AK Parti iktidara geldiği ilk yıllarda, ülke genelinde büyük bir heyecana vesile olmuştu,
Avrupa Birliğine girmemiz yolunda tüm engellerin hızla kaldırılacağı seslendirilmişti.
Ancak heyecanın ana tameli 3 Y idi,
Neydi o 3 Y?
Yolsuzluk,
Yoksulluk,
Yasaklar.
2002 seçiminin ana sloganlarından biri 3 Y’ydi ve o günlerin yasaklı siyasetçisi bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sloganla oy istemişti ve mitinglerini dolduranlara “3 Y’yi bitireceğiz” demiş miting alanını dolduranların büyük sempatisini kazanmıştı
Şimdi günümüze baktığımız zaman, dün akşam Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın gözaltına alınması, verilen o sözlere karşılık nasıl izah edilecek?
Bir partinin genel başkanına telefon edilip davet edildiğinde ifade vermeye gelmeyecekmiydi?
1986 yılından bu yana ilk defa yasakların olmayacağı bir ülkede, bir partinin genel başkanı gözaltına alınıyor.
Peki ya yoksulluk?
Asgari üçretle çalışanlar veya emekli maaşlarıyla geçinmeye çalışan vatandaşın çekmiş olduğu sıkıntılar nasıl izah edilecek?
Ya yolsuzluk?
Bunu başarabildik mi?
Hemen hergün yolsuzlukların çıktığını duymayan kaldı mı?
Yasakların olmayacağı tahhüt edilen ülkemizde Ümit Özdağ ikametgahı Ankara olmasına rağmen bir akşam vakti yemek yediği restorantta gözaltına alınarak karayoluyla İstanbul’a götürüldü.
Velhasıl iyi giden birşeyler arıyoruz ancak yok
Sanayiciye baktığımız zaman dertli,
Esnaflara baktığımızda ağızlarını bıçak açmıyor,
Emekli ve asgari ücretlileri konuşmaya dahi gerek yok.
Türkiye’nin dış borcuna baktığımız zaman 600 Milyar doları geçmiş,
Türkiye’nin bir numaralı gündemi var olan ekonomik krize çözüm bulmak iken, ne yazık ki ana gündemin tamamen dışında milleti memnun etmeyen gözaltılarla geçiriyoruz.
Ülkenin milli birliğinin inşaası milleti kucaklamakla olur, aksi takdirde siyasi istikrardan hızla uzaklaşmış oluruz diyorum.
