
Bugün 27 Ekim 2025. … ve saat 04.15
Kinaye ve şikâyet içerikli bu yazıda isimleri geçen iki şahsı da tanımam. Tanımam da gerekmiyor.
Oldum olası makam, mevki kapısı aşındıranlardan olmadım.
Hiçbir makamdan ikbal ve ukba ummadım.
Bu demek değildir ki olaylara karşı ilgim yoktur.
Bu kentte yaşayan biri olarak olayları ve şahısları takip etmek gazetecilikten de önce bir kentdaş olarak görevim.
Bilirim ki iyi bir kentdaş olunmadan iyi bir yurttaş olunamaz.
Kişisel sorunlarımı da asla ve kat’a sütunlara yansıtmam.
Bu satırlarda yer alan sorunlar sadece beni ilgilendirseydi yine yazmazdım.
* *
Mağdura dokunmak bir Türk olarak yapmayacağım / yapamayacağım özelliklerin başında gelir.
Şöyle veya böyle ABB Başkanı Zeydan Karalar şu an Silivri’de mecburi konuşlandırılmıştır.
Ve kendisini savunamayacak haldedir.
Gıyabında atılan nutukların, yürüyüşler de dahil olmak üzre bilumum faaliyetlerin akıbetini de hep birlikte göreceğiz.
**
Bu fasılda belirtmem gerekir ki bu ülkenin başındaki en büyük bela hırsızlık ve hırsızlardır
Hırsızların bela olmalarını sağlayan da onların siyasi taraftarlarıdır. Bu en alttan en yukarıya doğru gelişme seyreden yozlaşmanın çok daha ötesinde kelimenin tam anlamıyla ahlaksızlıktır
Mahalle kahvesindeki partili yandaş ile kendi hırsızını siyasi emellerle koruyan bir genel başkan aynı safta yer almaktadır. Temel ilke hırsızlığın kötülüğü yerine “Senin hırsızın iyi, benim hırsızım kötü” düşüncesi ile uygulamaların normal kabullenilmesinden ibarettir.
Şu an bu ülkedeki uygulama bundan ibarettir.
Eşitlik, adalet, hak hukuk…
Geçin bunları laf-u güzaf, tamamı guguk kuşu misali gak-guk!
**
Bu fasılda söylenecek çok söz, yazılacak çok şey var da birilerinin dediğince ‘Adaletin tecellisini’ bekliyorum!
İmdi bugün 27 Ekim Pazartesi. Yıl 2025.
Ve Saat 04.15
Sabahın seherinde kafamıza taş düşmedi, Yüreğir’in sivrisinekleri bizi bu satırları yazmaya mecbur etti.
Bir süre önce Yüreğir’de Yüreğir Belediyesi’nin ihata duvarının dibinde, şimdilerde sökülen bir ATM’deki sivrisineklerin vahşi rakslarını görüntülemiştim.
Şehvetli bir şekilde düzenleyecekleri organize taarruzun son talimlerini yapar gibiydiler.
Zeydan Karalar Silivri’de olduğu için yazmadım. Vicdanım elvermedi.
O kayıtları sildim. Keşke silmeseymişim.
* *
Gayri yetti.
Her sene bu konuyu yazmaktan bıktım usandım.
Bana / bize gına geldi de bizdeki bıkkınlık ve yılgınlık Büyükşehir Belediyesi etkili ve yetkililerinin umurunda bile değildi.
Yerel basında yer alan haberlere göre ABB’nin sinek ilaçlama işin de bir acayiplikler var. Yerel basının Büyükşehir Belediyesi ve Zeydan Karalar uzmanları elbet bu konuları bizden çok daha iyi bilirler.
Bu garabet sadece Zeydan Karalar döneminde olmadı, daha önceki belediye başkanları döneminde ilaçlama işi ihalesi için belediye basılmadı mı yahu? Basılma olayından sonra peşin parayla ihale 10 yıllığına birilerinde kalmıştı. Sahi 10 yıl ne çabuk geçmiş?
Belediyelerdeki ilaçlama işlerinin rant çarkına iktidarın bilumum ekonomi uzmanların bile aklı zor erer!
Her ne ise, ABB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Duygu Argunşah mış!
Sayın Argunşah, Google ‘un belirttiğince İnşaat, mühendisiymiş, ABB’ne uzun yıllar hizmet vermiş ve kademeli olarak da yükselmiş.
Her zahmetin bir nimeti olacaktır. Doğanın kuralıdır. Söyleyecek sözümüz yoktur.
Şube Müdürü Aytekin Şahin ise eski bir uzman Çavuşmuş.
Gelelim sadede.
Bir inşaat mühendisinden Çevre koruma ve Kontrol Daire Başkanı, emekli bir uzman çavuştan da şube müdürü olursa liyakat yerine siyasi sadakat ve itaat galebe çalmış demektir.
Böyle olmasaydı Argunşah ile Şahin meslekleri ile ilgili birimlerde görevlendirirlerdi.
Nereli olduklarını, eğer Adanalı iseler kentin neresinden olduklarını sormadım bile…
O ayrı bir fasıl.
Konu siyasi sadakat olunca özellikle belediyelerde orkestra eşliğinde ve koro halinde birileri çalar, birileri de hem söyler hem oynar!
Bu kentte yaşayanları da gecenin bir vaktinde ABB’nin SS’leri (Sivri Sinekleri) biz gibi dalar.
Hem de bu mevsimde ve Ekim ayının sonunda kaşınmaktan dabaz olur fukaralar!
* *
Ezcümle, belki Duygu Argunşah ve Aytekin Şahin bu satırları okurlar.
Okurlar da vatandaşa çektirdikleri azab-ı sineğin farkına varırlar.
Onlar için dua ediyorum, başkanlıklarında ve müdürlüklerinde halk yerine koruyup kolladıkları SS’ler sayesinde geceler boyu İnşallah bencileyin / bizcileyin uyuz misali kaşınarak uyanırlar…
Uyanırlar da bu satırları hatırlarlar…
Bu yazıda isimleri geçen her iki muhtereme de, okumak zahmetine katlanan hemşehrilere de siyasi hamakatlarından dolayı en derininden sevgiler ve saygılar…
Reha Ören






