Yerel seçimlerin hemen arefesinde Ceyhan Belediyesi Basın Bürosu’ndan gelen elektronik bültenlerde
Belediye Başkanlığı’nın gazetelere abone olacağı duyuruluyordu.
Galiba aylardan Ocak ayıydı. Abone bedellerinin 1000 Tl olacağı ve ödemelerin Şubat ayında yapılacağı özellikle vurgulanıyordu.
Eline faturasını alan Ceyhan Belediyesi’ne koştu.
Gülen yüzlerle, gülücüklerle karşılandılar. Sözleşmeler imzalandı. Faturalar kesildi. Hemen ardından Ceyhan gazeteleri başta olmak üzere Adana’daki bütün gazetelerde Ceyhan’ın vekil belediye başkanı Ali Alper Boydak’ın sütun sütun fotoğrafları ve haberleri yer almaya başladı.
Televizyon ve Radyo kanallarından bihaber olduğum için bahsetmeyeceğim.
Seçimler yapıldı. Ali Alper Boydak kaybetti.
Yerine CHP’nin genç adayı Kadir Aydar seçildi. Aslında CHP bir önceki yerel seçimde de Ceyhan’ı alabilirdi.
Ama ‘para’ denilen nesne yüzünden CHP bir önceki seçim kaybedilmişti.
Kadir Aydar gençti. Ceyhan için umut vaat ediyordu.
Ceyhanlılar uzun yıllar süren sağ belediyelerden gına getirmişlerdi.
Ceyhan’a hiç bir şey vermeyen Hüseyin Sözlü Adana Büyükşehir belediye başkanı olmuştu. Siyasi şartlar öyle gerektirmişti.
Sözlü, Ak Parti’ye tepki oylarını iyi değerlendirmişti.
Aslında Kadir Aydar’ın seçilmesindeki en büyük faktör de seçmenin başta AK Parti olmak üzere MHP’ye duyduğu tepki olmuştu. Siyasi analiz bir yana..
Kadir Aydar da başta gazeteler olmak üzere medya kuruluşlarının elektronik posta adreslerini bültene boğuyordu.
Ancak Ali Alper Boydak’ın yaptığı aboneler ve bedelleri ise ne hikmetse hiç gündeme gelmiyordu!
Ceyhan gazeteleri alacaklarını almışlardı. Adana basınının ne önemi vardı?
Eğer bu kurnazlık ise Ali Alper Boydak’ın kurnazlığı kadir Ayldar’ın da işine yaramış ve güzel kullanmıştı.
Ancak bu kurnazlık Boydak’ı hezimetten kurtaramadı.
Akıllı olmak başka, kurnaz olmak başka.. Siyasetçi asıl bunun ayırdına varmalı…
Reha Ören