Ey okur tamı tamına 31 yıldan beri bu gazeteye destek vemektesin.
10 Mart 1992 tarihinde yayın hayatımızın ilk sayısında size bir söz vermiştim.” Bu can be tende kaldığı sürece bu gazete yayınlanacak”
Sadece yayınlanacak mı?
Hayır, yaşadığı sürece ilkelerinden taviz vermeyecek.
Peki bu ne demek?
Bu: “Söz’ün hiç bir siyasi kesimin, hiç bir belediyenin, hiç bir finans grubunun ianesine ihtiyacı yoktur.
30 küsur yıl boyunca kimseden ekstra bir şey istemedik. Belediyeler çoğu zaman abone bile olmadılar. “Neden?” demedik. Kimilerini maaşa bağladılar, kimilerini servete gark ettiler. Soysuzca etnik ayrımcılık yaptılar. Biz “Türküz” dediğimiz zaman da utanmadan faşistlikle suçladılar.
Bazı kendini bilmez, tarihin çöplüğüne gömülmüş belediye başkanları “Bastıracak matbaa bulamayacak” tehdini yolladılar.”
Söz herşeye rağmen direndi. Bu gün onlar yoklar, biz varız.
Biliyorum SÖZ’ün bu halini yadırgayacak ve kendinize “Neden?” sorusunu soracaksınız.
Önemli olan yayını sürdürmek. Şartlara aldırmadan devam edebilmek.
Matbaacı kapısı aşındırmaktan, nazını kabulenmek zorunda olmaktan ve abuk sabuk kaprislerden kurtulmak zorundaydık.
Bu en büyük etken.
Bir diğeri ise malumunuz ekonomik koşullar.
İktidarın çıkardığı yasalar, zorladığı şartlar tamamıyla Anadolu basınını susturmaya yönelik.
Biz de diyoruz ki “Hayır asla ve kat’a susmayacağız”.
Bilenler bilirler internet portalında 18 yıldan beri yayın yapmakta olan www.sozgazetesi.org’un logosunda “ Biz, hepimiz 57. Alayın neferiyiz” yazmaktadır.
Bu düşünce ile SÖZ ailesinin her ferdi Mustafa Kemal’in neferi olarak “Savaşmadan ölmek yok” kararını aldık.
Dikkatlere sunulur!
Atanmışı, seçilmişi ve seçilme adayı bütün siyasilere sesleniyorur ve diyoruz ki “Sizin haberlerinizi yayınlama mecburiyetimiz yoktur. ve yayınlamıyoruz. Havuzlarınızda beslediklerinizden medet umunuz. Unutmayınız kime/kimlere ne/neler verdiğinizi de biliyoruz.”
Akıllı okur fark etmiştir. internet portalında www.sozgazetesi.org’da uzun bir süreden beri bu uygulamayı yürütüyoruz.
Öyle bülten gönderip “çeşme açtım, yol yaptım, mezarlık düzenledim” türünden haberlere yer vermiyoruz. “
Marifet iltifada tabidir”şuuruyla takdire değen haberi yayınlıyoruz ve diğer yayınların da aynı politikayı izlemelerini bekliyoruz.
Öyle kapı aşındırıp adam yerine konulmayınca “ayrımcılık” edebiyatı yapacağınıza ‘Gaztacılık’ yerine biraz olsun ‘gazetecilik’ yapmayı deneyin.
Ey okur, hasılı kelam, “Tanrı biz bilan” inancıyla aynı ruhla yola devam.
Bu sayı miladımız olsun. Dostlara vesselam…
Reha Ören