Site icon Söz Gazetesi

TÜRKLERİN TARİHTEKİ İZLERİ – 1

Afrika’dan çıkıp dünyaya dağılan insanoğlu coğrafik ve iklimsel şartlar doğrultusunda yeni ırklar oluşturdu. Temel 3 ırktan Kadim olan Siyah Irk, Afrika’daki kendi bölgesinde evrimin sonucu bugünkü durumuna kadar geldi. Diğer bir ırk olan Sarı Irk, buzul dönemlerinden itibaren soğuktan en az etkilenebilmek için bedenleri küçüldü, göz kapakları gözü korumak için düştü. Bu yüzden görüntüde “Çekik Göz” şekli olutu. İklimin bir etkisi de saç kılları ve şekline oldu. Kalın telli ve düz saçlarıyla dikkat çeken sarı ırkın; teni, kolları ve bacakları kılsızdı. Sonuncusu da Alp İnsanı olarak bilinen Beyaz Irk oldu. Beyaz ırkın en dikkat çekici özelliği farklı renklerdeki gözler olacaktı. İklimin etkisiyle çeşitlenen melanin, farklı göz renklerinin oluşumunu sağladı.
Üç temel ırkın oluşmasını takip eden süre sonunda Melez Irklar meydana geldi. Farklı özelliklere sahip tüm ırkların en ortak hareketleri beslenme ve korunma amaçlı oluşan göç hareketleriydi. Buna bağlı olarak tüm ırklar zaman içindeki karşılaşmalarda oluşan birliktelikler sonucu kaynaşıp çeşitlendiler.
.
Amerindler (30 bin yıl önce)
Asya’nın kuzey topraklarında biriken kalabalık sarı ırk, yakınlaştığı az miktardaki beyaz ırk ile birleşerek Amerindleri oluşturdular. Amerindler bir süre sonra beslenme yolunu takip ederek Bering boğazından kıta Amerika’sına doğru yol alıp güney kıtasına kadar indiler. Gruplar halinde hareket eden bu halklar gittikleri bölgelerde dağılarak yeni topluluklar oluşturdular. Böylece bugünkü Amerika kıta topraklarındaki yerli halklar meydana geldi.
.
Semitikler (15 bin yıl önce)
İklim koşullarının sertleşmesi ve buzul çağından etkilenen kuzeyde konuşlanmış bir miktar Amerind, güneye doğu inmeyi sürdürdü. Bir kısım Mongoloid de bu dönemlerde batıya göç etmekteydi. Binlerce yıl süren bu dönemde, Afrika’dan orta Doğu istikametinde göç eden Siyah ırkın ile batıdan doğuya göç eden Beyaz ırktan insanlar hep beraber birleşerek Semitik melez ırkını yarattılar.
.
Mongoloidler (17 bin yıl önce)
Amerindler yönlerini Bering boğazından öteye çevirdikleri sırada bir grup Amerind, güneye doğru yol aldı. Bu sırada, kuzeyden güneye doğru inen oldukça kalabalık Sarı ırk, diğer Amerind ve batı Asya’daki Beyaz ırktan küçük bir grup ile karşılaşarak birleştiler. Bu birleşmeden Mongoloid melez ırkı meydana geldi. Amerind ve Mongoloidlerin yakın akrabalıkları, günümüzde Amerikan yerlileri ile Orta Asya Türklerinde genetik akrabalık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Melez ırklar bu şekilde oluştuktan sonra devam eden göçler, iklim koşullarının da etkisiyle yeni ve daha farklı “Türemiş Irkların” meydana gelmesini sağlayacaktı. Türemiş Irklar tek başına gruplandırılmaz. Bunlar 2 hatta 3 kademeden oluşur. Bizim konumuza gire Türkler, Mongoloid ana grubu içindeki Turanid Türemiş ırkına aittir. Mongoloidlerin fiziksel özellikleri günümüz Orta Asya halklarında ortaya çıksa da Turanid ırkı bulunduğu bölgelere göre farklılık gösterir.
Aslında Turanid ırkı kendi içinde ufak tefek farklılıklar gösterse de temel olarak 2 ana grupta toplanabilir. Bunlardan birincisi Mongoloid Turanid. Orta Asya ve doğusundaki halklar bu gruba girer. Diğeri de Europid Turanid ırkı, batı Asya ve Avrupa topraklarında yaşamış olanlar için geçerlidir.
Turanidlerin ortaya çıkması insanların belli kültür merkezlerinde ortak yaşamaya başlamasıyla oluşmuştur. Bu kültür merkezlerinde toplanan halklar gelecekte kendilerini birer ulus olarak yapılandıracak olan sosyal davranış yöntemlerini oluşturacaklardı.
Bu ortak davranış uygulamalarından birisi “Konuşma ve Dil” idi. İlk insanın oluşumundan itibaren devam eden evrim süreci sonunda, konuşma organları zaten oluşmuştu. Fakat yalnızca bu yeterli değildi. İletişim sağlanması için önceleri işaretlerle, vücut dili ve mimiklerle bunu başarmışlardı. Daha sonra ses taklitleri ve sinyalleri ile iletişim bir üst seviyeye çıktı. Hayvan seslerinin, doğa olaylarının çıkarttığı seslerin taklit edilmesinin ardından ortaya konuşma ihtiyacı kendiliğinde çıktı. Konuşmalar basit şekliyle başladıktan sonra seslerin anlamlı birleştirilme şekliyle ifade edilmesi gündeme geldi. Bir süre sonra insanlar sesli ifadeleri sembollere daha sonra da sistemli bir karakter grubuna çevirerek yazıyı icat etmiş oldular. Elbette ki söz, konuşma, semboller ve yazı ile bitmiyordu bunlar. Diğer ortak davranışlar, beraber yaşam, topluluk içindeki hukuk, yönetim, üretim ve beslenme gibi diğer ortak davranışlar, her toplumun nasıl ve ne şekilde birlik olabileceğini yapılandırmaktaydı. Tüm bu benzer davranışlar ortaya ayrı ayrı “Ulus” diyebileceğimiz topluluklar yaratıverdi.
Aşağıda bu kültür merkezlerinin listesini, yaşandığı tarihler ve bölgeleri ile beraber görebilirsiniz. Bu merkezlerin birer kültür merkezi olmasına rağmen yine de yerleşik düzen kalıcı olamıyordu. Göçlerin başka sosyal sebeplerden dolayı devam etmesi doğa kanunuydu. Aşağıdaki listede bulunan bir ya da birkaç kültür merkezinden ayrılan gruplar zaman zaman göç etmeyi sürdürdüler. Mezopotamya yönüne gidenler olduğu gibi Sümer uygarlığının yapılanmasında etkisi olanlar da olacaktı.
Kelteminar kültürü (MÖ 5500–3500) – Kazakistan, Karakum, Türkmenistan, Özbekistan
Namazga-Tepe veya Namazga-depe, Türkmenistan
Anau kültürü (MÖ 4500) – Türkmenistan merkezli tarımsal uygarlık
Afanasevo kültürü (MÖ 3300) – Güney Sibirya, Altay Dağları, Batı Moğolistan
Yamnaya kültürü (MÖ 3000) – Karadeniz ve Hazar kuzeyinde Dinyeper nehri ile Ural dağları arası.
Katakomb kültürü – Karadeniz kuzeyi
Arkaim kültürü (MÖ 2200) – Kazakistan kuzeyi
Andronovo kültürü (MÖ 2000) – Tacikistan, Özbekistan
Tazabagyab kültürü, (MÖ 1700) Aral Gölü, Amu Derya boyunca Harezm bölgesi
Srubnaya kültürü (MÖ 1500) Hazar Denizi kuzeyi
Karasuk kültürü (MÖ 1500) –Aral Gölünden Yenisey, Altay ve Tien Şan Dağlarına kadar
Tagar kültürü (MÖ 800) – Güney Sibirya, Kazakistan, Saka Devleti toprakları
Altay Taştık kültürü, (MS 100) – Sibirya, Yenisey
Sedat Karadayı
Exit mobile version