MAHİYE MORGÜLZOR YAZI

Rize Cumhuriyet Başsavcılığına Suç Duyurumuz / Mahiye Morgül

 

5.Sınıf Türkçe Ders Kitabına Suç Duyurusu

Savcılığa vermek üzere hazırladığım dilekçeyi okurlarımla paylaşıyorum. Siz de bulunduğunuz yerde aynı dilekçeyi savcılığa vermek isterseniz dilekçe formunun giriş kısmını size gönderebilirim.

Dava dilekçemizi sunuyorum.

5.Sınıf Türkçe Ders Kitabına dair şikâyetimiz.

2025-2026 ders yılı başında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara gönderilen Maarif Modeli 5.Sınıf Türkçe ders kitabında yer alan yanıltıcı fotoğrafları ve yanıltıcı metinler eğitim malzemesi olmaktan uzak niteliktedir. Yeni neslin olumsuz etkileneceği böyle bir kitabın sorumluları olan şüphelilerin ve Sayın Başsavcılık Makamınca resen tespit edilecek diğer kişi veya kişilerin eylemlerine uyan suç veya suçlar nedeniyle şüpheliler hakkında gerekli soruşturma yapılarak haklarında kamu davası açılması talebimizi içeren dilekçedir.

 

Kitaba Erişim:

1.Kitap: https://tymm.meb.gov.tr/upload/kitap/turkce_5_1.pdf

2.Kitap: https://tymm.meb.gov.tr/upload/kitap/turkce_5_2.pdf

Video: Derste izlettirilen TRT Çocuk, Rafadan Tayfa “Bugün Bayram” bölümü, internette yayındadır.

OLAYLAR VE AÇIKLAMALAR

Söz konusu ders kitabı, Türkçe dil eğitimi vermek yerine, 5.sınıf çocuğunu oyun çağında tutacak şekilde hazırlanmıştır. Metinleri tartışma yaratacak hayallerle, tahminlerle ve kaotik sorularla çocuğu bunaltacak niteliktedir. Bazı metinler yaşının çok altında, bazılarında bugün ile dünü karşılaştırma yapılmakta, felsefik karşılaştırma sorularıyla çocuğa altından kalkamayacağı yük bindirilmektedir. Bazı konular ise video izleme üzerine kurulmuş, eğitimin asla hedefi olmayan sokak çocuğu olmaya çocuklar özendirilmiştir.

Metin inceleme sorularında temel dil bilgileri vermek yerine çocuğu sürekli tahmin yapmaya ve kendi tahminleriyle kendini hesaplaşmaya mecbur etmektedir. Metinler çok dolambaçlı ve karmaşık tutulmuş, arı duru net anlatım hiç yapılmamış, bu haliyle bir sonuç bir ana fikir çıkarmak mümkün değildir. Çocuk, “dinleme” yoluyla okumadığı metni tartışmaya çekilmekte, çocuğun kendine güveni sarsılmaktadır.

Çocuğu sürekli tartışma halinde bırakmak yeni bir yöntemdir, sakıncaları vardır. Bu yöntemin müfredata sokulmasını araştırdığımızda, MEB sitelerinde yer alan yeni Maarif Modeli’nin Ontoloji (varlık) felsefesiEpistomoloji (bilgi) felsefesi ve Aksiyoloji (değerler) felsefesi gibi tartışmalı ithal yaklaşım karşımıza çıkmaktadır.

Kitapta sıkça kullanılan eşyalara “varlık” deme hatası bu felsefeden kaynaklanmaktadır. Kafa karıştırıcıdır. Çünkü, el yapımı eşyalara varlık denilmektedir, karikatüre de, çizgi film tiplemesine de, masaya da varlık diyor. Oysa doğada kendiliğinden var olan canlı ve cansız varlıklara varlık denir ve Fen Bilimleri dersleri bu varlıkların gruplandırılması dersidir. Bu yanlış kavram eğitiminden sonra öğrenciler Fen Bilimlerini öğrenme sorunu yaşar. Şikayetimize konu Türkçe kitabıyla çocuklar zihinsel berraklık kazanamaz.

İnsanı diğer canlılardan ayıran özelliği zihinsel faaliyet yapıyor olmasıdır. Çocuğun zihinsel faaliyetine sürekli yanlış komutlar verilerek çocuğu sürekli muğlak bırakmak akla ziyandır. Bu kitapla çocuklarımızın akıl sağlığı (zihinsel varlığı) tehdit altındadır.  Şöyle ki:

 

  1. “Sokak Oyunları” kavramı eğitim diline girerse, sokak çeteleri de girer.

12.sayfada “Oyun Durdu” başlıklı bölümde sanal gözlükle ders başlıyor. Bu şekilde yazım kuralları dil bilgisi, yani Türkçe eğitimi verilemez. Üstelik çocuğun ailesi de çocuğuna ne izlettirildiğini bilmiyor.

Sayfa başında ilk yönergede çocuk iki yanlış seçeneğe odaklandırılıyor:

Soru: “Dijital oyunlarla mı, yoksa sokak oyunlarıyla mı daha fazla vakit geçiriyorsunuz? Neden?”

Bu ders kitabıyla birlikte Sokak Oyunları diye bir kavram eğitim literatürüne girmiştir. Hangi veli çocuğunu sokakta eğitmeye evet der?

 

II.“Topsuz Basketbol Oyunu “ gibi tamamen hayal ürünü okuma metniyle çocuğa eğitsel ne verilebilir?

Kitabın 25.sayfasında yer alan “Topsuz Basketbol Oyunu” tamamen hayal ürünü akıl dışı bir kurgudur. Uzayda bir hastaneye gitmek gibi uçuk kaçık kurgularla öğrencinin eğitsel hiçbir kazanımı olamaz. Böyle boş laflarla beyne besin olamaz. Anlamsız boş metinlerle beyni dolan çocukların oto kontrol geliştirmeleri mümkün değildir. Bundan sonra çocuk enerjisini arkadaşıyla sertleşmeye yani şiddet uygulamaya verecektir.

 

III. Duygularını “öfke, korku, iğrenme, utanç, alay edilmek…” gibi tarif etmek.

  1. Sayfada yer alan “Duygularımız” adlı okuma metninde, eğitimli yetişkinlerin bile kendi ruh halini tanımlamakta zorlandığı durumlar çocuğa okutulmaktadır. Psikoloji seminer dersleri gibi “Öfke, korku, iğrenme, utanç, alay edilmek…” gibi ağır negatif yüklü kelimeler bu yaşta bir çocuğun önüne konulmamalıdır.

Bu metinde, çocuğun sırtına çok ağır yük bindiriliyor.  Okul çağında bu dille bir metin çocuğa haksızlıktır. Çocuk ruhsal daralma yaşar, zihin faaliyeti için gerekli olan ferahlamaya geçemez.

 

  1. Emekli öğretmenin uçurtma hobisi olamaz…

49.sayfada yer alan “Öğretmenin Sevinci” adlı öyküde emekli öğretmen uçurtma hobisiyle anlatılıyor, kırlarda koşarak uçurtma uçururken resmediliyor.

Böyle bir şey hayatta yoktur. Yaşlı emekli öğretmen kitap hediye etsin çocuklara, mahalleye kütüphane yapsın, uçurtma değil… Hayatın kendisine ters böyle bir konu ders kitabına girmemeli. Öğrenci buradan ne alabilir?

Birinci ünite boyunca hep böyle oyun kurguları var. Çocuk bu yaşta bilimsel buluşları olan ve hayatına özen duyacağı önemli insanların biyografi metinlerini okuması gerekirken, tersine sürekli oyun çağında tutulursa büyüyemez.

Metnin başlığı da doğru seçilmemiştir; “sevinç” kavramıyla “hobi” aynı şey değildir.

 

  1. Öfkeyle baş etme eğitimi verilen bir ders kitabı!

159.Sayfada yer alan “Altı Üstü Bir Yarış” adlı dinleme metninde belli ki çocuklar kavga etmişler, kaybeden takım öfkelenmiş olmalı. Çünkü metin inceleme sorularında dil bilgisi eğitimi yerine “öfke eğitimi” veriliyor; ”3 Adımda Öfkeyle Başedelim” diyor.  Adeta yetişkinlere psikoloji semineri veriliyor.

Eğitimde kuraldır, çocuğa olumsuzdan örnek verilmez, çünkü çocuk olumsuzu örnek alır. Bu kitap bu eğitim kuralını sürekli göz ardı etmiştir.

 

  1. Atatürk ve Çoban Mustafa öyküsünde Atatürk imajıyla oynandı.

95.Sayfadaki bu çok bildik öykü bu kez “Gazi Mustafa Kemal ve Sığırtmaç Mustafa” adıyla ve çok farklı bir anlatımla yazılmış haldedir. Metinde kullanılan resimlerin imajı ise ayrıca düşündürücüdür. Atatürk ve arkadaşları ise kırsal alandan uzaklaşırken çok uzakta zerre kadar küçük siyah leke gibi resmedilirken çoban Mustafa da arkadan resmedilmiştir.

Bu resimle verilen imajda, MEB’nın yeni “değerler eğitimi” açısından yorumladığımızda, Atatürk açıkça değersizleştirme operasyonuna uğratılmıştır diyebiliriz.

Benzer şekilde, 1.Sınıf Okuma Yazma kitabının son sayfalarında yer alan bir tam sayfa resimde, okyanusun dibinde bir kitap sandığı batık gibi görüntü verilmiş, yeni müfredatın felsefesine göre varlık nedeni kalmamış “artık kitapların bir değeri yok” imajı verilmiştir. Atatürk de artık Varlık nedeni kalmayan bir değerdir demeye getiriliyor.

Bir gerçek öykünün gerçek fotoğrafı varken bu şekilde resmedilmesinin nedenini kitabın görsel tasarımcısından sorulmasını talep ediyorum. Ayrıca, resimdeki ineğin gidenlerin arkasından bakıyor görüntülenmesinin ve resme kenarları yırtık eskimiş imajı verilmesinin nedenini de sormak istiyorum.

Bu metnin gerçek öyküsünü ilk basımı olan “Çocuk Gözüyle Atatürk” (Hacı Angı) kitabını Anıtkabir Komutanlığındaki satış bölümünden alıp okuyan çocuklar büyük bir şaşkınlık yaşayacaktır.

Metnin yazarı Hikmet Ulusoy’a metinde yaptığı gerçek dışı kurgular için bu dosyanın bir nüshasını Anıtkabir Komutanlığına göndereceğimin bilinmesini istiyorum.  Yazar, bu öykünün yayınlandığı kaynağa sadık kalmamış, metnin adı olan “Atatürk ve Çoban Mustafa” başlığını değiştirmiştir. Metinde, Atatürk’ün yanında “kurmayları vardı” diyerek bir büyük gaf yapmış, gezintiye çıktıkları bu yerde “yollarını kaybetmişlerdi” diyerek bir çarpıtma daha yapmıştır.

 

VII. Çocukları sokak çetesine özendiren bayram kutlaması…

1.kitabın 56. ve 57. sayfasındaki Bugün Bayram metnine ait dilbilgisi çalışması varken, izleme bölümü 2.kitapta (s.22) yer almıştır. Bu parçalı ders işleme yöntemi akla ziyandır. Bu kopuklukla zihinsel bağ kurma gerçekleşemez. Bu parçalanmışlık zihinsel olarak çocukta “akıl dağınıklığı, odaklanamama” sonucu yaratır.

Öğrenciler TRT Çocuk’tan Rafadan Tayfa adlı bir sokak çetesinin Bayram Kutlamasını videodan izlemeye mecbur edilmektedir. Bu filmin çocukları sokak çetesine özendireceği açıktır.  Videodan bir sokak resmi: Tayfa yaşlı kişiden saklanıyor.

1.kitapta metin inceleme bölümünde gördüğümüz yöntem farkı pedagojik olarak da yanlıştır, çünkü 56.sayfada “bağımsız betimleme örneği” diyerek çizgi filmin yaşlı karakterine yüklediği özellikleri betimliyorken, aynı yaşlı karakteri 57.sayfada “metin içi betimleme örneği” diyerek başka bir betimleme yapıyor.

Aynı kişiye ait iki farklı betimleme yapılması yanlıştır; çocuğun aklı karışır, hangisi oyuncunun karakteridir çocuk bunu kafasında canlandıramaz.

Renklerle metin analizi yapmak uyduruk yöntemdir, evrensel geçerliği yoktur.

Aylar sonra 2.kitaba geçildiğinde çocuğun yaşayacağı zihinsel karmaşayı düşünelim, “betimlemesi” iki türlü yapılan yaşlı insanla verdiği hediye yüzünden köşe bucak kaçan çocuklar çıkıyor önlerine. Tutarsızlıktır.

Adı “dinleme metni” olan böyle bir Türkçe eğitim yöntemi de akla ziyandır. Okuduğu metinden soru sormak doğrusudur, çünkü okuduğunu anlama esastır.

Burada çocuklar sokak çetesine ve o dille konuşmaya özendirilmektedir. Türkçe dersini sokakta işliyoruz gibi. Bu öyküde ise çocuğun kendisine örnek alacağı güzel insan modeli yoktur. Oysa okuma parçası seçilirken öykünün bir sorun çözen kahramanı olmak durumundadır.

Bu filmde manevi değerler yanlış verilmekte, yaşlıyla alay edilmektedir. Böyle bir bayramlaşma şekli yoktur; sokakta, evin çatısına kaçarak, hayali bayramlaşma olmaz! Verilen hediyeyi aşağılamak hiç olmaz. Filmde bayramın anlamı, yaşlılara saygı ve çocuklara sevgi kavramı verilmediği gibi yaşlılarla da alay edilmektedir.

Videosunu izleyince anlıyoruz ki çocuklar kendilerine verilen hediyeleri beğenmemiş, iri gözleriyle tedirgin sevinçsiz aşağılayıcı bakmaktadırlar. Çocuklar böyle bakışları taklit etmeye yelteneceklerdir.

Çete, dak. 3.38 de yaşlı amcadan kaçma planları yapar. İkiyüzlü diyaloglar film boyunca sürer. Sonunda, dak.14.30 da,  yeni bayram kıyafetleri red edilir, çünkü “Herkes bizi bu kıyafetlerle tanıdı, değiştirirsek olmaz” diyorlar.

Videonun sonunda “Çete olmak aynı kıyafeti giymektir” mesajı veriliyor. Bu mesaj tek tip kıyafetli sokak çetesi olma eğitimidir.

Aşağıdaki görsel Bugün Bayram metninin kitaptaki görselidir. Burada bayram imajı yoktur, obez bir çocuk kendine dar gelecek hediyeyi şaşkınlıkla incelemektedir:

Görselin altındaki soruyu bir yetişkin insana sorsak şaşkınlıkla size bakar, çünkü ütü masası mı varlık, saksı mı varlık, obez çizgi karakter mi varlık, tablo mu varlık? Bilimsel olarak hiç biri varlık değil. Bu soru yanlış sorudur.

Bugün ülkemizde çocuk denecek yaşta cinayetler işleniyor, çünkü bu kitaplarla sanal eğitim gören çocuklar düş ile gerçeği ayırt edemez hale geldiler. Kendilerini sanal ortamda zannediyorlar ve bir oyun oynar gibi cinayet işliyorlar, işledikleri cinayeti fıkra gibi birbirlerine anlatabiliyorlar.  Eğitim bu çok hazin noktaya böyle ders kitaplarıyla geldi.

Çizgi film karakterine gerçek insan statüsü vererek ders işlemek büyük yanlıştır. Bu yanlış diğer ders kitaplarında da yapılmakta, hatta uçan süpürge cadı resmini, süpermen resmini, vb ders kitaplarına koyarak bunlarla dramatize oyunlar oynanmaktadır. Çocuklar bunlardan rol kapar. (Cadı figürü kötülük demektir. Süpermen Yahudi inanışında uzaydan gelecek olan masalsı kurtarıcıdır.)

Metin inceleme sorularında keza bayramların artık değeri kalmadığı yönünde eski-yeni bayramlar karşılaştırılmaktadır. Bu yaklaşım yeni Maarif Modelinin temel felsefesidir. Her konuda verilen ödevlerde “varlık nedeni” kalmayan kavramlar ve bilgiler diye yeni bir yaklaşım ön kabulüyle felsefik tartışma yaptırılmaktadır.

 

VIII. Türkçe dil kuralları eğitimi verilmemektedir.

Türkçe Dersinin bilinen kültürel ve edebi anlatım kurallarını öğretmek amacı terk edilmiş görünmektedir. Dil Bilgisi öğretmek yerine, çocuğu sanal dünyaya çekmek, boş hayaller kurdurmak, sokak kültürüne özendirmek, milli ve manevi değerleri erozyona uğratmak Türkçe dersinin amacı haline gelmiştir.

 

Özetle:

Bu kitapla hem eğitimin amacı saptırılmış, hem de Çocuk Koruma Kanunu’ndaki temel ilkeler ihlal edilmiştir.

Böyle bir Türkçe kitabıyla çocukların akıl sağlığı korunamaz. Bu açıdan kitabın Zararlı Neşriyat konumunda değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Şüphelilerce Türk Ceza Kanunu’nun 257. Maddesi’nde tanımlanan görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma suçunun işlendiği tarafımızdan düşünülmektedir

Anılan kitabın eğitim aracı olarak kabul edilmesi sürecinde şüphelilerin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle çocukların pedagojik, zihinsel ve psikolojik mağduriyetine sebebiyet verecek şekilde görevlerini kötüye kullandıkları, ihmal ettikleri açık olup Sayın Başsavcılık Makamınca gerekli soruşturma yapılarak sorumlu kişilerin cezalandırılması için işbu şikâyetimin kabulü ile kamu davası açılmasını talep etmekteyim.

 

Hukuki Nedenler: Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, TCK, CMK,

Çocuk Koruma Kanunu ve ilgili tüm mevzuat

 

Sonuç ve İstem:

Yukarıda belirtilen ve Sayın Başsavcılığınızca resen saptanacak nedenlerle;

Çocuğu eğitmek yerine akıl ve ruh sağlığına zarar verecek şekilde büyük yanlışlar yapılan 5.Sınıf Türkçe ders kitabının;

Hazırlanması, yazımı, eğitim aracı olarak kabul edilmesi, basımından dağıtımıa kadar sorumlu olan herkesten şikâyetçiyim. Şüphelilerin tespit edilerek yukarıda açıklanan eylemlerine uyan suç veya suçlardan dolayı haklarında gerekli  soruşturmanın yapılarak kamu davası açılmasına karar verilmesini;

Saygılarımla arz ve talep ederim. …/10/2025

 

                               Müşteki Mahiye Morgül

 

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.