
Oldum olası kişisel yazıları sevmem. Ama insan oturduğu yerde gözünün içine batan çöpleri gündeme getirmeden de yapamıyor. Uzun bir süreden beri Yüreğir Belediyesi’nin arka bahçesindeki Aksantaş Toki Evleri’ne bir acayip çöp toplama aparatları yerleştirildi.
Toki sakinleri çöp aparatlarının yeni bir teknoloji ürünü olduğunu düşündüler önce.
Sokaktaki serseriler çöp bidonlarını çaldıkları için, başkan naylon poşet takılan aparatları düşünmüş. Ne de iyi etmiş” dediler sonra.
Aradan zaman geçti sakinler baktılar ki aparatlara poşet falan takıldığı yok. Üstelik kuşlar tünediği için aparatların üstü kuş gübreliğine döndü.
Kumru ve güvercin gübresi faydalıdır derler.
Belki de bu aparatları dikenler bunu düşündüler!
Bu sefer akıllarına başka başka şeyler gelmeye başladı.
Ne dilin kemiği var ne düşüncenin zinciri.
Sakinler: “bu çöp bidonuvari aparatlar acaba birilerine kıyak çekmek için mi dikildi?” diye düşünmeye ve söylenmeye başladılar.
Benim de aklıma gelmedi değil. Ama “Ne gereği var” diye düşündüm önce sonra kıyak olsa ne yazar, kaç kuruşluk kıyak olacak ki?” düşüncesi geldi aklıma.
Sonra kıyaksa kıyak, küçüğü büyüğü olmaz diye düşündüm.
Bugün küçük, yarın büyük, Bu gün küçük kıyağa razı olan yarın daha büyüğünü ister.
O halde bizlere de devede kulak misali küçük de olsa bu kıyakları yazmak düşer.
Sahi, acaba Yüreğir belediye başkanı Ali Demirçalı pis ve çirkin bir görüntüden başka hiçbir işe yaramayan bu küçük çöp toplama aparatları ile birilerine kıyak mı çekti?
Mi acaba?
Reha Ören