Site icon Söz Gazetesi

Çakar cumhuriyeti

İzmir’de çakar donanımlı makam aracıyla rüşvet teslim almaya giden bir iş insanının jandarma tarafından suçüstü yakalanması, hem Emniyet’te hem siyasette geniş çaplı bir krize dönüştü.
Gazeteci Tolga Şardan’ın aktardığı bilgilere göre, bir savcıyla birlikte İzmir Emniyeti’nde kritik bir şube müdürünü ziyaret eden iş insanı, “acil bir iş” bahanesiyle müdürün resmî makam aracı ve polis şoförü ile Menderes’te bir benzinliğe gönderildi.
Burada seri numarası alınmış 12 bin 500 doları rüşvet olarak teslim alırken jandarma ekipleri tarafından suçüstü yakalandı. Operasyona, iş insanını benzinliğe taşıyan polis memurunun da adının karışmasıyla dosya büyüdü.
Savcılık adli soruşturma başlatırken, Emniyet Genel Müdürlüğü de eş zamanlı müfettiş görevlendirdi.
Bu olay, Türkiye’de son yıllarda kronikleşen “çakar ayrıcalığı”, siyasetin sınırsız araç imtiyazları ve denetimsiz güç kullanımını yeniden tartışmaya açtı.
Siyasette çakar tartışması
İzmir’deki operasyon gündemde yerini alırken, Ankara’da da CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, gazetecilerin çakar kullandığı iddiasıyla geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı hedef aldı.
Başarır, “Beni eleştiren gazeteciler çakar kullanıyor mu? Söyleyin, İçişleri Bakanı!” diyerek mevcut çakar sisteminin keyfi ve denetimsiz olduğunu savundu.
Başarır hakkında iktidara yakın medyada yayımlanan “çakarlı Audi A6’yı suç kayıtlı iş insanına tahsis etti” iddiasını ise “iftira” sözleriyle reddetti:
“Aracımı kimseye tahsis etmedim. Savcılık raporuna rağmen sahte şoförler, sahte isimler servis ediliyor.”
Yeni Şafak’ın iddiaları
Çakar tartışmasını alevlendiren ilk kıvılcım, 28 Kasım’da Yeni Şafak’ın yayımladığı haber oldu.
Haberde, Başarır’ın aracını “organize suç örgütleriyle irtibatlı olduğu” belirtilen Mehmet Hazım Giray adlı iş insanına verdiği öne sürüldü.
Giray’ın “Başarır benim avukatımdı, aracı bana güvenerek verdi” sözleri tartışmayı büyütürken, savcılık Giray’a ait otellerin kamera kayıtlarına el konulmasını talep etti.
Dosyada adı geçen bazı eski belediye yöneticilerinin yurt dışına kaçmış olması, iddiaları daha da sertleştirdi.
Bir milletvekili daha çakar tartışmasının merkezinde
Dün ise bu kez Sakarya’da AK Parti Milletvekili Ali İnci’nin makam aracıyla yaşanan yol verme tartışması ülke gündemine oturdu.
Vekilin çakarlı aracıyla “selektör ve korna eşliğinde sıkıştırdığı” iddia edilen vatandaş, benzinlikte İnci’ye hakaret edince tutuklandı.
İnci’nin olay sonrası açıklaması tartışmayı daha da alevlendirdi:
“Namaza yetişmek için acele ediyordum. Şikayet ettirdim, hakim tutukladı.”
Çakarda cezalar artsa da kriz büyüyor
TBMM İçişleri Komisyonu’nda kabul edilen iç güvenlik paketine göre yetkisiz çakar kullanımına verilen cezalar 96 bin TL’den başlayıp 192 bin TL’ye kadar çıkıyor, araç ve ehliyetlere el konuluyor.
Ancak Odatv’nin Kasım 2024’teki araştırması, mevzuat sıkılaştırılırken bile ülkede 12 bin 101 resmi çakarlı araç bulunduğunu ortaya koydu.
Bunların 2 bin 401’i Cumhurbaşkanlığı, yaklaşık 2 bin 300’ü TBMM ve bakanlıklar tarafından kullanılıyor.
Cemaat, tarikat ve aile bağlantılı çakar skandalları
2025 yılı içinde yalnızca siyasiler değil, dini yapılar ve kamuya mal olmuş isimler de çakar tartışmasının parçası oldu.
Cübbeli Ahmet’in kızı:
İstanbul’da trafik kurallarını hiçe sayan çakarlı lüks cipin sürücüsünün Cübbeli Ahmet’in kızı Yüsra Ünlü Palazoğlu olduğunun ortaya çıkması, sosyal medyada büyük tepki çekti.
Palazoğlu’na 139 bin 165 TL ceza kesildi.
Menzil bağlantılı tahsisli araç:
Beşiktaş’ta motokuryeyle tartışan çakarlı aracın ise Menzil cemaatine bağlı Semerkand grubu liderlerinden Muhammed Fettah tarafından da kullanıldığı anlaşıldı.
İçişleri Bakanı Yerlikaya çakarın iptal edildiğini, sürücüye 155 bin 401 TL ceza kesildiğini açıkladı.
Suçüstü rüşvetten siyasilere, cemaatlerden gazetecilere…
İzmir’de makam aracıyla rüşvet teslimatı şeklinde patlayan skandal, Türkiye’de yıllardır süren “çakar ayrıcalığı” tartışmasının yalnızca en görünür halkası oldu.
Siyasetçiler, gazeteciler, dini yapılar, kamu görevlileri ve hatta aile üyelerinin dahil olduğu onlarca olay, Türkiye’de trafik güvenliğinden öteye geçen bir güç ve imtiyaz krizine işaret ediyor.
Yetkisiz kullanım ağır şekilde cezalandırılsa bile, resmi çakarlı araç sayısının on binleri bulması, tartışmanın kolay kolay kapanmayacağını gösteriyor.

 

kaynak: kapsül.com

Exit mobile version