Merhaba sevgili okur,
Bu haftanın konuğu Türk Edebiyatının adından söz ettiren yeni dönem şairlerinden sevgili Taha Eraslan. 1999 yılında Bayburt’ ta doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini burada tamamladı. Bayburt üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu mezunu.
Şiirleri, Varlık, Mühür, Eliz, Sadece Şiir, lacivert adlı dergilerde yayımlandı.
.
TAHA ERASLAN’IN ŞİİR ÜZERİNE DÜŞÜNCELERİ ;
Şiir bir kaybetme sanatı. Kaybın en soylusu. İyi şiirin bilinen anlamının ardında daha nice anlamlar olduğunu biliyoruz. Her okuyuşta okurun zihninde yeni iklimler yaratan şiir, böylelikle zamansal perdeyi aralayarak tüm zamanlara hitap eder. Geçmiş ve gelecek arasında, bulutların en beyaz yerinde kıraç topraklara yağmayı bekler.
.
Şair, kaybının farkında olup kaybına teslim olarak şiirini kurar. Peki nedir bu kayıp, şair için kayıp mahiyetinde olup, şiir için kazanç olan unsur nedir? Tabi ki bu soruya verilebilecek tek bir cevap var; Ruh! İyi bir şiir okuduğumuzda, şairin incelikle işlediği, şiire özgü analitik hesaplamalarla harflere (harfler zamansal moleküller) bir Tanrı edasıyla üflediği öz, yani ruh. Tüm iyi şiirler şairinden bir parça taşır. Okuru şiirin karanlık dehlizlerine çeken en önemli şey budur.
.
Sisifos’ un akıbetiyle sınar kendini şair. Kurduğu şiir taşı olur ve belki de hiçbir zaman yerini bulamayacağı o taşı sonsuza dek karnında taşımakla lanetlenir. Yazıya döktüğü her harf bunu kanıtlamaya yeter.
.
Hayatın şerrinden şiire sığınırım…
.
ADEM YA ADEM
Avuçlarımda biriktirdim
günahlarımı
saçıyorum göğün beyaz yerine.
.
Tanrı’ ya sunacak
sevabım yok
kalbimden başka.
.
Gökten düşmüştüm
kargışla,
çırılçıplak.
.
Daha bilemeden zamanı,
beni keskin göğe
taş kıldılar.
.
Önce kaderi sonra ölümü
koydular önüme,
seçip ayıkladım içinden kederi.
.
H E P Ö L Ü M L E Y I K A D I M G Ü N A H L A R I M I
Kader ve keder,
batık hazinesi avuçlarımın,
dilimin vebalı zaman dilimi.
.
**
LİLİTH
Saçların kadın, yeni iklimi rüyalarımın
aklımı çarmıha gerer kızıl ufukların.
.
Gözlerinle başlar kirli bir davet
düşer perdesi tüm günahların, bakış
ve sonra kış.
.
Tenin beyazlığı en eski matem.
okyanus taşırsın sen inciler döşeli karnında.
.
Sen çömelmiş Venüs;
bir deniz başlar senden
dudağının kenarında denizkızları.
.
Yağmurlar düşünürdüm gençliğimin toprağına
ellerim gövdende gezindiğinden beri
işitmedi tenim böyle yaşamak.
.
**
ADEMLİ OZANIN MEKTUBUDUR
vazgeçiyorum
bir kalbin intiharıdır bu
topla okşayamadığım saçlarını
.
“tek ölüm paklar beni”
.
– mezarlık çiçekleri der benim için
silik izler kalır bizden geriye
dağların sisi dağılır
yüzümde kimsesiz mezarlar
.
sesimde ağıtlar kalır
.
– bilmezler bir güvercin neden vurulur
.
göç mevsiminde karşılaştık
kanatlarında bir yığın zaman tortusu
maziyi köpürtüyordun
açık denizler kadar koyu gözlerinde
.
– uzun susuşları yıprattık seninle
.
bir tel ki kopmaya an kalmış
unut kalbindeki bu kamburu
vakit geldi sevgilim
nar çiçekleri aç bizim için.