İzmir Seferihisar belediyesi örnek alınması gereken bir uygulamayı başlattı.
Her ayın ilk pazar günü kapalı semt pazarı halka açılarak 2. El halk pazarı uygulamasına geçildi.
Vatandaşlar giysiden teknolojiye, kitaptan müzik aletlerine kadar kullanmadıkları her türlü eşyayı buraya getirerek satıyorlar.
Pazar hem halk ekonomisine katkı sağlıyor hem de bir türlü geri dönüşümü sağlamış oluyor.
- El Halk Pazarı’na halk her ne kadar bit pazarı da denilse bu pazarın diğer bit pazarlarından en önemli farkı halka açık olması. Diğer illerdeki uygulamalarda bit pazarlarının belirli esnafı ve müdavim tezgahçıları var.
Maalesef hemen hemen bütün illerde Bit Pazarlarında da kendine göre bir mafya oluşmuş.
Burada sürekli mal satanlardan da, geçici olarak pazara gelenlerden de birileri gelip günlük haraçlarını tezgâh parası adı altında topluyorlar.
Ne hikmetse bu işe belediye zabıtaları da emniyet birimleri de karışmayıp: “ Hemşehrim dur bakalım sen ne parası topluyorsun, kimin adına topluyorsun, hani bunun kaydı kuydu. Bu para nereye gidiyor?” sorusunu sormuyorlar!
Seferihisar Belediyesi bunun önünü alabilmek için halka açık yapmış.
Oysa Seferihisar belediyesi gibi uygulanmış olsa mafyanın beli kırılmış, belediyeye ek gelir sağlanmaktan da öte belirli bir düzen gelmiş olacağı gibi halk ekonomisine de önemi inkâr edilmeyecek katkısı olur.
Bunun en güzel Finlandiya’da var. Finlandiyalılar alışverişini genellikle 2. El halk pazarlarından yapmaktalar.
Seferihisar Belediyesi’ni tebrik eder,2. El Halk Pazarı uygulamasının bütün belediyelere örnek olmasını temenni ederim.
Reha Ören
