MANŞETYURT HABERLERİ

OY PUSULALARI ADETLE DEĞİL, KİLO İLE ALINIYOR YSK’DA NELER OLUYOR ?

CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, seçime az bir süre kala Yüksek Seçim Kurulu (YSK) hakkında çarpıcı tespitleri gündeme getirdi.

OY PUSULALARI KİLO İLE ALINIYOR

CHP’li Karabat sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada YSK’nin oy pusulası ihalesine değinerek, pusulaların adetle değil ton bazında ihale edildiğini tespit etti. Geçmiş seçimlerde yaşanan tartışmaları da hatırlatan Karabat, YSK’nin halka güven veren adımlar atması gerektiğini söyledi.

NEDEN DMO DEPOLARI KULLANILIYOR?

YSK’nin depoları olmasına rağmen oy pusulalarını Devlet Malzeme Ofisi’nin deposunda sakladığını söyleyen Karabat, “Seçim mevzuatına göre DMO’nun yasal bir görevi veya sorumluluğu yok. Oy pusulalarının başına bir iş gelirse hesabını DMO’nun depo bekçisine mi soracaksınız?” dedi.

‘LİRALAŞMA STRATEJİSİ’ LAFTA KALDI

Hükümetin yerli ve milli söylemleri üzerinden liralaşma stratejisi yürüttüğüne de değinen Karabat, YSK’nin ihalelerini euro ile yapmasını eleştirdi. İhale ayrıntılarının yayınlanmadığının belirtildiği açıklamada YSK eliyle 18 sözleşme yapıldığı ancak ortada hiçbir ihale olmadığı da vurgulandı.

CHP’li Karabat’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle:

1) AKP’nin çökerttiği Anayasal kurumlar arasında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) da yer alıyor. Seçim için oy pusulası ihalesi yapılıyor ama büyük soru işaretleri var.

2) YSK’nın faaliyet raporlarına baktığımızda, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) üzerinden filigranlı oy pusulası ve zarf kağıt alımlarının yapıldığını görüyoruz. Toplamda 3 bin 450 ton ve 18 bin top alım için ihale yapılıyor.

3) Matbaacılıkta çoğunlukla kilogram hesabı ile işlerin yürüdüğünü biliyoruz. Ancak söz konusu oy pusulası olunca orada duracaksınız. Burada alımı yapılan binlerce tonluk kağıttan kaç adet oy pusulası çıkar? Bunların sayımı ve denetimi nasıl yapılır?

4) YSK’nin mühürsüz oy skandalını unutmadık. Halka güven verici adımlar atılması gerekirken yine farklı yollara sapılıyor.

Mesela, YSK’nın kendi depoları olmasına rağmen seçimde kullanılacak malzemeler DMO’nun depolarında saklanıyor.

5) Seçim mevzuatına göre DMO’nun yasal bir görevi veya sorumluluğu yok. Oy pusulalarının başına bir iş gelirse hesabını DMO’nun depo bekçisine mi soracaksınız?

Ya da fazladan basılan pusulaları buralarda mı saklayacaksınız?

6) Anayasa’nın 67’nci maddesi ile her vatandaşa seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı verilmiştir. Burada en önemli görev YSK’nindir.

Peki, YSK en son ne yaptı? İl ve ilçe seçim kurullarında AKP’ye bağlı kişilerin başkan olmasının önünü açacak karar aldı.

7) Partili militan yargıç ve kolluk kuvvetleri ile bir sistem inşa edildi. İstanbul seçimlerinin iptali, muhalefete her türlü zorluğun ve zorbalığın yapılması, muhalif basına baskılar, hapisler, yandaş medya ile yalanlar ve linç…

Bunların hepsi milli iradeye ihanettir.

8) YSK, milli iradenin namusu olan seçme ve seçilme hakkını koruyacağına, AKP’nin oyunlarını uygulayan bir kurum haline geliyor.

YSK’ye tanınan ihale ayrıcalıklarına bu noktada değinmemiz gerekiyor…

9) Liralaşma stratejisi deniyor; ama YSK bile ihaleyi euro üzerinden yapıyor. Lafta yerli ve millilik…

Mal ve hizmet alımına yönelik 18 adet sözleşme imzalanmış; ancak ihale yok! Kimlerle ne sözleşmesi yapılmış belli değil.

10) 2021’de “Veri merkezi ve muhtelif işler” adı altında 80,3 milyon TL’lik sermaye harcaması yapıldı. Bunlar, Kamu İhale Kurumu’nun EKAP kayıtlarında var mı? Yoksa ihalesiz, adrese teslim işler mi bunlar?

11) DMO’nun zeyilnamelerine baktığımızda, kesin teminat mektuplarının 1 yıldan kısa süreliğine alındığı ve firmalara avantaj sağlandığı görülüyor.

2022’de “3 yıl garantili” oy verme kabini ihalesi yapılıyor. Seçim ise 2023’te.

Ne gerek var? Adrese teslim iş mi yoksa?

12) Her seçim döneminde oluklu mukavva oy verme kabini ihalesine çıkan YSK bunları ne yapıyor?

Çöpe gidiyorsa milli servet kaybı. Geri dönüşüme gidiyorsa ihale ile yapılmalı.

Tam AKP’nin sevdiği işler bunlar!

13) YSK’nin 2021 faaliyet raporlarında 2021 yılında kamu zararı oluşmadığı yazıyor. Evet, yıl bitmeden karara bağlanmış ve kamu zararı yok deniyor. Sayıştay denetimi bile olsa, aynı yıl böyle bir karara varması söz konusu olamaz.

14) Ve geldik vurucu noktaya. Kamu idarelerince hazırlanan faaliyet raporlarında, üst yöneticiler güvence beyanı vermek zorundadır. Ama YSK’de böyle bir beyan yok. YSK yöneticileri bile kendi raporlarına güvenmiyor!

15) YSK yönetimi adil ve güvenilir bir seçim ortamı oluşturması gerekirken ne işlerle uğraşıyor görüyorsunuz.

Şunu kesinlikle unutmasınlar. Hukuk yerine siyasi talimatla hareket edenler elbet bir gün hesabını vereceklerdir.

16) Ne kadar oyun yaparsanız yapın, bu oyunların sonuna gelindi. Oyları sizlere çaldırtmayacağız!

Millet İttifakı seçimleri kazanacak ve adalet yerini bulacak. Halkımızın kuşkusu olmasın……

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.