KÜLTÜR SANATOrta Kuşak

Empresyonizmin 150. yılı

Hazırlayan: Eylül Naz Baklacı

Sanat eleştirmeni Louis Leroy, 1874 yılında Le Charivari gazetesine yazdığı sergi eleştirisinde ilk kez ‘empresyonizm’ kavramını kullandı. Fransız ressam Claude Monet’nin 1872 tarihli ‘Impression, Soleil Levant’ (İzlenim, Gün Doğumu) eserinden hareketle ‘İzlenimler’ adını verdiği bu serginin üzerinden 150 yıl geçti. Amsterdam’da bulunan Van Gogh Müzesi bu yıl akımın en ünlü isimleri Claude Monet, Edgar Degas, Camille Pissarro, Auguste Rodin ve daha birçok sanatçının eserleriyle, empresyonizmin 150. yılını kutluyor.

‘Vive l’impressionnisme!’ (Yaşa empresyonizm) isimli sergi, Hollanda’da müzelerde ve özel koleksiyonlarında bulunan empresyonist tablolar, heykeller, gravürler ve taslakları içerirken bu eserlerin Hollanda’ya gelmesinde -aralarında ressam Vincent Van Gogh’un kardeşi Theo’nun da bulunduğu- öncü isimleri ve empresyonizmin ülkenin kültürüne etkilerini de gözler önüne seriyor. Benzer bir sergi, geçtiğimiz Mart-Temmuz ayları arasında Paris’teki Orsay Müzesi’nde de sanatseverlerle buluşmuştu.

Fotoğraf: Michael Floor

19. yüzyılın önemli sanat akımlarından empresyonizm, özellikle resim sanatında ışık ve rengin akış içinde oluşuyla, görüntünün ressam ve seyircideki etkisine odaklanıyor. Hızlı fırça darbeleri, bulanık manzaralar, detaysız figürler ve değişimi merkeze alan görüntülerle  dönemin eleştirmenleri tarafından ‘biçimsiz ve kaba’ bulunuyor. Doğanın ve gördüklerimizin sürekli bir değişim içinde olduğunu ifade etmek isteyen empresyonist sanatçılar, Fransa’da dönemin en önemli sanat otoritesi olan devlet destekli Güzel Sanatlar Akademisi ve yıllık sergisi ‘Salon d’Art’ın katı ve geleneksel sanat kurallarının, somut figürler, stüdyoda çizilen portreler ve yumuşak geçişlerin karşısına, açık havada çizdikleri ‘bitmemiş’ eserlerini koyuyorlar. Bu eserler, yıllık ‘Salon’ sergisine alınmadığından ‘Salon des Refusés’ (Reddedilenler Salonu) başlığıyla ünlü Fransız fotoğrafçı Nadar’ın stüdyosunda gösteriliyor. Empresyonizmin doğduğu 1874 tarihli bu sergide ‘Adsız Sanatçılar Birliği’ adıyla Claude Monet, Pierre Auguste Renoir, Edgar Degas, Paul Cézanne, Camille Pissarro, Alfred Sisley ve Berthe Morisot gibi isimlerin 200’e yakın eseri bulunuyor.

4 bin kişinin ziyaret ettiği sergiyi gezen sanat eleştirmeni Louis Leroy, Monet’nin ‘İzlenim, Gün Doğumu’ tablosunu şu sözlerle alaya alıyor: “İzlenim, bundan emindim. Kendi kendime, etkilendiğime göre, [tablonun] içinde bir izlenim olması gerektiğini söylüyordum… Ve ne özgürlük, ne fırça kolaylığı! İlkel bir duvar kağıdı, bu deniz manzarasından daha bitmiş bir şeydir”. Onun kötüleme amaçlı kullandığı bu ‘izlenim’ sözcüğü, empresyonizm akımına adını veriyor. Fransa-Prusya Savaşı sonrası dönemde gelişen empresyonizm, ayrıca, değişen toplumsal ve politik koşullara da bir tepki niteliğinde.

‘İzlenim, Gün Doğumu’ 

Claude Monet’nin ‘İzlenim, Gün Doğumu’ tablosu, Monet’nin büyüdüğü yer olan Le Havre’de limanda sisli bir gün doğumu manzarasını betimliyor. 1872 yılında dönemin sanat merkezi Paris’i bırakıp Le Havre’i ziyaret eden Monet, burada günün farklı zamanlarında geçen altı adet liman manzarası resmediyor. Bu altı tablo, görsel bir betimlemeden sanatçının duygusal tepkileri ve gördüğü manzaraya dair izlenimlerini aktarırken, bazıları bu tabloları ‘yeniden doğan Fransa’nın gücü ve güzelliğine bir övgü’ olarak yorumluyor. Fransa’daki Marmottan Monet Müzesi’nde sergilenen tablo, 16 Ocak tarihine kadar ABD’nin Washington kentinde bulunan Ulusal Sanat Galerisi’nde görülebilir.

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.