Papa’nın Türkiye ziyareti içeriği dikkate alındığında önemli siyasi mesajlar vermektedir. Bu mesajların birincil muhatapları Türkiye ve Rusya olarak öne çıkmaktadır.
Ortodoks Kilisesi’ne verilen mesajın siyasi muhatabı doğrudan Rusya’dır. Trump – Putin görüşmelerinin arka planına inildiğinde bu ziyaretin siyasi bir amaç taşıdığı düşüncesini yaratmaktadır. Dini açıdan da Vatikan’ın “Hıristiyan Dünyasında lider benim” mesajı verdiği açıktır.
Türkiye’nin ise bu ziyaret nedeniyle dışarıda büyük bir itibar kaybı yaşayacağını söylemek mümkündür. Seçim öncesi Ayasofya’nın ibadete açılmasının bedeli ne yazık ki çok daha farklı bir şekilde ödetilmektedir. İktidarın iç politika uğruna dış politikada tavizler vermesi ülkemizi zor durumda bırakmaktadır.
Türkiye’nin Ortodoks Kilisesi’nin ekümenik sıfatına karşı kuruluşundan bu yana ortaya koyduğu siyasi duruş yok edilmektedir. Ayrıca; Lozan’daki kazanımlar da tehlikeye atılmaktadır. İktidar bu ziyarete günü kurtarma anlayışı ile onay verirken; Türkiye uzun vadede kazanımlarını tehlikeye atmaktadır.
Anadolu’nun tarihsel sahibinin Roma olduğu görüşünde olanlara karşı bu coğrafyanın asırlardır Türk yurdu olduğunu, asıl sahibinin Türkler olduğunu, Sakalar-İskitlerin aslında Türkler olduğunu, Anadolu’nun tarihsel sahibinin Türk Milleti olduğunu her platformda daha yüksek sesle haykırmalıyız.
Papa’nın ziyareti içeriği bakımından tasvip edilemez, iktidar bu ziyarete onay vererek tarihi bir yanlışa yol açmıştır. Günü değil geleceği kurtaran bir iktidara her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır! Türkiye sahipsiz değildir ve olmayacaktır! Bu yurt bizim sahip çıkacağız!
Sadettin Tantan.
