Prof. Dr. AYHAN SEZERZOR YAZI

BİN BİR GECE MASALLARI / Ayhan Sezer

İslam uleması ve ilâhiyatçılar kendi düş güçleriyle yarattıkları bir “dünyayı” sunma peşindeler.Geçmişin “ulvi” dönemlerini özlemle anlatıyorlar. Halkın büyük çoğunluğuna da bu özlemi hissettiriyorlar.
Kimi yobaz takımının doğal felâketleri zinanın artmasına hatta mini etekli kadınların giydiği pantolonlara bağladığı sık sık duyuluyor.
Acaba o özlemi çekilen dönemlerde hayat nasıldı?
Harun Reşid dönemine kadar dayanan kıssaların toplandığı bir kitap var: Bir Bir Gece Masalları.  14. yüzyılda çok okunan bir kitap şekline dönüşmüş.
Kitap bilindiği gibi Şehrazat’ın canını kurtarmak için Şah Şehriyar’a anlattığı öykülerden oluşuyor. Kitabın girişi bile o özlem duyulan dönem hakkında bilgi vermelidir.
Şah Şehriyar karısı ve 10 cariyesi tarafından aldatılanca hepsini öldürtmüştür. Artık kadınlara güvenmediği için her gün yeni bir bakire ile evleniyor ve gerdek gecesinin sabahı yeni gelini öldürtüyormuş. Öyle olmuş ki neredeyse kentte bakire kalmamış.
Burada devreye Şehrazat giriyor. Şah Şehriyar’la gerdeğe girişinin sabahında ona birbirinden ilginç öyküler anlatmaya başlıyor. Şah Şehriyar öykülerin büyüsüne kapılıp Şehrezat’ı öldürtmüyor.
Batılı gezgin ve ajanlar 19. yüzyılda İslam ülkelerinde cirit atmaya başlayınca İslam öyküleri de dikkatlerini çekiyor. Bunlardan biri Richard F. Burton’dur.
Burton Bin Bir Gece Masallarını İngilizceye çevirmeye karar veriyor ama kitap o dönemde Avrupa’nın bile izin vermeyeceği kadar müstehcen  öyküler içermektedir. İngiltere’de 1857’de aşırı müstehcen yayınları yasaklayan bir yasa çıkarmıştır.§
Burton yasadan çekindiği için kitabı kendi parasıyla sadece abonelere dağıtmak için 1888’de  Hindistan’da 1000 adet bastırıyor. Kitap çok beğeniliyor ve Burton büyük kâr elde ediyor.§
Kitapta Harun Reşid ve ünlü şair Abu Nuwas’ın da adı geçmektedir. Harun Reşid uslanmaz bir çapkın, istediği sahipli cariyeyi elde etmek için hile-i şeriyeye başvuran bir halifedir. Abu Nuwas ise küçük erkek çocuklara düşkün eşcinsel olduğunu açıkça şiirlerinde yazan ve komşusunun karısına değil de küçük oğluna sarktığını söyleyebilen biridir.
Kitapta,  o dönemde Avrupa’nın hoş göremeyeceği kadar müstehcen öyküler vardır.  Kitap sanki müstehcenliğin ve cinsel sapıklığın nerelere kadar varacağını göstermek için derlenmiş gibidir.
Şehvet, eşcinsellik, ensest, lezbienlik, tıravestilik, seks düşkünü köleler, sekse hazır bakireler, aşırı seks düşkünü yaşlı kadınlar, hayvanlarla seks ve iktidarsız hadımlar. Bütün bunlar şok edici ayrıntılarla anlatılmaktadır.
Doğrusu Sodom ve Gomoro  eşcinsel oldukları için yerle bir edilince, Bağdat’ın aynı akıbete uğramaması şaşırtıcıdır.
Bin Bir Gece Masalları başka İngilizler tarafından da çevrildi ama müstehcen  öyküler ya konmadı ya da “edipli” bir şekilde aktarıldı.
Richard Burton ölünce karısı kitapla ilgili bütün belgeleri ve kitap notlarını yaktırdı.
Richard Burton’un sansüre uğramamış kitabın ABD’ye girmesi büyük tartışmalara yol açtı. Nihayet 1930’da kitaba giriş izni verildi.
Richard Burton’un sansürsüz kitabı Gutenberg.org’da var ama okumanızı önermem çünkü çok bayağı öyküler içeriyor.
Yobaz takımı her zamanki gibi üç maymunu oynuyor ve “geçmiş günleri özlemle” anıyor. Umalım  ki Bin Bir Gece Masallarını bilerek “özlem” duymasınlar.
Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.