İran’ın Türkiye’deki faaliyetleri
Attila İlhan’ın “Tokat gibi bir kitap” dediği, yayınlandığında içerdiği akıl almaz bilgilerin yer alması ve bu bilgilerin hepsinin belgeli olmasıyla Türkiye’yi sarsan (en son 25. baskı) türünün ilk örneği Sivil Örümceğin Ağında kitabının yazarı Mustafa Yıldırım, bu kitabında ABD liderliğindeki emperyalist “Batı”nın Türkiye’de çevirdiği bin bir numarayı işbirlikçilerinin kimliklerine acımadan ortaya sermişti.
Mustafa Yıldırım, yaklaşık beş yıldır adeta kaybolmuş ve yeni kitabına çalışmaya başlamıştı.
Çevresindekilerin merakla beklediği çalışma bu kez Türkiye’de İran faaliyetleri üzerineydi. İran’ı en az emperyalist batı kadar Türkiye’nin iç işleriyle ilgilendiğini savlıyordu.
İran’la Türkiye’nin Ortadoğu’da gittikçe keskinleşen rekabetinin savaşa dek uzanabileceği bugün çeşitli çevrelerce dile getiriliyor.
Kıyamet senaryosu olarak değerlendirilen bu olasılık emperyalizmin iştahını kabartırken sağduyulu insanların yüreğini ağzına getiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beyaz Rusya ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere, “Irak’ta Pers yayılmacılığının giderek baskın çıkması müspet şeyler değil” açıklamasındaki “Pers” adı ilk kez dillendirilmiş olması ve resmi ağızlardaki yabancılaşmanın boyutunu göstermesi açısından ilginçti.
En son El Bab’da meçhul uçaklarca bombalanan dört askerimizin şehit olması ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın apar topar İran ziyaretleri bütün siyasi dikkatleri İran’a çevirdi. Ardından Aksana’da bugünlerde düzenlenen barış görüşmeleri…
İRAN’I YETERİNCE BİLİYOR MUYUZ?
İtiraf etmek gerekir ki Çetin Emeç, Turan Dursun, Prof. Muammer Aksoy, Doç. Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Mehmet Ali Kışlalı’nın katledilmesi dahil İran’ın Türkiye’de, cinayet ve katliama kadar uzanan çeşitlilikte faaliyetlerini çok çabuk unuttuk.
Ya da unutturdular!
Musafa Yıldırım, işte belki de bu vurdumduymazlığımıza, sağdan sola siyasi yelpaze içindeki bu aymazlığımıza tepki olarak başladı İran çalışmasına.
Zifiri Karanlıkta adıyla iki cilt olarak yayınlanan toplam 900 sayfalık dev çalışma zaten, “Türkler biraz saftır!/Karşısındakini kendisi gibi bilir/Her Müslümanım diyeni de/ Kendisi gibi Müslüman sanır” diyen Selcenli Veli Yıldırım’dan alıntıyla başlıyor.
Bu veciz söz tam da günümüz Türkiyesinin tüm kurum ve kuruluşlarıyla İran’a bakışının özeti gibi.
Ama, Ankara’da geçtiğimiz aylarda sessiz sedasız İRAM (İran Araştırmalar Merkezi) adıyla apar topar bir merkez kuruldu. “Saray” tarafından ve “Saray” destekli olduğu söylenen merkez ilginç çalışmalarda bulunuyor.
Duyduğumuza göre ilk yaptıkları iş Mustafa Yıldırım’ın Zifiri Karanlıkta kitabını okumak olmuş!
Kitap ayrıca, başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere bürokrasinin üst kademelerinden herkesin masasında!
ZİFİRİ KARANLIKTA’nın BAZI KONU BAŞLIKLARI
– Humeyni Ruhullah’ın Türkiye İmamları
– İran’ın Türkiye’de Kürt Arap Şeyhleri ve Mollaları
– Rafsancani Türkiye’de Güç Gösterisinde
– İran ve Tevhid’den Türkiye’ye Suikast Tehdidi
– Humeyni’nin kızı Feride Mustafavi Fatih’de
– Kürt Hizbullahilerin Yok Edici Çatışması
Süreyya Kaya
GERCEKEDEBİYAT.COM
Kaynak: https://www.gercekedebiyat.com/haber/2586-3229.html#