TÜRK DÜNYASI

TÜRKMEN İSMİ: ”BEN OĞUZUM AMA MÜSLÜMAN OLANINDAN”

 

Türkmen adının ortaya çıkışı XI. yüzyılda Müslüman Oğuz boylarını tanımlamak için kullanılmıştır. Bu ad, hem tarihsel hem sosyolojik bağlamda Oğuz kimliğinin dönüşümünü ve İslamiyet’in kabulüyle birlikte yeni bir toplumsal aidiyetin doğuşunu ifade eder.
Tarihsel Çerçeve
Türkmen adı ilk kez XI. yüzyılda kaynaklarda görülür. Kaşgarlı Mahmud’un Divânü Lûgat-it Türk’ünde “Türkmen” kelimesi geçer ve çeşitli etimolojik açıklamalar yapılır. Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, bu adın Oğuzlarla birlikte Selçuklu tarihinin merkezinde yer aldığını belirtir. Oğuzlar İslamiyet’i kabul ettikten sonra, Müslüman olan grupları ayırt etmek için “Türkü’l-îmân” (imanlı Türk) ifadesi kullanılmış, bu zamanla “Türkmen” biçimine dönüşmüştür. XIII. yüzyıldan itibaren “Oğuz” adı giderek kaybolmuş, Anadolu ve İran coğrafyasında yaşayan Oğuz asıllı topluluklar “Türkmen” adıyla anılmıştır.
Sosyolojik Boyut
Türkmen adı, sadece bir etnik kimlik değil, aynı zamanda dini ve kültürel bir aidiyet göstergesidir. Müslüman Oğuzlar için kullanılan bu ad, onları hem eski inançlarını sürdüren Oğuzlardan hem de diğer Türk boylarından ayırmıştır. Köprülü’ye göre Türkmen adı, İslamiyet’i kabul eden Oğuzların yeni kimliğini temsil eder ve bu kimlik, Selçuklu İmparatorluğu’nun kuruluşunda belirleyici olmuştur. Sosyolojik açıdan Türkmen adı, göçebe yaşam tarzı ile yerleşik medeniyet arasındaki gerilimi de yansıtır. Osmanlı döneminde “Türkmen” kelimesi çoğu zaman göçebe Türkleri tanımlamak için kullanılmıştır.
Büyük Tarihçilerin Görüşleri
İbrahim Kafesoğlu: Türkmen adının XI. yüzyılda ortaya çıktığını ve Oğuzlarla birlikte Selçuklu tarihinin merkezinde yer aldığını vurgular.
Fuat Köprülü: Türkmen adını Müslüman Oğuzlara verilen bir kimlik olarak açıklar; bu kimliğin Anadolu’nun Türkleşmesinde kritik rol oynadığını belirtir.
Zeki Velidi Togan: Türkmen adının, Oğuzların İslamiyet’i kabul etmesiyle birlikte siyasi ve kültürel bir etiket haline geldiğini söyler.
Modern araştırmacılar (Özkan, 2024): Türkmen kimliğinin XIX. yüzyılda Rus işgali ve Sovyet baskıları altında yeniden şekillendiğini, kimliğin hem direniş hem de kültürel aidiyet unsuru olarak korunduğunu ifade ederler.
Etimoloji Tartışmaları
Türk + mânend (Farsça): “Türke benzer” anlamı.
Türk + îmân: Müslüman Oğuzlar için “Türkü’l-îmân” → Türkmen.
Türk + men (Türkçe mübalağa eki): “Büyük Türk” veya “öz Türk.” Bu farklı yorumlar, Türkmen adının hem dilsel hem de sosyolojik bağlamda çok katmanlı bir anlam taşıdığını gösterir.
Sonuç
Türkmen adı, XI. yüzyılda Müslüman Oğuzların kimlik göstergesi olarak ortaya çıkmış, XIII. yüzyıldan itibaren Oğuz adının yerini almıştır. Sosyolojik açıdan bu ad, hem dini aidiyetin hem de göçebe kültürün sembolü olmuştur. Büyük tarihçilerin açıklamaları, Türkmen adının sadece bir etnik etiket değil, aynı zamanda bir medeniyet dönüşümünün adı olduğunu ortaya koyar. Ancak bu dönüşüm Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşuyla birlikte özüne dönmüş; Gökalp’in ifadesiyle: ” Ben Türk’üm ve bu ad her unvandan üstündür” şeklinde ifade edilmiştir.
ÇELİK
Kaynakça:
Türkmen Adı, Manası ve Mahiyeti – TÜRK TARİHİ ARAŞTIRMALARI
“Türkmen Adının Kökeni ve Anlamı” makalesinin özeti — Ya Özet
Dergi Park
Türkmenler Üzerine Bir İnceleme: Tarihsel Süreç, Direniş ve Kimlik
Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.