Kızılay Çadır Satıyor.
Biz de sanıyorduk ki Kızılayın görevi depremzedelere çadır sağlamak.
Meğer öyle değilmiş.
Kerem Kınık çadır satma işinin hem yasal hem, ham akılcı hem de ahlâki olduğunu iddia ediyor.
Akılcı (!) olduğuna kuşku yok. Yasal olup olmadığını bilmem ama ahlâki olduğunu düşünemem.
O çadırlar toplanan bağışlarla yapılmadı mı? O bağışlar arasında mutlaka deprem bölgesinde yaşayanların da katkısı vardır.
Bir depo sorumlusu düşünün. Depoya konulan malları, malları koyanlara satması ne kadar ahlâki olabilir?
Cehaletime verin, ben Kızılay’ın Ahbab’a çadır satmasını mazur gösterebilecek bir neden bulamıyorum.
Kınık, “Allah doğrularladır,” diyor.
Bizim de bir sözümüz var: AK AKÇE KARA GÜN İÇİNDİR.
KIZILAY KARA GÜNLER için ak akçe toplamamış. İddialara göre bir kısmını dini derneklere bağış için harcamış.
KINIK’IN YANIT VERMESİ GEREKEN ASIL SORU ŞU:
Ahbab o çadırları satın almasaydı, Kızılay o çadırları ne yapacaktı?
KINIK, çadırları maliyetine sattığı için “teşekkür” bekler gibi.
Teşekkürü de hak ediyor doğrusu. Acil çadır bekleyenleri düşünüp fahiş kârla da satma şansı vardı.
BİZ Kızılay’ın depremzedelere ilâç dağıtma görevi olduğunu sanıyorduk. Öyle de değilmiş. İlâç milâç dağıtmadığı gibi ücretsiz ilâç dağıtmak isteyen Eczacılar Birliğine çadır satmış.
Söz burada biter.