Listelerde Türk Soylu Göçmenler Yok
14 Mayıs seçimlerine giren partilerin aday listelerine baktığımızda, İYİ Parti İstanbul 2. bölge adayı Buğra Kavuncu dışında Dış Türk kökenli hiçbir kişinin “seçilebilir yerden” aday gösterilmediği görülmektedir.
Sadece İstanbul’da 850 bin seçmen oyuna sahip olan, Türkiye genelinde 1,5 milyon civarında seçmen oyuna sahip olan Türk soylu göçmenlerin temsilcilerinin listelerde seçilebilir yerden aday gösterilmemeleri Ankara’nın, Türk siyasetinin Türk dünyasına verdiği önem ve değeri göstermektedir. Bu son derece üzücü bir durumdur.
Sakın yanlış anlaşılmasın, lakin Ermeni kökenli bir vatandaşımızı beş-on bin oy için “Azınlık Temsilcisi” olarak aday gösterilmesini, bizim Türk Dünyası STK’larının dörtte birimiz kadar oyu olmayanlara sırf “parti” oldukları için 3’er, 5’er milletvekili koltukları dağıtılmasını hiç ama hiç anlamış değilim.
Bu seçimlerde dışlanan Dış Türk kökenli göçmen STK temsilcileri, artık siyaseti kuralına göre oynamalı ve ağırlıklarını hissettirmelidir. Avrasya Federasyonu üyeleri ve işbirliği içinde olduğu kardeş kuruluşlarının şubeleri ile birlikte Ankara, Kayseri, Şanlıurfa, Ceylanpınar, Hatay, Osmaniye, Adana, Gaziantep, Kilis, Trabzon, Tokat, Tekirdağ, Konya, Bursa, Yalova, Niğde gibi 30’un üzerinde vilayette örgütlenmiş olan Dış Türk kökenli Afganistan Türklerini, Kırım Türklerini, Azerbaycan Türklerini, Rumeli, Bulgaristan ve Batı Trakya Türklerini; Uygurları, Kazakları, Kırgızları, Özbekleri, Türkmenleri, Nogayları, Hazaraları, Karapapakları partileşmeye davet ediyorum.
Dış Türk kökenli göçmenlerin oylarının çantada keklik olmadığını önümüzdeki ilk seçimlerde göstermenin vakti gelmiştir.
Destici, Kendi Testisini Kırdı
Katıldığı bir televizyon programında siyasi bir kişiden bahsederken, Rumeli kökenli göçmenleri ve gurbette çalışıp Türk ekonomisine katkıda bulunan diasporadaki vatandaşlarımıza yönelik ayrıştırıcı bir dil kullanan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin maksadını aşan peşin fikirli söyleminden dolayı bir Dış Türk kökenli göçmenler olarak derin üzüntü duyduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak isteriz.
Sn. Destici’nin “Tito artıkları” diye suçladığı insanlar, evlad-ı fatihandır.
“Evlad-ı Fatihan”, Osmanlı İmparatorluğu’nda Balkanlar’ın fethine katılan beylerin, fatihlerin soyundan gelenlere verilen addır. O dönemden bugüne kadar Balkan Türkleri için bu tabir de kullanılmıştır.
İnançlarını, vatan toprakları ve bayrakları için gözlerini kırpmadan toprağa düşen şehitlerimizin evlatlarını “-üç kuruşluk siyasi rekabet uğruna-“ hakaret eden zihniyeti şiddetle protesto ediyor ve Destici’yi Rumeli camiasından, Dış Türklerden özür dilemeye davet ediyoruz. Destici’nin siyasi geleceğini “ve mensup olduğu Cumhur İttifakını” olumsuz etkileyecek bu sözlerinden pişman olduğunu düşünüyorum ve tekrar özür dilemeye davet ediyorum.