Merhaba sevgili okur,
Bu haftanın şair konuğu sevgili Ayşe Kaygusuz Şimşek 1965 Tokat, Zile doğumlu. İlkokulu, Turhal Şeker İlkokulu’nda ve Turhal Lisesi Orta Okulu’nda okudu. 80 Darbesiyle okul hayatı bitti ve evlendi. 13 yıl Artova Tanyeli (Fecirgen) köyünde yaşadı.
On dokuz yıl sonra Açık Öğretim Lisesi’ne kayıt oldu. Üç yıl sonra Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler Bölümü’ne kayıt oldu ve 2018-2019 öğretim yılında lisans diplomasını aldı. Arkasından aynı üniversitenin Adalet Bölümü’nü de bitirip ikinci diplomasını aldı. 2019-2020
öğretim yılında başladığı Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF) Halkbilimi
Bölümü’nde mastır ve yüksek lisans derslerine misafir öğrenci olarak katılımına 2020-2021 devam
etti.
İlk öyküleri 2006’da ŞİMŞEK soyadıyla yayımlandı. 2009’da KAYGUSUZ soyadını kullanmaya başladı
ancak ileriki dönemlerde eserlerinde bir karmaşa ya da kayıp oluşmaması için şuan her iki soyadını da
birlikte kullanıyor.
Edebiyatın şiir, öykü, deneme, anı, söyleşi, mektup gibi birçok türünde yazdığı yazıları genele yayın
yapan Ekin Sanat, Sincan İstasyonu, Deliler Teknesi, Çağdaş Yaşam, Yaşam Sanat, Zonkişot, Kumbet,
Sunak, Çınğı, Tersakan Toros, Mortaka, Ankara Edebiyat, Kıyı, Yaba, Mahzunice, İlkinci, Bağlaç,
Edebiyat Nöbeti, Patika, Lacivert, Eliz, Kalem, Nif Sanat, Şehir, Turnalar, Sarmalçevirim ve Çağdaş Türk
Dili gibi birçok edebiyat dergilerinde yayımlandı ve yayımlanmakta.
Şiirleri İtalyanca, Rusça ve Farsca’ya çevrildi. Almanya’da Koblenz Akm kuruluşunun düzenlediği (BLEIB ZU HAUSE SEI KREATIV) öykü ve şiir yarışmasında jüri üyeliği yaptı.
Bir yıl kadar Samandağ Ayna gazetesinde köşe yazdı (2013). 2018 Sonbaharında yazmaya
başladığı çevirim içi gazete Toter Winkel’de ve 2019 Mayıs ayında aynı gazetede isim
değişikliğine gidilerek Gazete Öneri de söyleşi ve kitap tanıtımları yaptı ve köşe yazılarıyla
2021 Mayıs ayında gazetenin kapanışına kadar yazdı.
Zile Özgür Radyo’da Gülcan adıyla çeşitli konularda on bölümlük program yaptı (1996). 14 yıldır Ekin Sanat Edebiyat ve Düşün Dergisi’nin içinde bulunuyor, sorumluk alıyor ve halen dergide yazmaya devam ediyor.
Aynı dergide yaklaşık beş yıldır her cumartesi düzenli olarak edebiyat etkinlikleri düzenleyip, yazar, şair, sanatçıları konuk etti ve sunum yaptı (Covit-19 yasaklarına kadar).
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencilerinden bir grup, yaşamının bir
bölümünü ders konusu olarak işledi. Yine yaşamının bir bölümünü anlattığı Tayfun
Talipoğlu’nun hazırlayıp sunduğu BamTeli’ne katıldı.
Halk TV. (Yol hikâyeleri- yaşam öyküleri- 19 Şubat 2017). TRT, Sol Radyo, Halk TV, Gebze TV ve İşviçre’den yayın yapan www.lora gibi birçok radyo ve televizyon programlarına konuk olarak katıldı. Güzel Ankaram gazetesi hakkında “Ayşe Kaygusuz Şimşek Kimdir” başlıklı geniş bir metin yayımlandı. Gazeteci, yazar, şair Ayhan Hüseyin Ülgenay Milliyet Blok da biyografisini yayımladı.
Üç çocuk ve dört torunu olan şair Ankara’da yaşıyor.
KİTAPLARI:
Düş/görüş – öykü, 2011, Düşe Yazanlar – söyleşi, 2013, Gül Ağrısı Su – şiir, 2015, Cezmi – roman, 2017
Haziran Ateşi – öykü, 2018, Hayatımdaki Erkekler – anı, 2019, Sesim – deneme, 2019, Düşe Yazanlar 2 – söyleşi, 2021, Yaşamdan Armağan – kitap tanıtımları, 2021,
( Kitapların tamamı Ekin Sanat yayınlarından çıktı. )
ÇOCUK KİTAPLARI:
Aydede ile Ateş Tanışıyor, Aydede ile Ateş İnternette, Aydede ile Ateş Parkta, Aydede ile Ateş Trende
Aydede ile Ateş Köyde, Aydede ile Ateş Partide, Aydede ile Ateş Yardımda, Aydede Tekerlemesi
Aydede Ateş’in Rüyasında, Aydede ile Ateş Mahallede,
Çocuk kitapları bir set olarak Öteki Yayınları Çocuk Kitaplığı’ndan çıktı. (Şubat 2020)
ORTAK KİTAPLAR:
Barış Öyküleri, Ankara Öyküleri, Kaynana Şekeri.
AYŞE KAYGUSUZ’UN ŞİİR HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ:
Şiir, edebiyatın en eski bir dalı ve en derinlikli olanıdır. Belki de en zor olanı…
Şiir, insan duygu, düşünce ve ilişkilerinin en damıtılmış haliyle anlatımıdır.
Şiir, ritim ve sesin uyumuyla çağlayan sözcüklerin akışıdır!
Şiir okurunu ve şairini beslediği gibi kendi gıdasını da içinde barındırır.
Şiir evrenseldir ve en eski bir Dil’dir. Bu nedenle şiir toplumda ortak belleği taşımanın en güçlü aracıdır.
Şiir bir başkaldırıdır ve muhalefet görevi yapar. Onun için iktidarlar şiiri de şairi de sevmez. Çünkü şiirin mesaj vermek gibi bir görevi vardır. Yasa dışıdır, belli kural ve kalıplara sığmaz! Şiir ruhunu şairden çok okurun ruhundan alır. Yani okurun algıladığı, anladığıdır da diyebiliriz.
SABAH AŞK ATEŞ -3
Ölüm yazılırdı sınırlara
Hareretli Ortadoğu da
Keseğenler de bir telaş bir telaş
Alçaldıkça alçalırdı cüceler
Kent merkezine yayılırdı
Mevsimlik tarım işçileri
Gün batımına tutunurdu
Yaşamın ince çizgisi
Geri geri bakardı gün
Evine çekilirdi
Karıncalar kuşlar
Ben sadakati öğretirdim
Eli başka dili başka zamanlara
Bir maralın gözlerinde ışırdı sabah
Çağlayan şelaleden içirdi suyunu
Kızıl ordunun kayıp yolcusu
Akşama yürürdü
Cepkeninin ceplerinde
Yeşeren bir öpücükle
Hayat ne zaman üstüme gelse
Çok daha baskın gelirdi yenilik arzusu
Görünürdü satır araları
Bazen bir duvar olurdum
Bazen o duvara bir tuğla
Tellerin ihanet yalnızlığı
Gözcülüğünü yaparken saatler
Oynardım hayatımın sahnesini
Vayls yapardık
Aşkın sözcüsüyle iki ileri bir geri
Adımla aklanırdı
Sahnedeki bozuk kadın süliletleri
Yazılı tanıtım yapardım kedilerini
İpin ucu kaçardı bazen
Çok şey varmış gibi dururdu
Hiçbir şey yokken
Hiçbir şey yokmuş gibi dururdu
Her şey ortadayken
**
SABAH AŞK ATEŞ -7
Düşlerin atıklarını topluyor
İhanetin yonttuğu heykeller
Sağalttığım sabahın altından geçiyor
Kadınlar ve taşlar
Atımı sürüyorum güneşe
Rüzgârla ateşin kucaklaşması gibi
İnce iniltiler dökülüyor
Çatlattığım aynanın gravürüne
Ey yalnız evler
Üstünüzden geçen gölgem
Ağdalı bir yabancı dil
Bilin ki
Nasıl eserse essin rüzgâr
Yerinde ağırdır taşlar
Öfkemin çatlak sesi
Söz mayası adamların iktidarı
Ah
Zaman kan deltası
Güneş yanığı bir perde
Uzaklar şimdi kibrit alevi
Metal bitirimlerden geçen
Kuru sözcüklerin tıkırtısı
Oysa
Bahçemde ıhlamur incir ağaçları
Yunus’tan aldığım
“Bir ben var bende benden içerde”
İstemsiz oyunların içinde
Olası değişimin fantastik öyküsü
Derin olgunluğumun içinde
Ağzı ağzıma yamaç
Islık çalarken İnanna
Terimden damıttığı
Şarapta yıkanıyor
Sabah aşk ateş
**
SEVİNCE ÖL/DÜĞÜM
Dilimin üstündeki kırtlama şeker
Damağımı aldattığım oyun
Farkındayım içtiğim şurubun
Ah fakat
Tümcesini gözlerimin hafızasından damıttığım
Güne ağır geldi sözlerin
Bakışlarının sözünü seyredip akıyorum
Ellerim nehir anla işte sıralamıyorum
Şimdi
Sabır diliyorum sabır sunağıma
Ve sığınıyorum sevginin kabuğuna
Hırsı sana sabrı bana
Hadi yazalım dediğin de yazılır mı hayat
Hiç incinmemiş gibi sevdim
Kimse izlemiyormuş gibi dans ettim
Ah kim bilir ki
Uykuda geçsin diye yaralarım
En güzel rüyaya yattım
Bedenime nispet
İtiraf etsin diye içimdeki çocuk
Suçlu olduğumu aslında sevebildiğimi
Sevince öl/düğümü fısıldasın diye kulağıma
Uykuya yattım
Kabuk bağladı kirpiklerim
Gözün görmediği adımlarının aydınlığı
İmliyorken adımı
Renginden ateş geçiren sabahlara
Mutlan gülümse çiçeklensin için
Yıkıp geçme
Urgancı çarşılarını
Bakırcıları
Bırak uçsun bataklık kuşları
Göç zamanı
Mevsimler iz sürmeyi bilir
Biz
Gömleğimizi giyelim arkadaş
Gün yükselir birazdan
Suskunluğumuzu alalım yanımıza
Yolumuz uzun