14 Mayıs 1950 tarihinde T.C. nin iktidarını ele geçirenler DENK bütçeyi açık bütçeye çevirerek ve laik eğitime SON vererek işe başlamışlardır. Bu Cumhuriyetimize gaflet dalalet ve hatta…..ile bir saldırı olayıdır. Saldırılara karşı Savunma yapmak güzeldir gereklidir Danıştay’da 2021 mali yılı merkezi bütçe kanun teklifinin yürütülmesinin durdurulması ve iptali amacıyla dava açtık. Dava dilekçemizin dayanaklarını ve davadan beklediklerimizi Yüce Türk milletine arz etmek için demokrasimizin ve hukuk devletimizin muhteşemliği hala ayakta iken kullanmak istedim.
1- Davamız 245 Milyar TL açık olarak TBMM ne sunulan “ 2021 YILI MERKEZİ BÜTÇE KANUN TEKLİFİ” Anayasamızın 125. Maddesinde belirtilen idari bir işlem olması nedeniyle önce adı geçen idari işlemin yürütülmesinin durdurulması sonra da DURUŞMA yapılarak iptali talepleri ile açtık. Daha önceleri benzer davamız “ İdari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı yasama faaliyeti niteliğinde bir kanun teklifi olduğu” olduğu gerekçesi ile RET edilmişti.
2- Davamızın özeti şudur: Hükumetimizce/ Hazine ve Maliye Bakanlığımızca hazırlanarak TBMM ne kanunlaştırılmak üzere sunulan “2021 MERKEZİ BÜTÇE KANUNU TEKLİFİNİN” kanunlaşıncaya kadar TBMM de her seviyedeki görüşmelerinde Anayasamızın 125.maddesinde yer alan “ İdarenin her türlü eylem ve işlemleri “ hükmünün kapsamında bir idari işlem olduğu kuşkusuzdur. Kaldı ki Danıştay daha önce verdiği ret kararında; “Yasama faaliyeti niteliğinde kanun teklifi” demek sureti ile zaten bir idari işlem olduğunu zımnen de olsa kabul etmiştir. İşte bu davaya konu “2021 MERKEZİ BÜTÇE KANUNU TEKLİFİ” 245 Milyar açık olduğundan Anayasamıza aykırıdır ve hukuk dilinde BUTLAN bir işlemdir. Bu işlemin yürütülmesinin durdurulması ve sonra da iptal edilmesi talebi ile dava açılması hukukumuzun gereğidir. Ve bu yolun açık tutulması hukuk devletinin maruz kalabileceği ihmal ve yanlışların dava konusu yapılmasını açık tutmuş olacağı bedihidir.. Eğer bu arada BUTLAN olduğu apaçık olan 2021 Merkezi bütçe kanun teklifi yasalaşırsa butlan yani kaynağını Anayasadan almayan ve TBMM ne sunulan bütçenin iptal edilmesi için dava dosyamızı T. C. Anayasa mahkemesine gönderilmesi de talep edilmiştir. Davamız Türk milletinin 14 Mayıs 1950 tarihinden beri çektiği hukuki dayanağı bulunmayan açık bütçe zulmüne SON vermek amacıyla açılmıştır.
3- Daha önceki benzer bir davalarımızda Davalı idarenin savunması bu güne kadar hiç alınmamıştır. Bu durumun yorumu yok. Davamız davalı idarenin savunması alınmadan ve incelenmeksizin ret edilmiştir. İncelenmeksizin ret demek hukuk dilinde eksik sorüşturmsa eksik inceleme ysanlış değerlendirme gibi boşluklşar var demektir. İdarenin 245 Milyar açık bütçe hazırlamaya ve TBMM nin de bu kadar açık bütçeyi kabul etmeye Anayasamızın izin vermediği bedihidir. Hükümetimiz TBMM ne 245 Milyar açık olarak hazırladığım “2021 MERKEZİ BÜTÇE KANUNU TEKLİFİ” TBMM Genel kurulunda kabul edilinceye kadar her aşamada idari bir işlemdir.
Anayasa madde 125: “ İdarenin her türlü eylem ve işlemleri yargı denetimine tabidir” Hükumet ve tüm bağlılarının yaptıkları tüm eylem ve davranışlar birer idari işlemdirler. Her türlü kanun tasarıları birer idari işlemdirler. Bu nedenle kanun tasarılarını İdari dava mercilerinde dava edilmelerinde hukuken bir engelin varlığı düşünülemez.
Özetle : “2021MERKEZİ BÜTÇE KANUNU TEKLİFİ” bir idari işlemdir. Dava açılmasında hiçbir engel yoktur. ( Anayasa Madde 125)
4- TBMM ne sunulan “2021 MERKEZİ BÜTÇE KANUNU TEKLİFİ” 245 Milyar açık olduğundan hukuk dilinde “ BUTLAN” bir işlemdir.
İşte hukuk burada gereklidir. Anayasal Hukukumuz Türk Milletinin zararına olan hiçbir şeye izin vermez. Açık bütçeler Atatürk’ün direktifine göre : bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.
“ İsmet İnönü’nün deyimi ile: Enflasyon politikası,… 1952 yılının son baharı başlarında, memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir.
5-Her iki ulu kurucumuz da DENK bütçenin Cumhuriyetimizin ve Türk Milletinin Anadolu’daki bekası için vazgeçilmez İLK ŞART olduğunu açıkça belirtmişlerdir. Bu kesin direktiflere aykırı yargı kararı verilemez ve kanun teklifi hazırlanarak TBMM ne sunulamaz.
6- Açık bütçeleri ve paramızın yüksek oranda devalüe ( Değerinin düşürülmesini) edilmesini kimler ister? Tabiidir ki düşmanlarımız ister. Eğer düşmanlarımız bunu bizden istemişlerse bunu yapmaktan sakınmak gerekir.
7- 12 Eylül 1980 müdahalesinin gerekçelerini MGK tarafından çıkarılan 12 Eylül Öncesi ve Sonrası adlı kitaptan okuyoruz:” Bu arada gelen uluslararası para fonu(IMF) heyeti Türkiye’yi ekonomik hayatımızı çok detaylı bir şekilde tetkike tabi tutmuştur…” Ekonominin dar boğazdan çıkarılması için zorunlu gördüğü bazı önerilerde bulunmuştur. Bu arada paranın yüksek oranda devalüe edilerek değerinin düşürülmesini bazı istikrar tedbirlerinin alınmasını, dış ticaret açığının kapatılmasını ağır sanayi yatırımlarından vaz geçilmesini istemişlerdir. IMF heyeti bütün bu tedbirler alınmadığı takdirde Türkiye’ye dış ülkeler tarafından kredi açılmayacağını kesin bir dille belirtmiştir.”
8- Görüldüğü gibi açık bütçelerin yapılmasını ve paramızın yüksek oranda devalüe edilmesini öneren İMF yani bir Haçlı/ düşman kuruluşudur. Haçlı kuruluşlarının tek amacı vardır. Türk milletini Anadolu’dan çıkarmak atmak.
14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana Cumhuriyetimizin temellerini sarsan insanlarımızı tam manasıyla iflasa sürükleyen açık bütçe gibi bir gaflet olayına Danıştay’ımızın vize vermeyeceğine DUR diyeceğine bütün kalbimizle inanıyoruz. Bugün DENK bütçe hazırlanmasının sağlanmasına yönelik yargı kararının alınması bağımsızlığımızın korunması ve Türk milletinin tam manasıyla iflasa sürüklenmesinin durdurulması için tarihi bir zorunluluk olduğu bedihidir.
Danıştay’ımızın vereceği dur kararının Türk milletini düzlüğe çıkmak için bir başlangıç olacağını Tüm. Türk Milletinin beklemekte olduğuna asla şüphe edilmez.
Yüce Danıştay’ımıza başarılar dilenir.
