Site icon Söz Gazetesi

Siyasetin çirkinliği ve Boyvadaoğlu örneği…

Bilenler bilirler siyasi parti mensubu olacak kadar ahmak değilim.

Bu yaştan sonra birilerini omuzlarımda taşıyıp, Ankara’da saltanat sürmelerini sağlayacak kadar da enayi değilim.

Siyasetin “Devlet yönetme sanatı” olduğunu söyleyenlere kanacak kadar saf değilim.

Siyasetin hile, yalan ve riya çirkefinden oluştuğunu da bilirim.

Siyasetin harcının para olduğunu da bilmeyen yoktur.

Belediye meclis üyeliğinin bedeli bilmem kaç milyon liradan geçiyorsa, vekilliği varın siz hesap edin.

Bütün bunları ayrı ayrı yazmak gerekli.

Sırasıyla elbet!

Bana göre, ‘siyaset düzülenlerin safından düzenlerin safına geçme mücadelesidir’ ve elbet bedeli ödenmelidir!

Buraya kadar işi maddi yönünü anlatmaya çalıştım.

İstedim ki siyaset çirkefini bir kez daha akılları sokalım.

“Ey halkım sizin için”

Yalan.

Yüce Türk milleti için”

Katmerli yalan.

“Vatanın birliği, dirliği için

Dediler mi mutlaka bir yabancı parmağı aramak gerek!

Hele hele adında Türk, Öztürk, Saf Türk ve bilmem ne Türk” kelimeleri geçtiği zaman mutlaka soyuna sopuna bakın. Gayri Türk çıkarsa hiç şaşırmayın.

Oylarıyla vekâlet verenlerin sefilliğine bir bakın, bir de vekâleti alıp saltanat sürenlere…

Sonra düşünün siyasiler neden hep birilerinin dümen suyunda…

Bunlar da başka fasıllar.

*

Neden Boyvadaoğlu’nu seçtim.

Ben Bay Boyvodaoğlu’nu  ‘popülaritesinden’ (!) tanırım ve dahi meslek gereği bilirim.

Lehinde ve aleyhinde yazdığım da olmuştur.

İşimiz bu değil mi?

Kimsenin sözcüsü ve hiçbir siyasi görüşün Pravda’sı değilim/iz…

Hakkını teslim etmek gerekir ki Göktürk Boyvadaoğlu İYİ Parti içerisinde iyi mücadele verdi. Birkaç kez galip, birkaç kez de mağlup oldu.

Ayrıntılara gerek yok.

Adana genelinde Teamül yoklamasından 1. Çıktı.

Bileğinin hakkı, ya da siyasetin alışılmış çarkının sonucuydu!

Hasılı kelam milletvekili sıralamasında 1. Sırayı bilek zoruyla hakketmişti.

Ne oldu?

Memlekete demokrasi getireceğini söyleyen Parti oligarkları, özellikle Genel Başkan Meral Akşener’in marifetiyle Milletvekili sıralamasında 1. Sıraya MHP eski Genel Başkanı AlpaslanTürkeş’ in kızı Ayyüce Türkeş Taş’ı koydu.

  1. Sırayı da İşadamı Mehmet Ali Bilici’nin oğlu Bilal Bilici’ye tahsis ettiler.

Adanalıların oylarıyla seçilen Göktürk Boyvadaoğlu 3. Sıraya getirildi.

Siyaset bir kere daha mide bulandıran gerçek yüzünü gösterdi.

Akşener, ülkücülerin oylarını Ayyüce Taş ile alacağını sandı.

Böylesi abuk sabuk bir kararla  hem milletvekili sayısını kısıtladı, hem da parti Adana’da dibe dayandı!

Akıl ya Allah. Ayyüce hanımı Küçük Saat de bırak, Büyük Saat’i bulamaz.

Ama Meral Hanım öyle buyurunca Adana’yı ve Adanalıları temsil ederek vekâlet kıyağından bal gibi faydalanır!

Amaç da odur.

Bilici’ye olan tepki zaten ayyuka, kaç kişi tanır, ne yapmıştır Adana’ya?

Biliciler ve İstihdam mı diyeceksiniz? Doğrudur. Kendileri hiç para kazanmadı ya!

Haa Genel Merkez ve Akşener’e mi?

Bilinmez, Orası , Ankara, faili meçhul mahallesi!

ANAP döneminden milletvekili olan Mehmet Ali Bilici süreçte oğlunu seçtirerek veliahdının da vekilliği tatmasını sağladı…

Kim ya da kimler bana siyasetin temelinin liyakat olduğunu söyleyebilir?

Liyakat bir yanaesas olan  paradır para…

Duyumlar odur ki Baba Bilici İYİ Parti’nin Adana Büyükşehir Belediye başkanlığına soyunmuş.

Olur, doğrudur. Ne de olsa para olursa siyasette her yer lordlar kamarasıdır. Borazan parası olanın ağzındadır!

Klasikleşmiş basit ve sıradan taktiktir. Seçilemeyeceğini bile bile ‘ belki’ den ziyade dürtü maksadı ile koyacaksın 3. Sıraya, buna sıraya koymak değil, koşuya koymak denilir.

Gücünü seferber edecek, en önemlisi paraya kıyacak.

Sonra havasını alacak.

İYİ Parti ve Boyvadaoğlu sadece bir örnek, diğer partilerin de yok birbirlerinden farkları…

Millet yemiyor artık bu palavraları…

Boşa çekiyorlar nutukları.

Uzun lafın kısası, bunlar partilerinde bile demokrasiyi uygulamazken memlekette nasıl uygulayacaklar?

 

Sokağın sesine bakarsanız, halk diyor ki “ En güzel sıralamayı CHP yaptı. Hepsi de Adanalı ve istediğimiz zaman ulaşabileceğimiz insanlar.”

Hadi bakalım.

Düşünün biraz.

Çalışsın kafalar.

Siyasi kurnazlar, kurmaylar ve acemi çıraklar!

Reha Ören

 

 

 

 

 

 

Exit mobile version