Radyo Televizyon Üst Kurumu’nun TELE 1 kanalına verdiği üç gün ekran karartma cezasını değerlendiren CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi, kararın basın özgürlüğüne karşı yapılan bir darbe olduğunu belirterek, alınan kararın keyfi ve hukuksuz olduğunu vurguladı. Çelebi yaptığı yazılı basın açıklaması;
‘’Muhalefet partilerinin tüm itirazlarına ve eleştirilerine rağmen meclisten geçerek resmi gazetede yayımlanan ‘’Sansür yasasının’’ henüz mürekkebi kurumadan; RTÜK tarafından TELE 1 kanalına 3 gün ekran karartma cezası verildi. Basın ve ifade özgürlüğüne karşı yapılan bu darbeyi kınıyoruz. TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’in konuk olduğu bir programda, diyanet hakkında söylediği sözler gerekçe gösterilerek, saray talimatıyla RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin tarafından hazırlatılan rapor, üst kurul tarafından görüşülerek, ekran karartma cezasına dönüştürüldü. TELE 1 kanalı Şubat 2023’ e kadar benzer bir ceza daha alırsa, kanalın kapatılması söz konusu olacak.
Hükümetin propaganda aracına dönüşmüş olan havuz medyasının, tek merkezden attığı ısmarlama manşetlere, yalan haberlere, türlü manipülasyonlara en ufak cezayı vermekten aciz olan RTÜK, muhalif yayın organlarının basın ve ifade özgürlüğü kapsamına giren eleştirilerinden suç üretmeye çalışıyor. Parti binalarına dönüşen devlet kurumlarından, benliğini yitirmiş varlığını saraya adamış kurum yöneticilerinden adaletli kararlar çıkmasını beklemiyoruz. Ama hepsini uyarıyoruz, bu keyfi uygulamaların ve hukuksuz kararların hesabını verirken arkanızda kimseyi bulamayacaksınız.
Toplumsal muhalefeti susturmayı, korkutmayı, baskılamayı amaçlayan bu zihniyeti milletimizin desteğiyle iktidardan indirip; herkesin fikirlerini özgürce ifade edebildiği, eleştirilerini çekinmeden yapabildiği, yazan, konuşan, üreten bir Türkiye’yi birlikte kuracağız. Cezalarla sesini kısmaya çalıştığınız yayın organları susmayacak! Korkutmaya çalıştığınız sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, dernekler sinmeyecek! Yıldırmaya çalıştığınız akademisyenler, gazeteciler, yazarlar yılmayacak! Geçim sıkıntısı çeken, giderek yoksullaşan halkımız kendisine yapılan zulme asla boyun eğmeyecek. Toplumsal muhalefetin tamamı ve halkımız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, tüm adaletsizliklere karşı; fikirleriyle, kalemleriyle, ekranlarıyla ve her şeyden önce yarınların aydınlık Türkiye’sine olan inançlarıyla dimdik durmaya devam edecekler. ‘’
