Merhaba sevgili okur,
Bu haftanın konuğu sevgili Samle Çağla. Sivas’ta doğan şair ilk ve ortaöğrenimini Adana’da, yükseköğrenimini Anadolu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi PDR ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölümlerinde tamamladı.
Yazın hayatına denemelerle başlayan Samle Çağla ; şiiri, öyküleri, müziği ve kitap incelemeleriyle son dönemin gelecek vaat eden’’ on parmağında on marifet’’ tabiriyle taçlandırabileceğim, başarılarıyla göz dolduran gencecik bir öğretmen aynı zamanda.
Şiir ve yazıları Vansesi Gazetesinde, Şehir dergisi, Teş Dergi, dijital kültür, sanat, edebiyat platformu dibace. net’te yayımlanmaktadır.
SAMLE ÇAĞLA’NIN ŞİİR ÜZERİNE DÜŞÜNCELERİ ;
Şiir, çok eski zamanlardan bu yana söylenen, yazılan edebi bir türdür. Onda insana ait duygu, özlem, hayaller, öfke, mutluluk, ayrılık, kavuşma, beklenti vb duygu ve duyuşlar en az sözcük, ahenk ve içten söyleyişle dile gelir.
Şiirde sözcüklere farklı anlamlar yüklenir. Söz sanatları, imgeler, semboller bir araya gelerek ahengi oluşturur. Hepsinden önemlisi şiir için hassas, duyan, duygulanan bir yürek gerekir, duyarlılık gerekir…
Narin…
ben Narin,
gök tanrının üvey kızı, hatırlarsınız…
kimi sevdimse sır oldu
hep kaldım yalnız…
ben Narin,
en çok ellerimi sevdi Mu,
küçük ve bembeyazdı onlar
adıma gökçe şiirler yazdı kimi gün
kimi gün hatırlamazdı
hangi renkti acımız…
.
ben Narin hatırlarsınız,
yorgunum varla yok arası yaşamaktan
her sevdam ki karşılıksız…
.
ben Narin,
hani şu ölünce hatırladığınız,
ısırgan tohumuydu kaya dibinde
bitmişti öylesine
hasreti kör
vuslatı topal
vatanı ıssız…
.
ben Narin, hatırlarsınız
gök tanrının üvey kızı
sevgisizliğe müebbed
ah o ilgi arsızı
bir dönüp de bakmadınız
bir çığlıktım duymadınız…
**
.
Unutma Beni Çiçeği
ah benim yaralı yalnızlığım
hangi çocuğun gülüşüyle avutayım seni
hangi annenin özlemine sarayım
hangi heybeye sığdırayım
hangi kelebek öpüşüyle kutsayayım tenini…
.
yaz biterken solgun dallarda
kuşlar göç ederken başka diyarlara
mevsim yavaş yavaş bürünürken hazana
söyle, hangi iklimde dereyim
çiçeklenen ellerini…
.
gülüşünle güller açar dağlarda
inerken ovaya nazlı ceylanlar
kirpiğinden uyku damlar şiire
hangi kitaba satır yazayım
hasretimi serinleten gölgeni
sen ki güzelliğin tarifsiz yüzüsün
varlığınla teselli bulur şu garip gönlüm
kristal bir bardağa su dökülür gibi gülüşün
sabah rüzgârında bir var olma sevinci
akşamları çiçeklenen nefesin
bir gün çekip gidersen
unutma beni…
.
Gelmişsin
güya sen gelmişsin benim şehrime
içimin denizlerinde bir kaos kımıldama
sadece yüzüm, gözlerim değil
kirpiklerim, ellerim de gülüyor
kuşların cıvıltısı karışıyor şarkıma
.
sanki sen gelmişsin ses var kapıda
gülüşünün ipeğinden anlıyor kalbim
güneşte bir işve ağaçlar kımıl kımıl
taze toprak kokuyor köşe bucak
altın bir mehtap ısmarlamalı akşama
.
tut ki sen gelmişsin ah hayal bu ya
kış bitmiş, kuzular meleşiyor ovada
bir ceylan nazlı nazlı süzülüyor uzakta
kırk indi yağmuru çiseliyor dağlara
.
bugün sen gelmişsin diye kentime
zincirlerimden kopmuşum, dilim çözülmüş
tükenmiş karanlıklar tan ağarıyor bak
geceler gündüze teslim ben sana
yaşayıp gidelim şöyle can cana…