KÜLTÜR SANAT

Neslihan Dağlı ile Seçkin Şiirler’de Mesut Şenol

Merhaba sevgili okur,

Bu haftanın şair konuğu sevgili Mesut Şenol   Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun oldu. Yönetim ve Halkla İlişkiler alanında yüksek lisans eğitimin tamamladı. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde kaymakam, vali yardımcısı ve belediye başkanı olarak hizmet verdi.

Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Haber ve Yayın Hizmetleri Dairesi Başkanlığında “Redaktör” olarak görev yaptı. TRT ve özel televizyonlarda programlar hazırlayıp sundu. Başbakanlık Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, MGK Genel Sekreterliği Uluslararası Kurum ve Kuruluşlar Müşaviri olarak hizmet verdi.

 İstanbul’da Çırağan Sarayında düzenlenen 9. Dünya Verimlilik Kongresinde Hükümet Temsilcisi olarak Düzenleme Kurulunda yer aldı. İstanbul Valiliği Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler İyi Yönetişim Projesi Danışmanı olarak, Valilikte “Avrupa Birliği Mavi Salon Perşembe Toplantıları”nın moderatörlüğünü ve kamu personelinin Türkçe ve İngilizce “AB Kurumları ve İşleyişleri” kurslarının eğiticiliğini üstlendi.

 İstanbul’da pek çok önemli kurum ve kuruluşa ADV adlı PR ve Reklamcılık Şirketi Genel Müdürü kapasitesinde katkıda bulundu. Dokuz şiir kitabı yayınlandı ve pek çok şiir ve edebi çevirisi yurt içinde ve dışındaki yayınlarda yer aldı. Serbest çevirmen olan ve üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan Sosyoloji ve Siyaset Psikolojisi yapıtlarını çeviren Mesut Şenol, halkla ilişkiler, iletişim, topluluk önünde konuşma ve gönüllük konularında eğitimler vermektedir.

 Yurt içinde ve dışında pek çok şiir ve edebiyat festivaline katıldı; bir kısmının düzenlenmesinde rol üstlendi. Minnesota Council of Nonprofits adlı çatı sivil toplum kuruluşunda ve Minnesota Üniversitesinde sivil toplum kuruluşları, demokrasi ve insan hakları konusunda mesleki gelişim çalışmaları yürüttü ve Minnesota Council of Nonprofits’in yıllık geleneksel STK Konferansının (Annual Conference on Nonprofits) düzenlenmesinde rol aldı. 18 Mart Üniversitesinde, “Sivil Toplum Kuruluşları Yönetimi ve İnsan Kaynakları” başlıklarıyla dersler verdi.

2005 yılında kendisine, Minnesota Üniversitesi tarafından “Seçkin Liderlik Ödülü”, törenle takdim edildi. Naji Naaman 2011 Edebiyat Onur Ödülüne layık görüldü. Mesut Şenol, Türkiye PEN Merkezi, Türkiye Yazarlar Sendikası, ÇEV-BİR (Kitap Çevirmenleri Birliği), Film-San Vakfı, BESAM (Bilimsel ve Edebi Eser Sahipleri Meslek Birliği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve FIJET (Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu) üyesidir. Merkezi Rodos’ta bulunan Üç Deniz (Baltık, Karadeniz ve Akdeniz) Yazarlar ve Çevirmenler Konseyi Yönetim Kurulu üyesidir.

Merkezi İspanya’da olan edebiyat Kuruluşu Liceo Poetico De Benidorm’un Türkiye Temsilcisidir ve Movimiento Poetas del Mundo üyesidir. Eylül 2017 tarihinde, İtalya’daki Uluslararası Galeteo Kenti Edebiyat Yarışmasında Birincilik Ödülünü kazanmıştır. 18 Ekim 2019 tarihinde, İtalya’da Roma Senatosunda verilen TULLIOLA-RENATO FILIPELLI 2019 ödülüne layık görülmüştür. Mesut Şenol, Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesinde ve Yeditepe Üniversitesi Çeviribilim Bölümünde dersler vermektedir. Papirüs Dergisi Genel Yayın Yönetmenidir.

FİLM-SAN Vakfının “Kültür-Sanat” Danışmanı olan Mesut Şenol, Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonunun (tumbikon.com) Genel Sekreteridir. “Ülkelerin Dış Tanıtımı ve Markalaşması” başlıklı araştırma inceleme yazısı Dünya Gazetesinde yayımlanmıştır.

MESUT ŞENOL’UN ŞİİR ÜZERİNE DÜŞÜNCELERİ ;

Ben sanatta içtenliğe inanan bir insanım içtenlikten yoksun hiçbir ürünün karşılık bulacağına inanmıyorum. İnsana dokunamıyorsanız yaptığınız şeyin ne anlamı var? İnsanı iliklerine kadar insana türlü biçimlerde yansıtmak, şiirlerimde insani duyguları, tutkuları, yaşam olgularını işliyorum.

Aşk ve tutku ile insani öyküler kimi zaman felsefi bir sorgulamamdan ya da yansıtmalarımdan geçiyor. Kimi zaman çok yalın, kimi zaman deşifre edilmesinde okuru zorlayabilecek ifadeleri kullanabiliyorum. Şiirselliğin, anlatım kurgusunun özgünlüğünün yakalanması ve doğru yorumlama ile gerçekleşebileceğini düşünüyorum.

İmgelerin ve mecazların kullanımı şiirde kaçınılmaz bir formül. Şairler bunu değişik oranlarda kullanıyor. Şiirlerin hem bireysel hem de toplumsal bir temsil özelliği taşıdığına inanıyorum.

Şiir çevirisini hem Türkçeden İngilizceye hem de İngilizceden Türkçeye yaptığım için, ne denli bireysel bir dışavurum gibi gözükse de her şairin kendi toplumsal ruhsallığının bir yansıtıcısı ve döneminin bir tercümanı olmaktan tamamen kurtulamadığını da gözlüyorum.

Bu kötü bir şey değil aslında. Yeter ki şair, içinden çıktığı toplumun toplumsal-ruhsal ortamını kendi kişisel ruhsal iç dünyası ile anlamlı bir şekilde kaynaştırmış olsun! Bu çerçevede şiirlerim, benim iyimser, insan-sever, tutku dolu ve duyarlı yapımı yansıtıyor.

MESUT ŞENOL ŞİİR VE ŞİİRLE İLİŞKİLİ YAYINLARI ;

1.            Adını Sen Koy, 2007

2.            Dört Mevsim Bir Aşk, 2010

3.            1. Uluslararası Ordu Edebiyat Festivali Kitabı Editör ve Çevirmeni, 2010

4.            2. Uluslararası Ordu Edebiyat Festivali Kitabı Editör ve Çevirmeni, 2011

5.            3.  Uluslararası Ordu Edebiyat Festivali Kitabı Editör ve Çevirmeni, 2012

6.            Aşk Ölmez – Love Survives, 2013

7.            Şiir Hayatı Yener, 8. Uluslararası İstanbul Şiir Festivali Antolojisi Editör ve Çevirmeni, 2013

8.            Dragostea Nu Are Moarte, Romencede yayımlanan şiir kitabı, 2013

9.            Edebiyat Yolları – Literary Routes, Üç Dilde (İngilizce-Türkçe-Yunanca) Seçki, 2015

10.          Şiir Boyun Eğmez – Poetry Does Not Come To Heel, Uluslararası Şiir İstanbul Festivali Şiir Seçkisi Editörü ve Çevirmeni, 2016

11.          Aşkın Dili – The Tongue of Love, 2016

12.          Seni Dinlemek – To Pay Attention To You, 2016

13.          Aşkın Dili – The Language of Love, Muguraş Maria Petrescu ve Passionaria Stoicescu tarafından Romence çevirisi yapılan Üç Dilde (Romence-İngilizce-Türkçe) şiir kitabı, 2016

14.          Uluslararası Olympos Kültür ve Edebiyat Festivali Kitabı Editör ve Çevirmeni, 2018

15.          Hauchzarte Fantasie – Kâğıt İnceliğinde Düş, Almancaya Çeviren Gino Leineweber, 2018 (Almanya’da Velag Expeditionen’de basıldı)

16.          2018 UNESCO Dünya Şiir Günü İstanbul Festivali Seçkisi Editörü ve Çevirmeni, 2018

17.          Zamana Dokunan Sözler – The Words Touching Time – Emel Koşar, Zorin Diaconescu ile birlikte üç dilde (Romence-İngilizce-Türkçe) şiir seçkisi editörü ve çevirmeni, 2018

18.          Aşk Ölmez – Sırpça dilinde Belgrat’da yayımlanan şiir kitabı, 2018

19.          Köşe Başında Beklerken – Waiting Around The Corner, 2019

20.          4. Kıtalararası GençŞiir İstanbul Festivali Kitabı Editör ve Çevirmeni, 2019

21.          Aşk ve Fantezi Mozaikleri – Mosaics of Love & Fantasy, Mata Papioannou ile birlikte üç dilde (İngilizce-Türkçe-Yunanca) Şiir kitabı, 2019

22.          Zamana Dokunan Sözler Türk Şiiri Seçkisi, Emel Koşar ile birlikte Editör, 2020

23.          Cemal Süreya’nın Ölümünün 30 Yılı Anısına Şiir Seçkisi Editörü ve Çevirmeni, 2020

24.          İstanbul-Selanik Hattı – Üç Dilde (İngilizce-Türkçe-Yunanca) Şiir Seçkisi Editör ve Çevirmeni, 2020

25.          Benidorm İstanbul 2020 Türk Şairler Seçkisi, Üç Dilde (İngilizce-Türkçe-İspanyolca), 2020

26.          2021 UNESCO Dünya Şiir Günü İstanbul Etkinlikleri Seçkisi Editörü, 2021

.

KUŞ KEKO…

Saray kafesinde dingin duran

Bir büyülü öyküsü örüldü o renkli kuşun

Kabuğunu kırdığında gün yüzünü görmek için

Kıpır kıpırdı çocuk avucu kadar bedeni

Bilemezdi en baştan soğuğun keskinliğini

Bir yuva, bir ev ama neresi?

.

Boğaz’ın kışı ile baharı arasından geçersin

Fark edemezsin, anlatılamaz olur dünyası bilinmezlerin

Mucizeler bilenir gerçekler katında çırpışıyla tüy kanatlarının

Yine de görülmez damarlara girer kuşların özgürlük besini

Yüzyıllar geçerken Zümrüt-ü  Ankalar yumurtlar geleceği

Minik ötüşler uzaklara taşır ince ipek sicim sesleri…

.

Bir eşiktir penceresi evin ve göğü denizin

Görüntüsü beyaz mı, ya da evin önündeki ağaç taflan?

Sürüklenen kuşun yazgısı selam çakıyor bir yerlerden

Hadi minik kuş, gir içeri, bir kolaçan et her yeri

Öykülerin, söylencelerin anlatıcısı davet ediyor seni

İstersen rüzgârgülünü uçurabilirsin, o balkon senin mi?

.

Ben Sabahattin  ile oturdum orada batarken ve çıkarken günümüz

Bitmesine izin veremezdik asla, yaşar olmalıydı çocukluğumuz

Dillenmeliydik, dinlenmeliydik, dertlenmeliydik Türkmen geliniyle

Marilyn  Monroe da bir dişi kahramandı ve yenildi kahpece

Başkaldırmıştı,  ruhunu saklamıştı kendisine bedenini değilse bile

Gel küçük kuşum, benim yerimi alsana, sen ve ben ruh ikiziyiz…

.

Evet bu ev, geniş yuvam, asla dar gelmiyor bana, şaşırmayın

Bir kuş için enginler ne anlama gelir bilirsiniz, muhabbetim ben

Burası o kadar geniş ki, konacağım kitaplar, duyacağım sözler var

Keşfedeceğim yalnızca bir dünya değil, uçsuz bucaksız bir evren

Irgatla,  ağayla, çobanla, politikacıyla mı, kiminle tanışmak istersin?

Belki de muradın bir kentsoylunun açmazına tanık olmaktır…

.

Ötmeyeceğim, boşuna bekleme, seni eğlendirmek için

Artık sığ görsellik yelpazeni süsleyen bir takı değilim ben…

.

Beni oku, beni anla, benim kalemimle yazmayı dene

Yaşar’lanan bir ölümsüzlük var şimdi, kuş diyerek gülüp geçme

**

.

AĞIRBAŞLI AVUNTU

Efsaneler tanıktır diyorlar

Dünün en korkunç insan öyküsü için

Aklını yitirdi kahraman erkekler, kadınlar

Kutsal güzelin eline verilmişti zafer

Gündüz ve gece boyu kalp ağrılarından

Ölümsüz Tanrının dili olmuştu şiir

.

Özel bir şans verilmişti insanlara

Savaşmak için kutsal davaları adına

Hangi yolun seçileceği söylenmemişti

Pek az rastlanırdı vicdanlı olmaya

En yufka yürekliler acı içindeydi

Hazırdılar dipsiz anılarını avutmaya

**

.

SENİ DİNLEDİM

Körleşen dağ yamacı küçülüp kaldığında

ve ufkun ötesine gittiğinde

Esmeyen tepesi gölgelerle kaplandığında

ve öylesi bir gün bitiminde

Girerim hükümsüz periler dünyasına

ve uçarım düş halımla birdenbire

Yol veririm en loş kalmış sanrılara

unutulmamalarını istesem de

Uğultusuz inlemeler saplanır seraplara

hem de en derin derinliklerine

Bilgelerin buluştuğu kuşku boşluğu olan anlara

ulaşmak  için zorlanıp direndiğimde

Tepelerin üstündeki o karaltıya bakınca

ve onun arkasındakilere gözlerimi dikince

Zamanın geldiğini anlarım

düşle gerçek birbirine karıştığında

ve bitmesini istemesem de

.

Varım seni içimde taşımaya

ve hazırım senin türkülerini dinlemeye

.

 Güneş doğunca…

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.