Merhaba sevgili okur,
Bu haftanın şair konuğu sevgili Volkan Hacıoğlu, 26 Eylül 1977’de İstanbul’da doğdu. Şair Muammer Hacıoğlu’nun oğludur. İ.Ü. İktisat Fakültesi, İngilizce İktisat Bölümü’nü bitirdi (2000). Aynı bölümde yüksek lisans yaptı. 2006’da New York Eyalet Üniversitesi, Sanatlar ve Bilimler Koleji, Ekonomi Bölümü’nde burslu olarak doktora programına başladı.
2010’da “iktisat doktoru” unvanını aldı. İ.Ü. İktisat Fakültesi, İngilizce İktisat Bölümü, İktisat Politikası Anabilim Dalı’nda Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır. Şiirleri, şiir ve şairler üzerine yazıları ve çevirileri 1997 yılından bu yana çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı.
Nâzım Hikmet Akademisi’nde estetik dersleri verdi. Ralph Waldo Emerson, Percy Bysshe Shelley, Leigh Hunt, Lord Byron, John Keats, Lord Alfred Tennyson, Ben Jonson, Thomas Chatterton, Ralph Hodgson, Dante Gabriel Rossetti gibi dünya şairlerinin şiirlerini Türkçeye uyarladı.
Birçok dergide editörlük yaptı.
Rosetta World Literatura adlı uluslararası karşılaştırmalı edebiyat dergisinin ve kültür sanat dergisi Absent’in genelyayın yönetmenliğini yaptı.
Amerika’da İngilizce yayımlanan uluslar arası edebiyat dergisi Miletus’un editörleri arasında yer almaktadır. 2015-2017 yılları arasında Üvercinka dergisinde ‘Genç Üvercinka’ adlı şiir köşesinin editörlüğünü yaptı. 2015’de Fransa’nın Sète kasabasında düzenlenen Akdeniz’in Akdeniz’de Yaşayan Sesleri (Voix Vives de Méditerranée en Méditerranée) adlı uluslararası şiir festivaline konuk oldu.
2017’de İtalya’da, “Verbumlandi Art” festivali kapsamında beşincisi düzenlenen Galateo Kenti Ulusal ve Uluslararası Nesir ve Şiir Yarışması’nda (Premio Nazionale ed Internazionale di Poesia e Prosa Città Del Galateo) ‘Uluslararası’ kategoride “Time Does Elapse” (“İlerliyor Vakit”) adlı İngilizce şiiri ile birincilik ödülüne değer görüldü. 2018 yılında İtalya’da beşincisi düzenlenen “Nuovi Occhi sul Mugello” Uluslararası Edebiyat ve Sanat Ödülleri’nin Yabancı Dilde Şiir Kategorisi’nde “Zerdüşt ve Kırlangıç” adlı şiiri ile onur ödülünün sahibi oldu.
Aynı yıl İtalya’da on üçüncüsü düzenlenen “Premio Vitruvio” Uluslararası Şiir Yarışması’nın “Barışın Silâhları” başlıklı Tematik Şiir Kategorisi’nde yine “Zerdüşt ve Kırlangıç” adlı şiir ile ikincilik ödülünü aldı. 2019 yılında beşincisi düzenlenen Bursa’dan Edebiyata Katkı Ödülü’ne çeviri dalında değer görüldü.
Şiirleri birçok yabancı dile çevrildi ve antolojilerde yayımlandı. Uluslararası İstanbul Şiir Festivali Şiiristanbul’un Festival Düzenleme Kurulu’nda ve Festival kapsamında verilen Sevda Ergin Şiir Ödülü’nün yanı sıra Muammer Hacıoğlu, İsmet Kemal Karadayı, Kemal Özer ve Yunus Emre Şiir Ödülleri’nin jürilerinde yer almaktadır.
Musıkî Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) ve Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği üyesidir. Halen ulusal ve uluslararası çeşitli dergi ve gazetelerde şiirleri, yazıları ve çevirileri yayımlanmaktadır.
Ayrıca birçok deneme, kuramsal yazı ve çevirileri vardır.
Şair şiir hakkındaki görüşünü ise ‘’ Şiirin özelliklerinden biri de düşüncenin çağrışım gücünü artırmasıdır. Hayatın içinden birtakım kesitler, estetize edilmiş yaşantılar, bir daha tekrarlanamayacak tecrübelerin yavaşlatılmış ve bazen de durdurulmuş zamanı, dünyayı değiştiren kader anları ve karakter yansımaları, nesnel korelâsyon kümeleri ve poetika sanatına persona olarak giren insanlık halleri kişiyi duyguların gerçek doğasına yaklaştırır.’’ diyerek özetliyor.
Şiir Kitapları:
Duvarlarda Gözlerim Üşüyor, Artshop Yayınları, 2. Basım, 2016, Dansa Kaldırılmayan Kadın, Şiirden Yayınları, 2010, Ahenk Kapısı, Artshop Yayınları, 2013, Budapeşte Radyosu, Artshop Yayınları, 2016
Şehri Terk Eden Hayalet, Artshop Yayınları, 2017, Doğu Hindistan Kumpanyası, Artshop Yayınları, 2017, Zerdüşt ve Kırlangıç, Artshop Yayınları, 2018, Unutulmuş Aryalar, Artshop Yayınları, 2019
Deneme-İnceleme Kitapları:
Köşeli Parantez (Sanat ve Edebiyat Yazıları), Artshop Yayınları, 2016
Poetik Meditasyonlar, Artshop Yayınları, 2018
Çeviri Şiir Kitapları:
Anarşinin Maskesi, (Percy Bysshe Shelley), Şiirden Yayınları, 2010
Neşideler, (Behruz Kia), Şiirden Yayınları, 2013
Seçilmiş Şiirler, (Ralph Waldo Emerson), Artshop Yayınları, 2016
Şiirler, (Ralph Hodgson), Şiirden Yayınları, 2016
İçimizdeki Kara Delikler, (Marta Markoska), Artshop Yayınları, 2016
Çeviri Deneme-İnceleme Kitapları:
Şair, (Ralph Waldo Emerson), Artshop Yayınları, 2010
Aşk, (Ralph Waldo Emerson), Şiirden Yayınları, 2013
Şiirin Öğeleri ve İşlevi, (George Santayana), Ve Yayınları, 2014
Antoloji:
Söyle İsyan İçinde Türkümüzü (Gezi Direnişi Şiir Antolojisi / İsmail Biçer ile birlikte), Artshop Yayınları, 2014
Derleme:
P.K. 690 Beyoğlu, (Muammer Hacıoğlu, Bütün Şiirleri / İdris Atmaca ile birlikte), Dönence Yayınları, 2006, Seçilmiş Şiirler, (Muammer Hacıoğlu), Artshop Yayınları, 2017
ŞİİR BİR PANAMA ŞAPKASIDIR
Bilmemek hayatımız olsun! Hissettikçe unutalım!
Fernando Pessoa
Şiir bir Panama şapkasıdır
Ölmüş kanal işçilerinin yüzlerini örten güneşte
Siyah kurdelesi rüzgârda savrulan
Ve rulo hâline getirildiğinde
Sıkılı yumruklarıyla
Kaskatı kalmış ellerinde
Altın bir alyansın içinden
Son nefesleri gibi
Geçecek kadar ince
Uzun lafın kısasıdır şiir
Demirin soğuk tarafı, bıçağın sivri ucu
Hezarfen Goethe’nin nehre defalarca fırlattığı çakının
Kadim kehaneti
Lanetlenmiş bir aşka dair
Yerine getirilmemiş bir söz
Bir yalan, bir iftira, bir zehir
Ockham’ın usturasının ağzında
Kurumuş kan damlası
Eski bir şövalyeden kalma
Ve dillerde dolanan rivayet
Acımasız bir ihanete dair
Şiir, Şimdi’nin arşividir
Varlık değil, Yokluk makamında
Aslında hiç olmamak
Hiçbir zaman atılmamış
Ve asla atılmayacak
Hileli bir çift zar
Kader’in avuçlarında
Sımsıkı duran
Schrödinger’in Kedisi’dir şiir
Pandora’nın kutusunda hem ölü hem diri
Atom numarası 666!
Gerçekliğin olasılığa hapsolduğu
O süreğen yanılsama
Hareketsiz bir göz gibi uykuda
Rüyaların üç boyutlu zamansızlığı
—Heri, Cras, Hodi,—
Kendini resmederken
Resmettiği resim tarafından resmedilen
Grotesk bir ressam,
“Güneşin Ölümü’ndeki estetik”
Bakmakla görmek arasındaki fark: bkz. evrenin sırrı
Gitmekle gelmek arasındaki denklem:
bkz. Calder’in hareketli heykelleri
Düşünmekle anlamak arasındaki paradoks:
bkz. insani kusur—
Laplace’ın her şeyi bilen Şeytan’ı,
Maxwell’in iyi huylu Cin’i
Ve Heisenberg’in Belirsizlik İlkesi. . .
Şiir, harfitariftir!
**
ŞEHRİ TERK EDEN HAYALET
Cumartesi günleri Jack London okuyan çocuklardık
Sokrat’ın Savunma’sıyla,
Kafka’nın Dava’sı arasında gidip gelerek
Geçeceğini bilmeden nice ömürlerin.
Boğazımıza oturan bir yumruydu şiir
Hasret ve ihanet burcunda,
Kendi hâline bıraktığımız düşler gibi
Kendi hâline bıraktığımız gülüşler gibi
Kendi hâlinde değildi yalnızlığımız.
Şehri terk eden hayaletin ardından ağladık
Yutkunmaya çalıştık hazmedemeyeceğimiz şeyleri
Deniz kıyısında gökkuşağı ve güneş
Gençliğimizden geçen ayçiçeği tarlaları
Elleri ceplerinde uzak bir Haziran
Rençperlerin başında Van Gogh’un hasır şapkası
Ve yarım kalan hasat türküleri.
En çok zemheride sezdik gelişini baharın
Temmuz sıcağında kış çoktan başlamıştı içimizde
Kanlı kanatları kalbimizdeki kuzgunun
Çarparak uçardı kaderin güllerine
Aşklarımız veda busesiyle mühürlü,
“İmgelerin ihaneti”ne uğradık daha en baştan.
Bir tek Ölüm’ün fidyesi yoktu metruk uykularda
Bizi bizimle kaçıran, bizi bize bağışlayan korsan
Sevdiğimiz bütün kadınların adlarını unuttuk
Leylaklar döküldü sokaklarına yokluğun
Onlar son defa gittiler bilinmeyen bir diyara,
Gitmek fiilini de alıp gittiler yanlarında.
Cumartesi günleri Jack London okuyan çocuklardık
Vahşetin Çağrısı’nı duyduk, Uçurum İnsanları’na inandık
Elleri tetikte ıssız bir Eylül alır getirirdi gözlerimizi
Daldığımız ufukların uzak dünyalarından.
**
GARİBALDİ GÜNLERİ
“Kalbin de kendine has nedenleri vardır
Ki akıl bunları hiçbir zaman anlayamaz.”
Blaise Pascal
Aklında tut o isyan güneşini
Safir bir gözyaşında parlayan
Hani bir mevsim ki senli benli
Aydınlığın şafağına
Karanlığın perspektifinden baktığımız
Hani o ilkbaharların en güzeli
Devrimin süvarileri
Biraz Chagall, biraz Kandinsky
Uzaklarda bir Lorca
Tanrıtanımaz kasırga
Bir tutam fesleğen
Afrika şeftalisi
Ve elbette bir meltem
Sessizliğimize yeltenen
Mermer göklerin en uzak yeri
“Yerden çok yüksekte yaşıyoruz”
Mağarası uğursuz rüzgârların
Hani o masum kız
Tarihsel bir yağmura ağlayan
Hepsi hepsi hepsi
Nerede şimdi?
Aklında tut bu bulutları
Derin bir idraki dakik içinde
İmge denizinde yüzen insan suretleri
Fikir kalesinin burcundaki Anka
Gölgeler vadisinde
Gökyüzünün kum saati
Bir bilinmezliğe doğru akıp giden
Ve her şeyi beraberinde götüren
Ya da havai bir değirmen
Alacakaranlığın ağırlığında
Döne döne öğüten
Geçmişi, şimdiyi ve geleceği
Hayatı, zamanı ve evreni
Ama unutabilirsin bir akşam vakti
Mor çiçekli bir erguvan dalının
Altından geçtiğini zafer takı gibi
Birbirinin içinden çıkan insanların
Neden birbirine girdiğini unutabilirsin
Yeryüzünde kopan bu kızılca kıyameti
Kurtlara kazdırılan mezarları
Sansarlara parçalatılan cesetleri
Ve arenasında uygarlığın
Aslanlara fırlatılan etleri!
Modern Hamlet tragedyalarını
Barok yalnızlıkları, Gotik korkuları
İki dünyanın şövalyesi
Garibaldi günlerini
Hattâ kalbindeki hakikati
Hepsini hepsini hepsini
Bir anda unutabilirsin
O vakit bil ki ihanet içindesin!