SON NOKTA GAZETESİ’NİN SORULARINI CEVAPLAYAN SAYIN DOĞU PERİNÇEK’E CEVABİ YAZI – 1
ABD’DEN RAHATSIZ OLAN SAYIN PERİNÇEK’İN UYGURLARIN HAK VE HUKUKLARINA YASAKLAR GETİREN ÇHC’DEN DE RAHATSIZ OLMASINI BEKLİYORUM
Son Nokta Gazetesi’nde, gazeteci yazar Nuh Mete Deniz’in Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek ile yaptığı söyleşinin ilk bölümünde; sayın Perinçek’in; Afrika-Çin, Türkiye-Çin ilişkilerine Türkiye penceresinden baktığını ifade ediyor olması önemli bir bakış açısı…
“Stratejik olarak Çin ile küresel süreçte ortak çıkarlara sahip olduğunu” söyleyen sayın Perinçek bu bakış açısında, bu söylemlerinde samimi ise, Komünist Çin egemenliği altında yaşam mücadelesi veren Uygur Türklerinin dini ve milli kimliklerini, binlerce yıl geçmişe dayalı kültürel ritüellerini koruyarak insanca yaşamalarına uygun bir zemin oluşturulması için de gayret göstermesini beklerdim… bekliyorum…
Sn. Perinçek Türk-Çin ilişkilerine Türkiye’den bakıyorsa; soydaşlarının en azından insani ve kültürel hak ve hukuklarını koruması; diasporadaki insanların akrabaları ile iletişim kurmalarını sağlaması, kamplardaki aydınların akademisyenlerin serbest bırakılması için girişimde bulunması için etkin şekilde gayret göstermesini beklerdim… bekliyorum…
Söyleşinin ilk bölümünde; “Amerika’nın Uygur Bölgesi’ne bir nevi nüfuz etmeye çalıştığını” ve bundan duyduğu rahatsızlığı ifade eden sn Perinçek’in kendi milletine mensup kardeşleri Uygurların inançlarına, kültürlerine, milli kimliklerine, seyahat ve iletişim hakkına yapılan kısıtlama ve yasaklardan da rahatsız olmasını beklerdim ve bekliyorum…
En önemlisi Çin yönetimi ile yakın dostluğu olan sayın Perinçek’in; bölgedeki soydaşların hak ve hukukunun korunması, Uygurların demokratik ve insani taleplerinin karşılanması noktasında girişimde bulunmasını, Pekin yönetimini yapılan yanlışlar ve hatalar konusunda uyarmasını beklerdim ve bekliyorum…
Sayın Perinçek’in de bildiği, tahmin ettiği ancak dillendir(e)mediği bölgedeki “sıkıntılar”ın, “hak ihlalleri”nin çözüme kavuşturulması noktasında “Ankara”nın da onayı ile diasporadaki diyalog yanlısı Uygur kanaat önderleri ile bölgeden sorumlu yetkili kişileri bir diyalog masası etrafında buluşturmasını beklerdim ve bekliyorum…
ÇİN’İN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE’DEN BAŞLAR
Son Saat Gazetesi’nde Nuh Mete Deniz’in sorularını cevaplayan Vatan Partisi lideri sayın Perinçek, “Türkiye ile Çin arasında çok katmanlı, çok yönlü ilişkiler olduğunu biliyoruz. Tarihsel bağlarımız, Çin’de yaşayan soydaşlarımızın varlığı, büyük çaplı ekonomik iş birliğimiz ve dünya jeopolitiğindeki durumumuz Çin ile ilişkilerimizin yönünü belirlemektedir.” diyerek; “Türkiye’nin güvenliğinin Çin’den; Çin’in güvenliğinin de Türkiye’den başladığını” vurgulayan satırların altına ben de imza atıyorum.
PERİNÇEK’İN ÇİN’DE SOYDAŞLARIMIZIN
VARLIĞINDAN SÖZ ETMESİ ÖNEMLİDİR
Özellikle “Doğu Türkistan” tabirini kullanmasa da, sayın Perinçek’in Uygur (Kazak, Kırgız, Özbek) Türklerini kast ederek “Çin’de yaşayan soydaşlarımızın varlığı” ifadesini kullanması beni ziyadesiyle memnun kılmıştır…
Bu sözlerin sahibi Perinçek olunca, ister istemez bu ifadenin kıymeti de artıyor. Çünkü daha yakın geçmişte yıllardır Çin’de Türklerin varlığı inkar edilmekteydi.
UYGURLAR, TÜRK-ÇİN İLİŞKİLERİNDE KÖPRÜDÜR
Sayın Perinçek’in “Çin’deki soydaşlar” olarak tanımladığı Uygur Türkleri’nin varlığı, kendisinin de ifade ettiği gibi Türk-Çin ilişkilerini yakından ilgilendirmekte ve iş birliğini etkilemektedir. Bize göre bölgedeki 30 milyon Uygur Türkü, iki ülke arasında “dostluk köprüsü” olarak kullanılmalıdır. Uygur Türkleri “sorun” olmaktan çıkarılmalı, “fırsat”a dönüştürülmelidir…
GÜVENLİK İÇİN HUZUR VE İSTİKRAR SAĞLANMALI
Çin Yönetimi; kendisini besleyen enerji kaynaklarının olduğu Türkistan ve Kafkasya coğrafyasında istikrar ve huzur istiyorsa, Doğu Türkistan Bölgesi’nde huzurlu bir ortamı hazırlamak durumundadır. Bunun için de soydaşlarımızın Çin Anayasası’nda ve özerklik yasalarında yazılı hak ve hukuklarının sahada da uygulanması sağlanmalıdır…
UYGURLARIN TALEPLERİ DİKKATE ALINMALI
Çin; güvenli bir enerji alımını istiyorsa, İpekyolu güzergahında güvenli bir ticaret istiyorsa Türkiye ile el ele vererek Uygurların insani, kültürel taleplerine çözüm bulmak durumundadır…
ÇİN-UYGUR DİYALOG MASASI KURULMALI
Çözümün ilk ayağı da; sorunların tespit edilerek görüşüleceği diasporadaki “taraflar”ın da katılacağı bir “diyalog masası”nın kurulması olmalıdır. Sayın Perinçek ve ekibi (sn Akfırat, sn.Ballı, sn.Yücel, sn. M.Perinçek) gayri resmi de olsa diasporadaki bazı Uygur entellektüellerin katılacağı “diyalog masası”nın kurulması için Çin ve Uygur Bölgesi yöneticilerini ikna edebilecek kabiliyete sahip olduğunu düşünüyorum.
İsmail CENGİZ
Doğu Türkistan (Uygur) Milli Merkezi Genel Sekreterliği /Doğu Türkistan Dayanışma Derneği Başkanlığı / Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti Başbakanlık Ofisi / Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu Başkanlığı