Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, nüfusunun yüzde 92’si deprem kuşağında yaşayan Türkiye’de olası bir depremde on binlerce insanın hayatını kaybedebileceğinin bilinmesine rağmen hiçbir adım atılmamasına tepki gösterdi.
17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 21. Yıldönümü nedeniyle açıklama yapan Dr. Şevkin, Gölcük merkezli richter ölçeğine göre 7.5 moment (mw) büyüklüğünde meydana gelen depremde 17 bin 480 kişinin öldüğünü, 23 bin 781 kişinin yaralandığını, 505 kişinin de engelli kaldığını hatırlatan Dr. Şevkin, “Aradan geçen 21 yıla rağmen depreme dair hiçbir çalışma ve hiçbir gelişme yaşanmaması Türkiye açısından son derece tehlikeli bir süreçtir” dedi.
Marmara depreminde 133 bin 683 binanın çöktüğünü, yaklaşık 600 bin kişinin de evsiz kaldığını vurgulayan Dr. Şevkin, “Acılar tazeliğini korurken ve her gün yeni sarsıntılarla güne uyanılırken hükümetin suni gündemlerle, Kanal İstanbul gibi uçuk kaçık, insanlığa hiçbir faydası olmayacak, doğayı, tarım alanlarını yok edecek, yeni depremlere neden olacak, ekolojik dengeyi bozacak bir saçmalıkla ilgilenmesine anlam vermek oldukça güç” diye konuştu.
Gölcük’teki depremin Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir alanda hissedilmesinin bir çok nedeni olduğuna işaret eden ve bu nedenlerin ortaya konulup önlem alınması gerektiğini ifade eden Dr. Şevkin, partisi adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunduğu “Fay Yasası”nın daha çok zaman kaybedilmeden gündeme alınmasını ve acilen kabul edilmesini istedi.
“SUNİ GÜNDEMLERİ BIRAKIN DEPREME BAKIN!”
Türkiye’de 18 şehir, 80 ilçe ve 502 köyün aktif fay zonu üzerinde bulunduğunu, bu nedenle fay hatları üzerindeki yapılaşmaların bir an önce durdurulması için kanun teklifinin gündeme alınması gerektiğini vurgulayan Dr. Şevkin, “Kamu kurum ve kuruluşlarında, sivil toplum örgütlerinde deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasında yapılması gerekenlere dair hiçbir gelişme yok. Türkiye, deprem kuşağında ve biz istesek de istemesek de büyük depremler yaşanacak. Marmara örneğinde olduğu maalesef bu olumsuz gidiş nedeniyle on binlerce insanımızı daha kaybedeceğiz. Yine yüz binlerce insanımız barınma sorunuyla karşı karşıya kalacak. Kabine üyelerini geçici çözümler üretmek ve suni gündemlerle uğraşmak yerine Türkiye’nin birincil sorunu, vatandaşın canını, malını ilgilendiren depreme karşı kalıcı çözümler için samimi adımlar atmaya çağırıyoruz” dedi.
İmar affı ve rantsal dönüşümü çağrıştıran kentsel dönüşümlerin depremi önlemediği gibi yeni sorunları beraberinde getirdiğini kaydeden Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, “Dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde ‘fay yasası’ çıkarılarak fay zonu üzerinde yapı üretilmesi yasaklanmıştır. Yerbilimcilerin belirleyeceği fay zonları üzerinde yapılaşma varsa buradan taşınmalı ve tıpkı sit alanlarında olduğu gibi belirlenen fay zonu üzerine yapılaşma yasağı getirilmelidir. Fay hattında yapılaşma yasağına dair verdiğimiz kanun teklifi bir an önce hayata geçirilmelidir” diye konuştu.
“NE BEKLİYORSUNUZ?”
2020 yılı içerisinde deprem yaşayan Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Tunceli, Adıyaman, Van ve Bingöl’ün Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) üzerinde bulunduğunu hatırlatan ve Ocak ayından bu yana 20’den fazla 5 ve üzerinde deprem yaşandığını vurgulayan Dr. Şevkin, Türkiye’de 20 milyondan fazla yapı stokunun yüzde 75’i ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’tan fazlası da 20 yaş üzeri konutlardan oluşuyor. Yüzde 50’ye yakını da ya oturulamaz durumda, ya da depreme karşı kesinlikle güçlendirilmesi gereken yapıları kapsıyor. Türkiye, acilen deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalara ilişkin kamu ve toplum yararını temel alan bir Ulusal Deprem Stratejisi, Türkiye Deprem Mastır Planı ve Afet Yönetimi Stratejik Planı oluşturmalıdır. İmar, Yapı, Dönüşüm Alanları, Yapı Denetim ve Afet Yasaları; tüm birimlerin katılımı ile düzenlemeleri imar affı ve kentsel dönüşüm adı altında rantsal dönüşüme son verilmelidir” diye konuştu.
Marmara depreminin 21. Yıldönümünde hayatını kaybeden vatandaşları saygıyla anan, yaralılara acil şifalar dileyen CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, bilim insanlarının haykırarak ‘Deprem geliyor’ dediğini bir kez daha hatırlatan Dr. Müzeyyen Şevkin, kabineyi uyararak “Daha ne bekliyorsunuz?” diye sordu.
—