KÜLTÜR SANAT

Neslihan Dağlı ile Seçkin Şiirler’de Murat Yurdakul

Merhaba sevgili okur.

Bu haftanın şair konuğu sevgili Murat Yurdakul.

 01.01.1980 yılında Adana’da doğdu. Anadolu Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümünü tamamladı. 

Yazın hayatına öyküyle başlayan Murat Yurdakul Edebiyatın yazardan yana olması için yazarın edebiyata saygısı olmalı şiarını iliklerinde duyumsayan şair, yazarlardan.

‘’Ben sanatta içtenliğe inanan bir insanım içtenlikten yoksun hiçbir ürünün karşılık bulacağına inanmıyorum. İnsana dokunamıyorsanız yaptığınız şeyin ne anlamı var? İnsanı iliklerine kadar insana türlü biçimlerde yansıtmak, kendisiyle karşılaşmasını sağlamak benim derdim bu.’’ diyen Şair-Yazar-Çevirmen Murat Yurdakul, bir ilke daha imza atarak, Dünya ve Türk Edebiyatında iz bırakan yazarların yer aldığı ‘’ İzdüşüm Senfonisi ’’ söyleşi seçkisi tamamlandıktan sonra kitaplaştıracağını ve kitabın tüm gelirini şiddet gören kadınlara yardım eden Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na bağışlanacağını söyledi.

Yazarların katılımıyla edebiyattaki söyleşi çalışması cinsel şiddete, istismara uğrayan kadına şiddetle mücadelede farkındalık sosyal sorumluluk projesinin oluşturulacağını ifade eden Murat Yurdakul’un öyküleri, şiirleri ve kuramsal yazıları Varlık, Kitap-lık, Milliyet Sanat, A Edebiyat, Yom Edebiyat, Ekin Sanat Edebiyat ve Düşün, Edebiyatist, KaraKedi, Yaşam Sanat, Mühür, Patika, Sincan İstasyonu, Edebiyat Nöbeti, Şiiri Özlüyorum, Düşünbil dergilerinde yayımlandı.

 Mevzu Edebiyat, Düşünbil portalında Psikanalitik Edebiyat Eleştirisi yazıları yayımlandı. Sarmal Çevrim Dergisi’ne “Güney Amerikalı Şairler Seçkisi” hazırladı.

2018’de Ukrayna’da düzenlenen Modern Poetry Translation Haziran – Temmuz konsepti Join Editor Clare Pollard to celebrate our summer issue with an LGBTQ temalı şiir festivaline konuk oldu.

Dünya edebiyatında Espaco Do Ser (Portekiz), Modern Poetry Translation (Britanya), Words Without Borders (Amerika), Pro Diogen Cultural (Amerika), Caire Cultural (İtalya), Balkan Literary Magazine (Arnavutluk) dergilerinde metinleri yayımlandı.

Şair, Yazar, Çevirmen Murat Yurdakul’un bugüne dek yurt dışında kazandığı ödüller;

2018’de İtalya’da düzenlenen XIII Uluslararası Premio Vitruvio yarışmasında “Barışın Silahları” başlıklı tematik şiir kategorisi’nde “La Voce Di Mia Madre” Şiir Ödülü.

2018‘de Modern Poetry Translation Dergisi’nin Haziran – Temmuz konsepti Join Editor Clare Pollard’ın yaptığı LGBTQ temalı şiir kategorisinde en iyi çevirmen seçildi.

2018‘de İtalya’da düzenlenen VI Uluslararası Città Del Galateo Edebiyat Öykü Ödülü.

Başarılarıyla gurur duyduğum, insani yönüyle de takdirleri üzerinde toplayan kadim dostum Murat Yurdakul’a başarı ve esenlik diliyorum.

Murat Yurdakul

KIŞ

camlara yazıyorum kuşların sesini

bir müsvettede kaldı kış, raylar geceyi deliyor

balkonda kuruyan fesleğen sesi

böyle özledim bıraktığın avluyu

melekler şehri unuttu yas tuttum ikimize

görünür bir sabah soğuk duvarlardan o mavi koruluk, eski park

içime düşer yorgun göğü savuran kuşun sesi

akşamdan geciken bir sıkıntı yüzümde

hayat bir kuşüzümü

çıplağız, gövden kum, ağzın harf, avcun veda

bir kesikten akan yaranın gölgesindeyim

bileklerimde kanar kış

akşam son renklerini de bıraktı dağınık saçlarına

bağıracak kuyular kalmamıştı

yüzümde birikir başı boş köpek sesleri!

yağmuru izlerken unutmadığım şeyler var

cama çarpıyorken damlalar, bir kıpırtı…

**

AŞK

ben kalmışım saçlarımın ve sakallarımın gölgesinde

lakin senin güzelliğini örtemiyor

susuz ve nefessiz kalmış Mecnun’un

son bir umut Leyla’sına el uzatışı gibi

beline uzanan saçların bile

bir bedenin gömüldüğü ruhtan nasıl dirildiğini sende öğrendim

sende fark ettim dağınık nefesimi senin soluğunda biriktiğini

sevmek üşüdüğünde ayaklarını

bacaklarının arasında ısıtmak kadar basit

ömrün armağanı kadar zor

yüzünün masumiyeti mehtaba karşı yıkanıyor

iki rakı doluyor art arda

korkakların tek cesareti

dertlerin son çaresi oluveriyoruz bir anda

sana baktıkça en derinlerde

kaygılar kül olup uçuveriyor

iki ülkeymişiz seninle biz

meydanlardan ölümleri toplayıp

çiçekten barışlar dökmüşüz toprağa

sevişip durdukça içimiz

sesindi sisli sabahlarda hislenen yağmur

bir denize benzeyen sonsuzluğuyla kalbime takılan

bir şarkısın şimdi şarabımda sevişen!

dünyanın kabuğunda uyanan mutlu yarası mı neymişiz

şiirin üzerine yazılan bir aşk gibi

dizelerini lekesini

öpüşmeden silmişiz

**

ÇAPAK

camdan gülümseyişin batıp giderdi sessiz

gökyüzüne, şehrin suya düşen uykulu suretine,

çocuklar son şehri de terk etti,

külden bahçenin bir yerinde o yaz hâlâ sarı,

geçmiş yaz balkonlarından esen seslere dağılıyor uykum

beni kanayan parklarla umutsuz!

ağlaya ağlaya ölür saçlarını kaybettiğim annem!

denizkızı alışabilir mi toprağa

bu soru cevabı olur mu şubat ile saklambaç’ın!

sustum, hayatı önceleyen sevgiliyi beklerken

boynumda yeni konmuş kırlangıçlar…

mürekkep yetmiyor

kalemin ucu sivrilmiş, kağıt buruşmuş

salıncaklar yanıtlıyor

düşerek büyümüş dizlerimi

bilmediğim bir dilde uyanıyorum sabahları

denizi özlüyorum oysa hiç karşılaşmamıştım

yalnızlığa bakan taş avluda

öğrendim düşsel uçurtmaları uçurtmayı güvercinlerin sesinden

bir tanrının dudaklarından dökülür dünya ağrısı

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.