Bir başarının öyküsü:
Material Handling Dergisi
Material Handling Dergisi bu gün ülkede yayınlanan sektörel dergilerin kendi alanında en önemlilerinden biridir. Adana’da yerel gazetelerde GAZETECİLİK MESLEĞİNE BAŞLAYAN Sadi Güler yerel basının alışılmış zincirlerini kırarak Çukurova’dan Bab-ı Ali’ye giderek şansını deneyen cesur ve cüretkâr insanlardan biri.
Material Handling Dergisi’nin 21 yıl dönümü dolayısıyla Sadi Güler’den derginin gelişim sürecini ve kendini anlatan özel bir yazı istedik.
“Material Handling Dergisi 1998 yılında Sadi Güler ve Karakuş Hidrolik Ekipmanlar San.Tic.Ltd.Şti ile ortak olarak kurulmuş olan Tasarımcı Reklamcılık Yayıncılık Ltd.Şti. tarafından yayın hayatına sunulmuştur.
Bu ortaklık 4 ay gibi çok kısa bir sürede sonlandırılarak Sadi Güler tarafından 2017 yılına kadar aylık, 2017 yılından günümüze kadar iki ayda bir yayınlanarak bugüne kadar yayın hayatını sürdürmeyi başarmış sayılı ve nadir dergilerden biridir.
Türkiye’de Forklift ve İstif Makinaları sektörüne yönelik yayın yapan ilk dergi olan Material Handling dergisi sektörde bir çok ilklere imza atmış olup, Türkiye Forklift ve İstif makinaları sektöründeki firma yetkililerini İstanbul Dedeman otelinde bir araya getirerek birbirleri ile tanışmalarını, sorunlarını bir masaya yatırarak çözüm arayışlarını girmelerini sağlamış ve bu toplantıdan sonra firma yetkilileri bu tür toplantıların 3 ayda bir olmak üzere Material Handling Dergisi tarafından organize edilmesine karar vermişlerdir.
Material Handling Dergisi tarafından düzenlenen üç toplantıdan sonra sektörün önde gelen firmaları tarafından İSDER adında bir dernek kurularak Forklift ve İstif Makinaları sektörü bir çatı altında toplanmıştır.
Yurt dışından gelen yabancı firma yetkilileri tarafından tanınan ve bilinen bir dergi olan Material Handling, Bulgaristan’daki sektör mensubu firma yetkilileri tarafından Plovdiv fuarına davet edilmiş derginin bu fuarda dağıtılması sağlanmış ve dergide reklamları bulunan Türk firmalarının ürünlerini yurt dışına ihraç edebilme olanağını sağlamıştır.
Material Handling’in ufkunu açan Plovdiv fuarından sonra Ortadoğu ülkelerinde sektörle ilgili yapılan fuarlara katılma kararı alınmış olup Suriye, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Libya’daki fuarlara İngilizce olarak hazırlanmış olarak dağıtımı sağlanan dergimiz çok büyük bir ses getirmiş, dergide reklamı olan firmalara bu ülkelere ürünlerini ihraç edebilmelerine vesile olmuştur.
SADİ GÜLER’DEN ANILAR
Derginin ilk dört sayısını o zaman İstanbul’ da bulunan hemşerim Alinur bey büyük bir titizlikle hazırlamıştır.
İlk sayının çalışmasını yaparken fazla bir beklentim yoktu ilk sayının maliyetine kurtaracak kadar reklam temin etmeyi sağlamaya çalışıyordum. Ziyaretine gittiğim bir firma sahibi Boskar firmasına gitmemi önerdi firma sahibine de benim geleceğimi bir telefonla bildirdi.
Aslında bu durum benim tasvip etmeyeceğim bir durumdu çünkü her firma sahibine “Hamili kart sahibi yakınımdır” gibi tavsiyelerle değil de kendi kimliğimle gitmeyi tercih ediyordum.
Neticede gittim firma sahibi Sezai Hivel Bey beni asık bir suratla karşıladı.
Yekten “Bir sayfa ilan kaç para? Al şu parayı şu ilanı da bas bir daha da gelme” dedi çok zoruma gitmişti ama mecburen aldım.
Yeterince ilan temin etmeyi başarmıştım dergi basıldı ve piyasaya dağıtıldı.
Boskar firmasının sahibi Sezai Bey beni aradı kendisine uğramamı istedi. Gittim.
İçimde büyük bir merak vardı beni asık suratla karşılayan ve kovar gibi gönderen bu adam beni niye çağırmıştı.
“Hocam sen bu dergiyi nerelere dağıtıyorsun?” diyerek söze başladı.
“Sektördeki firmalara bazı sanayi kuruluşları ve lojistik firmalarına, yük limanlarına” diyerek cevap verdim.
Ön kapak içi ve birinci sayfa olmak üzere iki sayfa ilan için bir yıllık anlaşma istedi.
Sonra ilave etti. “Sana yardımcı olmamız lazım sen hakkıyla dergi dağıtıyorsun bu dergi ile ben Mersin Azot sanayine 4 adet makine sattım ayrıca gittiğim birkaç yerde senin bu dergiyi Genel Müdürlerin masasında gördüm” deyince dünyalar benim olmuştu.
Kısaca daha sonra sektördeki her firma patronu veya Genel Müdürü beni arayarak davet ettiler
Hep sordukları soru “ Bu derginin yaşaması için biz ne yapabiliriz” sorusuydu.
Ve hepsi de bu derginin yaşaması için ellerinden geleni yaptılar ve halen de yapıyorlar.
Öyle ki Material Handling dergisinde kuruluşundan bugüne hiç kesilmeden yayınlanan firma reklamları halen devam etmektedir.
Türkiye’yi bir çok teknoloji ile tanıştıran Burla Grubu o zaman Amerika menşeili olan Clark Forkliftlerinde Türkiye distribütörü idi. Eski zamanlarda Türkiye’de forkliftin adı “CLARK” olarak anılıyordu. Ben Burla Grubunun kurucusu Bay Lori Burla ile röportaj yapmak istediğimi Genel Müdürü Erkan Babaoğlu’na ilettim. Erkan Bey’den “Bay Lori hiçbir gazete ve dergiye röportaj vermez” cevabını alınca “ Siz yine de bir söyleyin” dedim.
Ertesi gün Erkan Bey beni aradı “Sadi bey çok enteresan ama Bay Lori sizi bekliyor” deyince Karaköy’deki merkez binasında soluğu aldım. Bay Lori ile röportajı yaptım röportaj sırasında onun ticari ahlakını, dünya görüşünü hayranlıkla dinledim. Ve Arçelik’in % 33 hissesinin Burla Grubuna ait olduğunu bizzat Bay Lori’den öğrendim.
Bana bir anısını da şöyle anlattı “ Atina’dan İstanbul’a uçakla geliyordum İstanbul’a yaklaşınca Kaptan Pilot “ Kostantinopolis’e iniş yapmak üzereyiz” diye anons yapınca Kaptan Pilota gidip burası Kostantinopolis değil İstanbul bunu sakın unutma bir daha tekrarlama” diye ikaz ettim. Sonra da şikâyette bulunarak Pilotun görevden alınmasını sağladım.”
Dergiyi yayınlamaya başladığımda sektörde 10 adet forklift ithalatçısı 2 adet forklift yedek parça ithalatçısı ve Türkiye genelinde 85 adet forklift yetkili bayi ve servis hizmetleri veren firma vardı.
Sektör çok büyüdü ve şimdi özellikle servis ve bayilerin sayılarını bende kesin olarak bilmiyorum.
Türkiye’de sektörle ilgili fuarlara yurt dışından gelen firma yetkilileri fuarda dağıtılan Material Handling dergisini görünce benimle tanışmak istiyorlardı dolayısıyla yurt dışından birçok ünlü firmalardan reklam geliri elde etmenin yanında iş teklifleri de alıyordum.
Bulgaristan’dan bir forklift imalatçısı Türkiye’de Genel Müdürlük, Yunanistan firmasından Türkiye distribütörü olmam konusunda teklifin dışında Türkiye’deki firmalardan da sayısız iş teklifleri aldım.
Ama çok büyük emek verdiğim meşakkatini çektiğim işime emeğime ihanet etmemek için kabul etmedim.
Material Handling Dergisinin adı gibi benimde ismim sektörde zihinlerde kazınmıştı halen Türkiye’de bu işi yapan büyüklü küçüklü her firmanın sahibinden tutun çırağına kadar beni yakinen tanımaktadır.
Bazı firmalar beni davet eder Türkiye’de hangi bölgede hangi şehirde kime bayilik verebiliriz diye sorarlar.
Bazı servis sahipleri de “Sadi abi bana şu firmanın bayiliği almam konusunda yardımcı olabilir misin” derler, elimden geldiğince yardımcı oluyorum.
İstanbul’da derginin ilk sayıları sırasında sermayemde olmadığı için bayağı bir maddi sıkıntı çekiyordum öyle ki bazen dolmuşa otobüse binecek cebimde para kalmıyordu.
O zaman cep telefonu yok, banka kartım yok, cumartesi günü Levent’e para tahsilatı için gidiyorum.
Cebimdeki son parayı otobüse verdim. Nasıl olsa tahsilata gidiyorum, alırım bir şeyler diye düşünüyordum. Bana söz veren adam acil işi çıkmış Tekirdağ’a gitmiş.
Gidecek yerim, tekrar otobüse binip Kadıköy’e dönecek otobüs param yok.
Boğaz köprüsünün başındaki otobüs durağına kadar geldim. Biraz durduktan sonra Boğaz köprüsünü geçmek için yürümeye başladım. Polis seslendi “Beyefendi nereye gidiyorsunuz?”
Kadıköy’e diye cevap verdim. Polis “Senden başka yaya giden var mı ki yasak” dedi geri döndüm.
Polis beni biraz süzdükten sonra “ Beyefendi otobüs için bozuk paranız yoksa vereyim” dedi. Teşekkür ederim sağ ol dedim. Beklemeye başladım. Son sigaramı da yaktım. Düşünmeye başladım. Yere ayağımın ucuna doğru baktığımda yerde kâğıt para gördüm. Elime adım, acaba sahte mi diye incelemeye başladım. Neyse değilmiş. Kadıköy’e bu sayede dönebildim.
Bu da benim hiç unutamadığım bir anı oldu. Aslında bir çok anı var ama ancak roman olur.