BASINDAN SEÇMELERMANŞET

Habur’dan Ankara’ya: Cumhuriyet’in sesi kısılıyor

Hazırlayan: Talha Özmen

 

Bir ülke düşünün…

Cumhuriyet’in adını anmak suç sayılıyor, Atatürk’ün mirasını savunmak “gerilim” yaratıyor, Türk bayrağı taşımak “provokasyon” olarak damgalanıyor.

Ama aynı ülkede, terör örgütü elebaşının adı meydanlarda yankılanabiliyor.

İşte Türkiye, bugün bu çelişkinin tam ortasında.

Ve biz artık bu tabloya alıştık.

Bir şehirde özgürlük, diğerinde yasak

Henüz dün, Diyarbakır’da DEM Parti öncülüğünde yapılan yürüyüşte “Öcalan’a özgürlük” sloganları atıldı.

Kalabalık, “Biji Serok Apo” ve “İmralı’ya bin selam” diye bağırdı.

Polis, Alipınar Köprüsü’nde kalabalığı durdurmak isteyince bir DEM Partili megafonu eline aldı ve meydan okuma geldi:

“Ya o suru açarsınız ya da o suru başınıza yıkarız!”

Bu sözler her yerde paylaşıldı ama ne gözaltı ne de hesap sorma…

Oysa birkaç ay önce Saraçhane’de Atatürk için yürüyen gençler gaz bombasıyla, copla, gözaltıyla karşılandı.

Sloganları sadece “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”di.

Demek ki artık bu ülkede suçun ne olduğuna değil, “suçlunun” kim olduğuna bakılıyor.

Habur’dan Diyarbakır’a uzanan çizgi

Bugün yaşananlar, bir günde başlamadı.

2009 yılındaki “çözüm süreci”, Türkiye’nin devlet refleksinde derin bir kırılma yarattı.

Hatırlayın o günü:

Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giren bir grup örgüt mensubu, davul zurnalarla karşılandı.

“Barış elçileri geldi” denildi, tören gibi yayınlar yapıldı.

Ama o manzara, şehit çocuklarının, gazi ailelerinin kalbinde unutulmaz bir yara açtı.

İktidarın gözünde “barış” adı altında yaşanan bu tablo, toplumun gözünde “rezalet” olarak kaldı.

Bugün Diyarbakır’da “Öcalan’a özgürlük” diyenlerin özgüveni, o gün Habur’da atılan ilk adımın devamıdır.

Ve devlet, o günden beri, iktidarın o yanlışının bedelini ödemeye devam ediyor.

Meclis’te yankılanan sloganlar

Bir diğer sonuca geçelim;

İki hafta önce DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit Meclis kürsüsünde şöyle seslendi:

“Kürdistan’ın dört bir yanından özgürlük, eşitlik, demokrasi, Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyen kadınlar hoş geldiniz.”

Sözlerinin ardından yine aynı ses:

“Biji Serok Apo.”

Bir milletin Meclisi’nde, teröristbaşına slogan atılıyor.

Ve buna “ifade özgürlüğü” deniliyor.

Ama aynı kürsüde Cumhuriyet’e sahip çıkan bir milletvekili konuşsa, “gerilimi artırıyor” deniyor.

Örnek mi?

İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, DEM Parti’ye “terör örgütünün uzantıları” dediği için hedef oldu.

DEM’li Sırrı Sakık’ın cevabıysa, “Asıl alçaklık ülkeyi birlikte kurduktan sonra Kürdü yok saymaktır” cümlesiydi.

Sırrı Sakık her ne kadar inkar etse de o sözlerin Atatürk’e ithafen söylendiği yorumları yapıldı.

Nereye mi geldik? Cumhuriyet’e dil uzatmak serbest; Cumhuriyet’i savunmak yasak…

Sınırın ötesinde kararlılık, içinde sessizlik

Oysa tüm bunlar yaşanırken diğer yanda Türk askeri Irak’ta, Suriye’de terörle mücadele ediyor. Ancak buna karşılık, Ankara’da terör örgütü propagandası özgürce yapılıyor.

Bir yanda Pençe-Kilit operasyonlarında şehit haberleri geliyor, diğer yanda Meclis’te “Öcalan’a özgürlük” çağrıları yankılanıyor.

İktidarın bu çelişkisi, devletin adalet terazisini sarsıyor.

Çünkü halk artık şu soruyu soruyor:

“Devlet dağda savaşıyor ama şehirde neden susuyor?”

Cumhuriyet’in yalnız çocukları

Bu ülkede artık Atatürkçü olmak, Cumhuriyetçi olmak, Türk kimliğini savunmak bir gururdan çok bir sınav haline geldi.

Cumhuriyet’in çocukları kendilerini azınlıkta hissediyor.

Onlar, bu ülkenin kurucu harcıydı.

Ama bugün, “fazla milliyetçi”, “fazla tepkili” diye etiketleniyorlar.

Bir zamanlar vatanı var edenler şimdi bu vatanda “rahatsız edici” sayılıyor.

İşte asıl tehlike budur.

Son söz

Bir ülkede terör örgütü elebaşının adı özgürce haykırılıyor, ama Atatürk’ün adı korkuyla anılıyorsa, o ülke kendi kimliğini kaybetmiştir.

Bugün mesele kimin güçlü olduğu değil, kimin susturulduğu meselesidir.

Ve tarih bize hep aynı şeyi öğretir:

Tarih, tarihten ders çıkarmayanlar için tekerrürden ibarettir…

 

 

Kaynak: kapsül.com

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.