DEVA Partisi Adana İl Başkanı Sadullah Kısacık, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle bir mesaj yayınladı.
Tarihte çok az sayıda savaş, sadece bir ordunun değil, bir ülkenin, bir milletin ölüm kalım savaşı kimliğine bürünerek Dünya tarihinin akışını değiştirmiş ve savaşan taraflar arasında barışçıl ve kültürel ilişkilerin temelinin atılmasına vesile olmuştur. Bu türden savaşlar, ölüm kalım mücadelesi veren bir milletin sadece siyasi, askeri ve ekonomik olarak değil; milli benliğinin tüm unsurlarını; şeref, haysiyet ve vatan duygusu ile birleştirir. Bu manevi birleşim, milletin her bir ferdini top yekün savaş şartlarında canından, vatanı uğruna seve seve vaz geçmesi gibi kahramanlıkların görüldüğü ve etkileri itibariyle de savaşan tarafların ortak hissiyatlarının yükselmesine sebep olur.
Çanakkale Savaşları bu hususta Dünya’ya örnek teşkil edecek en iyi ve en acı örneklerdendir. Tarihimiz bakımından, bitmiş ve ölmek üzere olan devletimizin ve milletimizin bağımsızlığına, başarılı bir deniz savaşı ile son verilerek, savaşı kazanma inisiyatifini elde edeceğine inanan İngiltere ve Fransa ile sömürge halklarından oluşan ordusuna karşı; morali son derece kuvvetli, manevi gücü yüksek, iyi savaşan, fedakâr komutanlar ve askerlerin destansı vatan müdafası son derece önemlidir. Çünkü acımasız, kanlı deniz ve kara savaşlarında bir milletin, bütün milli ve manevi değerleri ile ortaya koyduğu bu mücadele, Çanakkale Boğazı’nda, Seddülbahir’de, Arıburnu’nda, Conk Bayırı’nda, Anafartalarda geri dönmeyi asla düşünmeyen şehadeti göze alıp gönlü ile kabullenen Mehmetçiklerimizin fedakarlığı ile Türkiye Cumhuriyetimizin bağımsızlık mücadelesine de büyük bir ilham kaynağı olmuştur.
Öte yandan, medeniyetin sahibi ve temsilcisi olduklarını iddia ve dikte eden büyük Dünya güçleri I. Dünya Savaşı’nda; medeniyet, insanlık ve hukuk sınavlarında sınıfta kalırken, milletimiz insani değerleri ile Dünya milletlerine ve kültürlerine örnek olmuştur. Bu durumun en açık kanıtı; Savaşta İngiltere ordusu için savaşmak zorunda olan Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlerin torunları ile Osmanlı askerlerinin torunları bugün, Gelibolu Yarımadası’nda dedelerini, kendi dinî ve kültürel ritüelleriyle serbestçe, özgürce ve rahatça anıyorlar. Dedelerinin yıllar önce savaştığı topraklarda, dostça, tarihin bir araya getirdiği kader insanları olarak, saygıyla birbirlerini kabulleniyorlar. İşte bu kültürel bağlılığın oluşumunda milletimizin, savaş halinde bile, insanlık vasıflarının yüksekliğini yitirmemesinin, yadsınamaz derecede etkisi vardır.
Tarihimizdeki en önemli var oluş mücadelelerimizden birisi olan Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları münasebetiyle kutladığımız Çanakkale Zaferi ve Şehitlerimizi Anma Günü’nün 107. Yıl Dönümünde; 18 Mart 1915 Deniz Zaferi’nin Muzaffer Komutanı Cevat Çobanlı Paşa’yı, kara savaşları sırasında aldığı kararlar ve inisiyatifle çok önemli zaferler kazanılmasını sağlayan Selahaddin Adil Paşa’yı, Seddülbahir Savunması’nda ordumuza zaman kazandırmak için alaylarının başında düşman askeri ile can siperane çarpışan Yarbay Mehmed Şefik Bey ve Binbaşı Mahmud Sabri Beyi, Anafartalar Kahramanımız, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını, vatan uğruna geri dönmeyi asla düşünmeyen 57. Alayımızı ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.