İ.V. STEBLEVA (Rusçadan Çeviren : Dr. Halil İbrahim USTA)
Eski Türkçe eserler arasında Irk Bitig, gerçekten önemli bir yer tutmaktadır; zira bu eser, runik yazıyla kâğıda yazılmış ve zamanımıza kadar ulaşmış, eksik olmayan yegâne metindir. Metin oldukça uzun olduğu için, formu ve içeriği hakkında uzun değerlendirmeler yapmak mümkündür ve yazmanın oldukça iyi saklanmış olması sayesinde, ifadeler arasındaki bağlantılar kopmamıştır. Bununla birlikte bugüne kadar bilim dünyasında metnin telif edildiği yer, telif tarihi ve dinî niteliği hakkında ortak bir düşünceye varılamamıştır.
Irk Bitig metnini ihtiva eden yazma, bu yüzyılın başında Doğu Türkistan’a yaptığı araştırma gezilerinin birinde A. Stein tarafından Dun huang (Kuzeybatı Çin) yakınlarındaki Kansu bölgesinde bulunmuştu. Irk Bitiği ilk kez tercüme eden ve inceleyen V.Thomsen, metni yaklaşık olarak VIII. yüzyılın ortaları ile IX. yüzyılın başlarına tarihlendirmişti.1 Bu tarih, Doğu Türk Kağanlığının 745 yılındaki çöküşünden sonra o sahada ortaya çıkmış olan Uygur Kağan- devletinde kültürel hayatın kurulma ve gelişme dönemine rastlamaktadır. Uygur Kağanlığı yüz yıl boyunca (VIII. yüzyılın ortalarından IX. yüzyılın ortalarına kadar) Orta Asya’da en güçlü Türk devletini temsil etti. Belirtmek gerekir ki, Uygur Kağanlığının var olduğu yüz yıllık dönemin yaklaşık seksen yılında resmî din, Kuzey Çin’de yaşayan Soğdlar tarafından Türkler arasında yaygınlaştırılmış olan Maniheizm idi. Uygur Kağanlığı, genellikle Çin imparatorluğu ile sıkı ilişkiler içindeydi.
İçerik bakımından Irk Bitig deki 65 şiirsel minyatür, farklı türden birkaç grup metin içermektedir: insan ve hayvan yaşamından alınma gerçek konular, mit ve masal kaynaklı konular, doğa betimlemeleri, öğütler ve ahlakî hikmetler. Daha önce de söylendiği üzere, her bir bölüm, burada anlatılanlardan mantıksal olarak ortaya çıkan “bu iyidir” veya “bu kötüdür” şeklindeki bir çıkarım ile sona ermektedir. Vakaların belli bir düzen içinde bölümlenmesi de böylelikle oluşmaktadır.
Bir yaşlı öküzü
Küçücük karıncalar yemiş.
Kımıldamadan durur, derler.
Böylece biliniz, kötüdür bu.
Yoksul bir adamın oğlu
Para kazanmaya gitmiş.
Bu yolda başarılı olmuş.
Sevinçli ve memnun geri döner, derler.
Böylece biliniz, iyidir bu.
Hacettepe üniversitesi
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü