İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde ortaya çıkan yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet ve irtikap olayları sadece İstanbul’la sınırlı kalmamış, ülkenin birçok bölgesine sıçramıştır. Bu süreçte ortaya çıkan itiraflar ve ifşalar göz önüne alındığında, Ceyhan’ın da böyle bir temizlenme sürecine acil ihtiyaç duyduğu açıkça ortadadır.
Ceyhan’da yolsuzluğun, çıkar ilişkilerinin ve çeteleşmenin kök saldığı görülmektedir. Belediyelerden sanayiye, büyük çiftçilerden esnafa, kamu kurumlarından STK’lara, eğitim ve sağlık kurumlarından bazı siyasi yapılara kadar geniş bir alana yayılan bu yapılanma, neredeyse her alana nüfuz etmiştir.
Mafyalaşmanın ve çıkar odaklı ilişkilerin bu denli yaygınlaştığı ortamda; halkın alın teriyle geçinen kesimi maaşıyla ancak temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, sistemin içinde olan bazı kişiler kısa sürede büyük servetler edinmiş, araçlara, yazlıklara, arazilere ve şirketlere sahip olmuşlardır. Hatta bazı kişilerin devlet arazilerine haksız şekilde konduğu, ihale çeteleri aracılığıyla menfaat sağladığı, işe alımların bile para karşılığı yapıldığı iddia edilmektedir.
Bu düzen içerisinde dürüst, ilkesel, vatanına ve halkına hizmet etmek isteyen kişiler sistem dışına itilirken; siyasette, odalarda ve dernek yönetimlerinde çıkar ilişkilerine boyun eğenler ön plana çıkartılmaktadır. Ceyhan’da birkaç yıl parti yöneticiliği yapanların kısa sürede servet sahibi olması, bu yozlaşmanın ne denli ileri boyutta olduğunu göstermektedir.
Bazı kurum müdürlerinin, siyasilerin ve ilçe başkanlarının görevlerini kötüye kullanarak kamu gücünü kişisel menfaatlerine alet ettiği iddiaları da kamuoyunda ciddi rahatsızlık yaratmaktadır. Ceyhan’da kent mücadelesi verilmesi gerekirken ne yazık ki rant mücadelesi verilmektedir.
ÇÖZÜM: DÜRÜSTLÜK VE BİRLİK
Bu kirli düzeni temizlemenin yolu; dürüst sanayicilerin, iş insanlarının, esnafların ve halkın bir araya gelerek bu yapılara karşı durmasından geçmektedir. Unutulmamalıdır ki hiçbir çete, mafya veya çıkar yapılanması, devletin ve halkın iradesinden daha güçlü değildir.
Ceyhan’da hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesi, liyakatli insanların önünün açılması, yolsuzluk ve adam kayırmacılıkla mücadelenin kararlılıkla yürütülmesi şarttır. Bu şehirde yaşayan herkesin sorumluluğu; çocuklarına temiz, adil ve yaşanabilir bir gelecek bırakmak olmalıdır.
Ey çıkar baronları, bu “Rönesansınız” sonsuza kadar sürmeyecek! Halkın iradesi ve adaletin gücü sizi er ya da geç yerle yeksan edecektir. Ceyhan halkı, korkmadan ve yılmadan, bu karanlığı yenecek aydınlığı inşa edecektir.
EY ÇIKAR BARONLARI
RÖNESANS DEVRİNİZİ YAŞAYIN BAKALIM.
NEREYE KADAR SÜRECEK BU KRALLIĞINIZ.
MUHSİN BİRSEN
