Osman PalamutZOR YAZI

   GAZETECİLİK BASKIYI KABUL ETMEZ / Osman Palamut

Son günlerde ard arda gözaltına alınan ve gözaltına alınmayla yetinilmeyerek tutuklanan gazeteciler, ülkemizin büyük bir ayıbı olarak kayda geçmiştir.

Gazetecilik;

Evrensel anlamda halk için yanlışları dile getirmek ve doğruları ise milletle paylaşmaktır.

Bu ülkede meydana gelen sıkıntıları, güçten yana olana gazeteciler görmezlikten gelir, halktan yana olan gazeteciler ise bu ilkeyi baştacı eder,

Ne pahasına olursa olsun, doğruları söylemekten imtina etmez ve her ortamda yanlışları seslendirirler.

Geçtiğimiz hafta gözaltına alınarak tutuklanan Halk Tv Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş işte bu ilkeyi savunan ve her ortamda millet için gazetecilik yapan değerli bir meslektaşımızdır.

En önemlisi, Halk Tv’den 4 gazeteci bilirkişinin ismini ifşa ettiği gerekçesiyle gözaltına alınırken, Genel Yayın Yönetmeni olarak Suat Toktaş orada devreye girer ve haberle ilgili sorumluluğun arkadaşlarına değil, kendisine ait olduğunu söyleyerek arkadaşlarını tutuklanmaktan kurtarıp kendisi tutuklanarak cezaevine gitmiştir.

İşte örnek gazetecilik böyle olur,

Basın yayın ilkelerine ve en önemlisi basın yasasına baktığımız zaman, ilgili yasa böyle bir tutuklanmayı öngörmüyor

Kaldıki, özellikle Halk Tv Proğramcısı Barış Pehliven haberi yaparken konunun muhattabı olan bilirkişiyi arayarak söz hakkı tanımış ve  bilirkişinin sözlerinin tamamını kamuoyuyla paylaşmıştır.

Gazetecilik budur,

Gazetecilik habere konu olan kişiye söz hakkı tanımaktır ve Barış Pehlivan tamda bunu yapmıştır ve bu tarafsız gazeteciliği sebebiyle aslında Barış Pehlivanı gözaltına almak değil, tebrik etmek gerekirdi.

Gelelim Suat Toktaş’ın tutuklanmasından sonra gösterilen tepkilere.

Dikkatle takip ettim, gerek gazeteciler cemiyetleri, gerek STK’lar ve gerekse siyaset dünyası Suat Toktaş’ın tutuklanmasının yanlış olduğunu söyleyip kınayıp tepki gösterirken, üyesi bulunduğum Çukurova Gazeteciler Cemiyeti ise yönetim kurulu olarak toplanıp suya sabuna dokunmadan tepki göstermeyi tercih etmişlerdir.

Bu yakışmadı

Oysa gazetecilik tutuklanmıştır, ama bizim cemiyet bu tutuklanmayı kınamaya cesaret edememiştir.

Sonuç olarak, tarihe bir yolculuk yaptığımızda halk için gazetecilik yapanlar, her zaman sıkıntılarla karşılaşmışlar ama her zaman isimlerinden bahsettirmişlerdir,

Tıpkı Uğur Mumcu gibi.

Millet için yapılan gazetecilik olmasaydı, bu gün Gazze’de olduğu gibi dünyanın her tarafında yapılan yolsuzluklar, arsızlıklar ve hırsızlıklardan haberimiz olmazdı ve işte bu sebepledirki Gazetecilik Baskıyı Kabul Etmez diyorum.

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.