
Merhaba sevgili okur,
Bu haftanın şair konuğu sevgili Ramazan Teknikel 1955 – Besni / Adıyaman doğumlu. 1974 Besni Öğretmen Okulu mezunu. Değişik yörelerde uzun yıllar öğretmenlik yaptı. 2007’den beri Ankara’da yaşıyor.
Taşrada görev yaptığı özellikle 1974- 1984 yılları arasında ülke genelinde çıkan edebiyat dergilerinin büyük çoğunluğuna abone olarak izledi. İlk yazısı Milliyet Sanat’ta (1977), ilk şiiri Türk Dili Dergisi’nde (1978) göründü.
Şiir, öykü ve denemeleri Türk Dili Dergisi, Yeditepe, Varlık, Oluşum, Milliyet Sanat, Dünya Kitap, Sözcükler, Özgür Edebiyat, Hürriyet Gösteri, Roman Kahramanları, Çağdaş Türk Dili, Yazılıkaya,
Kıyı, Mavi, Üvercinka, Sincan İstasyonu, Akatalpa, Edebiyat Nöbeti, Babil dergilerinde yayımlandı. Mavi ve Sincan İstasyonu dergilerinin kurucularından. Son yıllarda daha çok çocuk edebiyatında yoğunlaştı.
.
RAMAZAN TEKNİKEL’İN ŞİİR ÜZERİNE DÜŞÜNCELERİ;
.
Her ne kadar şiirin net bir tanımına ulaşmak çok da mümkün olmasa da, mevcut dil içinde imge, simge, ironi ve humorlarla, elbette estetik, ritim, uyum özelliklerini de göz ardı etmeden yeni bir dil yaratmaktır diye, her şiir tanımında olduğu gibi eksik de olsa bir tanım getirebiliriz.
Şiire dair düşündüğüm şu üç paragrafı da ekleyeyim:
Pastoral şiir, daha bir ilgi duyduğum, yakınlaşmak istediğim bir şiirdir. Bu nedenledir ki kır şiirleri benim için hep ilginç, dinlendirici, gizemli olmuştur.
Şairlerin sağlığında bitirmediği yarım kalan şiirlerini, ne dergilerde yayımlamaya ne de kitaplaştırmaya kimsenin yetkisi olmamalı diye düşünürüm hep. Zira yazılanlar eğer bitmişse şiirdir. Zira bir şairin dediği gibi “tırtılı değil, ipekböceğini görmek isteriz.”
Ben hep az şiirden yanayım. Şairlerden geriye yüzlerce okunmayan şiirler toplamı kalacağına, belleklerde kalacak, ilgiyle okunacak daha az şiir kalsa daha iyi değil mi? Hem edebiyat tarihine geçmiş birçok şairi kaçar şiiriyle anımsıyoruz ki…
Ciltler dolusu şiir yazmak bana hiç yakın gelmemiştir. Bu nedenledir ki, dergilerde ilk şiirimi 23 yaşında yayımladığım halde ilk ve tek şiir kitabımı 56 yaşında yayımladım.
.
KİTAPLARI;
.
Şiire Teğet Yazılar, deneme, Gerçek Sanat Yayınları
İncirin İkinci Tadı, şiir, Yazılı Kâğıt Yayınları (2011- Abdulkadir Bulut Şiir Ödülü)
Yazının Gölgesinde, deneme, Sobil Yayınları
Ay Altında Bir Koşu, öykü, Eşik Yayınları
.
ÇOCUK KİTAPLARI;
.
Kırların Kraliçesi Kim, şiirsel fabl, Paydos Yayınları
Bahar ve Çocuk, şiirsel fabl, Paydos Yayınları
Kedi Suti’nin Günlüğü, fabl, Paydos Yayınları
Bir Kaplumbağanın Anıları, fabl, İş Bankası Kültür Yayınları
Bir Leyleğin Anılar, fabl, İş Bankası Kültür Yayınları
Yolların Ötesi, roman, MEB Yayınları
Kırlar ve Bahar, şiir, MEB Yayınları
Günaydın Uç Uç Böceği, şiirsel fabl, MEB Yayınları
.
ÖDÜLLERİ;
.
2010 Sabahattin Ali Şiir Ödülü
2011 Abdülkadir Bulut Şiir Ödülü
2012 Cahit Külebi Şiir Ödülü
2013 İsveç Tavkirar Şiir Ödülü
2016 Şair Mihri Hatun Şiir Ödülü

.
YALNIZLIĞA TÖREN YOK
.
Şair olmak da ne ki böyle bir taşra yalnızlığında
Oturup güzel günler düşünüp olur olmaz
Kaçıncı mevsim kaçıncı cemre bu
Bütün şiirlerimi yazdım günlüklerimi tuttum
.
Menekşe burcunda bütün çocuklar
Elişi kâğıtları cam kırıkları
Yalnızlığa tören yok alkış da
Yaşama havlu atmak asla
.
Günü ağaca teyelle ağacı suya
Her anıya bir tarih gerekmez
Kuşlar kendi dalında ötüyor
Cırcır böcekleri rafta.
**
.
ÜÇ KİRPİ GEÇTİYDİ
.
Tam buradaydı bir anıt gibi durduydu
Öylece durgundu kendindendi
Yere bakan bir sütun gibiydi
Ateş kokan tütün yakan
Toz duman arasından geçtiydi
.
Üç kirpiydi geçtiydi
Daha şimdi geçtiydi buradaydı
Hepimiz de gördüydük yalan değildi
Şuradaki sütunlardan geçtiydi
Esmer bir külden hızla sıyrılıp
Birinin ayağı aksak üç kirpi
Daha şimdi buradan geçtiydi
Ay ışığı arasından geçtiydi
Üç güzel kirpiydi iki gece arasından
Geç kalan sütunların arasından
Sessizce geçtiydi
.
Bu bizim kaçıncı yoksulluğumuz böyle
Göremedik işte birdenbire geçtiydi
**
.
ZEYTİN AĞACI
.
Şurada bir zeytin ağacı
Dibinde kuru bir karanfil
Yarım ay ardıç gölge saati
.
Şurada bir zeytin ağacı
Toprak damda asılı
Nar ve kırmızı acı biber
.
Şurada bir zeytin ağacı
Bekler durur günlerdir
Kendinden yeşil bir ağacı
.
Şurada bir zeytin ağacı
Dalları kalbe yürüyen
Dibinde üç dal acı