Ali AydınZOR YAZI

DUA ve KADER -1 / Ali Aydın


Eğer tüm insanlar bir araya gelse, hepsi aynı anda Allah’a gökten altın ve gümüş yağdırması için dua etseler, neden hiçbirimizin içinde bu duanın asla kabul olmayacağına dair zerre kadar bir şüphe yoktur.
Neden kaderimiz olduğuna ve her şeyin önceden belirlendiğine iman ediyoruz?
Ama aynı zamanda özgür iradeye sahip olduğumuza da iman ediyoruz.
Dualarımız gerçekten kabul oluyor mu?
Kaderimiz önceden mi belirlenmiş? Yüce Allah insanın işine müdahale eder mi?
Bu yedi makalede geleneksel olarak, körü körüne kabul ettiğimiz bazı inançları sorgulamaya çalışacağız.
Bu inançlar arasında şunlar yer alıyor. Dua, kader, Yüce Allah’ın insanın işine karışıp karışmaması.
Bu inançlardan dolayı ortaya çıkan çatışma ve sorunları ve bunların bizi nasıl etkilediğini vurgulamak için Kur’an’dan bir kaç argüman sunacağım.
Dua ile kader arasında var olan inanılmaz çelişki:
Din adamları bize Allah’a dua etmeyi, ondan istemeyi öğrettiler.
İstediğimiz her şeyi dua ile elde edeceğimizi, bir şeye ihtiyaç duyduğumuzda bol bol dua etmemizi ve sahip olmadığımız her şeyi yüce Allah’tan bize vermesini istemenin kesinlikle yanlış bir şey olmadığını öğrettiler.
Ancak önceden belirlenmiş ve yazılı olana asla karşı çıkılmaması gerektiğini de öğrettiler.
Yani alın yazısının var olduğuna ve yazılan şeyin bozulmayacağını da söylediler.
Sorun şu ki, bu iki inanç birbirine tamamen zıt görünüyor.
Her şeyin önceden belirlenmiş olduğuna nasıl inanabiliriz, sonra yüce Allah’tan yazılanı ve kaderimizi değiştirmesini ve bize sahip olmadığımız bir şeyi bağışlamasını nasıl isteyebiliriz?
Yüce Allah’ın bizim için bir planı olduğuna nasıl inanırız?
Ama sonra bu plana karşı çıkıp bizim için planlamadığı bir şeyi bize vermesini nasıl isteyebiliriz?
Geleneğe göre kader, yüce Allah tarafından hiçbir şey yaratılmadan önce belirlenen ve Allah’ın yanında bilinen şeydir.
Kaderin değişmesi mümkün değildir. Aksi halde hiçbir zaman kader değildir.
Yani duanın kaderi değiştirmesi mümkün değildir.
Aksi halde kader olamaz.
Başlangıç olarak şunu söyleyebilecek herkes için “Biz Allah’ın kaderimizi değiştirmesi için değil, bize karşı affedici ve merhametli olması için dua ediyoruz.”
Yani siz, istemediğiniz sürece Allah’ın kaderinize karşı merhametli olmayacağını mı düşünüyorsunuz?
Dolayısıyla en merhametli ve en adil olan Allah’ın sizin için en güzel planı yaptığına inanıyorsunuz ve ondan sonra size karşı merhametli olmasını mı istiyorsunuz?
Geleneksel inanca göre en temel inançlardan biri kadere iman etmek ve kayıtsız şartsız ona teslim olmaktır.
Yani Allah’ın bizim için en güzel planı hazırladığıdır.
Ancak dua bir teslimiyet veya “Allah’ın planını” kabul etme değildir.
Dua, özünde bir tatminsizlik ve memniyetsizliktir.
Yani Allah’ın bize sahip olmadığımız bir şeyi vermesini istediğimiz için Allah’ın planının kabul edilmemesi, Allah’ın bize verdikleri ile yetinmememiz, Allah’ın planı olduğumuzu iddia etsek bile yine de ondan değişmesini istiyoruz.
Birçok insanın gözden kaçırdığı çok önemli bir gözlem var.
Geleneğe göre Allah her şeyi, gökleri ve yeri yaratmadan önce belirlemiş ve kararlaştırmıştır. Bu Allah’ın bir noktada kendisine dua edeceğimizi belirlediği ve bunu bildiği anlamına gelir.
Bir noktada ona dua edeceğiz. Peki kendi özgür irademizle mi dua ediyoruz yoksa dua etmek kaderimizde mi var? Ayrıca Allah bir noktada kendisine dua edeceğimizi zaten bildiğinden, kaderimizi değiştirmek için gerçekten dua etmemizi mi bekler?
Yoksa kaderimizi yazarken kaderimizi mi değiştirir?
Kaderimizi değiştirmesi için dua mı edeceğiz?
Kader ile dua arasında büyük bir çelişki olduğu açıktır.
Kadere inanan herkes duanın etkinliğini inkar etmiş olur.
Çünkü kader değiştirilebiliyorsa nasıl kader olabilir? Aynı zamanda duanın tesirli olduğuna inanan kimse kaderi inkar etmiş olur. Kader belirlenmişse duaya nasıl cevap verilir.
Halının altına süpürmedikçe, hiç kimse bu çelişkileri görmezden gelemez.

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.