‘Terörsüz Türkiye’ adıyla başlatılan süreç kapsamında kurulan ve TBMM İçtüzüğünde açıkça tanımlanmayan komisyona ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi’ adı verildi. İYİ Partinin katılmadığı ve ülkemizin bölünmesine yol açacak olan bu komisyona CHP’nin katılması, özellikle CHP seçmenleri açısından sıkıntı yaratmaktadır.
Bir araştırma şirketinin siyasi partilerin seçmenleri arasında yaptığı ankete göre ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine destek oranları şöyle açıklandı; DEM %86, MHP %45, AKP %35, CHP %11,
İYİ Parti %8. Bu sonuçlara göre DEM dışındaki partilerin destek oranları yarıdan daha az, özellikle CHP’de destek çok az, %11 seviyesinde. Üstelik bu sürecin başarılı olacağını düşünenler de sadece %30.
5 Ağustos Salı günü TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni ve gazeteci Merdan Yanardağ’ın katıldığı Medyascope haber sitesindeki açıklamaları gerçeklerden çok uzaktı. Şu sözler açıkça yalandı; “CHP’ye yönelik eleştiriler esas olarak milliyetçi ve ulusalcı çevrelerden geliyor. Biz bir araştırma yaptırdık; CHP seçmeninin aslında yüzde 80’ine yakını bu sürece olumlu bakıyor, destek veriyor. … Öcalan’ın bu sürecin belirleyici aktörlerinden birisi olduğunu topluma anlatmak lazım.”
Merdan Yanardağ, CHP seçmeninin bu süreci %80 oranında olumlu bulduğunu açıklarken, yukarıda verilen araştırma şirketinin verilerini kullanmış ve %11 desteği, %80 desteğe çevirerek usta gazeteciliğini göstermiştir. Zaten bu sürece CHP seçmeninin %80 destek verdiği de büyük bir yalandır. Bu yalanı Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde dile getiren değerli gazeteci yazar dostumuz Zülal Kalkandelen’e karşı Merdan Yanardağ, çareyi saldırganlaşmakta bulmuş ve işi hakarete kadar getirmiştir. Zülal Kalkandelen’i küçümseyici ifadeler kullanarak, ‘barış karşıtı’ olduğunu iddia etmiş, ‘ulusalcı’ ve ‘milliyetçi-faşizan’ gibi ağır ithamlarla itibarsızlaştırma girişiminde bulunmuştur.
Merdan Yanardağ’ın 20 Mayıs 2016 tarihinde yazdığı ‘Yurtseverlik ve Ulusalcılık’ başlıklı yazısından bir bölüm şöyle; “Yurtseverliğe yakın anlamda kullanılan ulusalcılığı, ırkçılık ya da faşizmle eş değer göstermek ahmaklıktır. Türkiye’deki liberal-gerici operasyonun parçası olmaktır. Bu ülkede yurtsever olmak neredeyse ayıp sayılmaya başlandı! Emperyalizme karşı olmak ‘milliyetçilik’ diye aşağılanıyor.” 12 Temmuz 2016 tarihinde de kendi sosyal medyasında yazdıkları şöyledir; “Kürtlerin ayrılması ve bağımsız bir devlet kurmasının bence hiçbir sakıncası yok. O devletin niteliğinin ne olacağı önemli.” Yine aynı gün “dinci, ulusalcı ve liberal önyargılar nedeniyle dürüst bir Kemalizm tartışması bile yapılamıyor. Öcalan bu konuda doğru çizgide” yazmıştır. Merdan Yanardağ, 20 Haziran 2023 tarihinde ‘4 Soru 4 Yanıt’ programında PKK terör örgütünün çocuk katili başı hakkında bazı açıklamalarda bulunmuş ve “Abdullah Öcalan hafife alınacak birisi değil. Çok okuyan neredeyse cezaevinde filozof oldu çünkü okumaktan başka bir şey yapmıyor. Siyaseti doğru okuyan, doğru çözümleyen son derece zeki birisidir” demişti.
Emperyalistlerin yürüttüğü ‘terörsüz Türkiye’ sürecine karşı olan, destek vermeyenleri ‘barış karşıtı, ırkçı, faşist’ olarak nitelendiren yanar döner Merdan Yanardağ, “MHP genel başkanı ile aynı siyasi çizgiye geleceğimi hiç düşünemezdim” diyerek kendisinin ne olduğunu belli etmiştir ve bilerek, isteyerek emperyalist projelere hizmet etmektedir.
Yanar döner Merdan Yanardağ, ‘Türk Milleti’ tanımını savunmuyor ama konu Kürt kökenli vatandaşlarımız olunca, her türlü algı ve yanıltıcı mesaj için medyada yarış yapmaktadır. Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek amaçlı BOP projesine hizmet eden emperyalizmin işbirlikçileriyle aynı hizaya girdiği anlaşılmaktadır. Çözüm diye sunulan bu ihanet sürecine destek verenler asla yurtsever olamaz.
15 Ağustos tarihinde yazdığı yazıda “Kürt sorununu yurtseverler çözemezse, emperyalistler çözecektir. Tıpkı Yugoslavya’da olduğu gibi” diyen Merdan Yanardağ’ın, Yugoslavya sürecini de anlamadığı belli olmaktadır. Yugoslav bir milletin adı değildir, kendine has ayrı dilleri olan minik devletçiklerin birleşmesiyle Yugoslavya olmuştu. Biz ise Türk Milletiyiz, Türk devletiyiz, Türkiye Cumhuriyetiyiz; kanla irfanla kurulmuş bir ulus devletiyiz. Emperyalizmin dillendirdiği ‘Kürt sorunu’ sözcüğünü kullanmak, zaten niyetlerin ne olduğunu açıklamaktadır.
Dün ulusalcılığı savunup bugün ulusalcılığı küçümseyen, özel üniversiteden doktoralı gazeteci yanar döner Merdan Yanardağ, ulusalcı olma onurunu taşımaktan yoksun, emperyalizmin oyuncağı olarak bölücülük yapmaktadır. Bu tip yanar dönerleri iyi tanımalı ve doğru analiz etmeliyiz. Emperyalizmin isteğiyle kurulan bu komisyonun ülkemizi parçalanmaya götüreceğini düşünenlerin, yaşanan süreci topluma çok iyi anlatması ve gerekli uyarıları yapması gerekmektedir. Gerçekten ulusalcılığı, ırkçılık ya da faşizmle eş değer göstermek ahmaklıktır.