Kanal İstanbul ve Montrö konusundaki endişelerini dile getirerek Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına sahip çıkan Amirallerin açıklamasına yönelik soruşturma ve kovuşturma devam ederken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da boş durmuyor. Bakan Soylu, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin ve Sahil Güvenlik Komutanı Ahmet Kendir, ayrı ayrı yaptıkları açıklamada, aynı ifadeleri kullanarak, “Biz buradayız! Devletimize, milletimize, demokrasiye ve hükümetimize sonuna kadar sadık ve bağlıyız. Sebepsiz bahane ve hezeyanlar üzerinden yapılan açıklama tam manasıyla; geçmişte taşıdıkları sıfatların, devletin ve milletin verdiği şerefin farkında olmayanların, demokrasiye, hukuka, devletimize ve milletimize karşı yaptıkları edepsizliktir” ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanlığı da, sosyal paylaşım hesabı üzerinden “Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) ve Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri Millî Savunma Bakanlığına destek ziyareti gerçekleştirerek bazı amirallerin yayımladığı bildiriyi kınadıklarını belirtti” açıklaması yaparak iki derneğin de 104 amiral bildirisini onaylamadıklarını belirtti.
Ancak TESUD, bu açıklamayı, “Emekli Amirallerin bildirisine yönelik herhangi bir kınama ifadesi kullanılmamıştır” diyerek yalanladı. TESUD açıklamasında davetin de bizzat bakanlıktan geldiği belirtildi. Derneğin bakanlığı yalanlamasından bir gün sonra, İçişleri Bakanlığı’nın 6 Nisan 2021 tarihli “oluruyla” TESUD’da dernekler yasası çerçevesinde idari ve mali denetim yapılması talimatı verildi.
Müfettiş ve denetçiler tarafından yapılan inceleme sonrasında, TESUD Yönetim Kurulu Başkanı ve diğer Yönetim Kurulu Üyeleri, Dernekler Kanunu’nun 27. Maddesinin 3. Fıkrası gerekçe gösterilerek Bakan Soylu’nun onayı ile görevden alındı. Anılan fıkraya göre, “kamu yararına çalışan derneklerin organlarında görev alan üyeler veya ilgili personel, hapis cezası verilmesini gerektiren suçların işlendiğinin tespit edilmesi halinde, geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanınca görevden uzaklaştırılabilir.” Ancak ortada hapis cezası gerektiren bir suç yok.
TESUD Yönetiminin görevden alınması sonrasında Ankara Valiliği, TESUD’a kayyum atanması için Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. 5. Sulh Ceza Mahkemesi de 30 Nisan 2021’de TESUD’a kayyum atanmasına karar verdi. Mahkeme kararı ile TESUD Başkanlığı’na önceki Başkan Emekli Hava Pilot Korgeneral Erdoğan Karakuş atandı. Yönetim Kurulu üyeliklerine de 10 emekli subay atandı.
Şimdi biz de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya soralım; İzmir, Aydın ve Muğla’da, Yunan vatandaşlarının yönettiği valilik ve belediyeler neden denetlenmiyor? İzmir, Aydın ve Muğla’daki Yunan vatandaşı Vali ve Belediye Başkanları neden görevden alınmıyor? Yerlerine neden kayyum atanmıyor?
İzmir, Aydın ve Muğla illerinin Valileri Türk vatandaşı ancak bu illerin Adalar Valisi George Hatzimarkos Yunan vatandaşıdır. Vali Hatzimarkos’u, Yunan İçişleri Bakanlığı atadı.
İzmir, Aydın ve Muğla illerinin Belediye Başkanları Türk vatandaşı ancak bu illerin Adalar Belediye Başkanları Yunan vatandaşıdır. İzmir Adalar Belediye Başkanı Evangelos Angelakos ve Aydın Adalar Belediye Başkanı Evangelos Kottoros, 2004’den beri tam 17 yıldır Belediye Başkanlığı yapıyor. Muğla Adalar Belediye Başkanı Ioannis Galouzis ise 2016’dan beri tam 5 yıldır Belediye Başkanlığı yapıyor. Yunan işgali altındaki Türk adalarında görev yapan Belediye Başkanlarını, Yunan İçişleri Bakanlığı atıyor. 2972 Sayılı Mahalli İdareler Seçimi Kanunu Madde 9’a göre belediye başkanları Türk vatandaşı olmak zorunda. Verilen somut örneklerden, devletin birliği ve tekliğinin ortadan kalktığı, otoritenin Yunanistan ile paylaşılarak Türkiye’nin batısında ikili devlet düzenine geçildiği açık bir şekilde görülmektedir. Soylu, bu kanunsuzluğu, bu ihaneti nasıl izah edecek?
TESUD Yönetim Kurulu Başkanı ve diğer Yönetim Kurulu Üyelerini, haksız ve hukuksuz bir şekilde görevden alan Süleyman Soylu, İzmir, Aydın ve Muğla’daki Yunan Vali ve Yunan Belediye Başkanlarını neden görevden almıyor? Anılan Yunan Vali ve Belediye Başkanlarının yerine neden kayyum atanmıyor?
ANKARA, AYDIN VE MUĞLA CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARI SÜLEYMAN SOYLU VE DİĞER SORUMLULAR HAKKINDA NEDEN SORUŞTURMA AÇMIYOR?
Soylu’nun İçişleri Bakanlığı döneminde 4 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı daha işgal edildi. Yunanistan, Muğla Ardıççık Adası, Aydın Marathi Adası, Küçük Çuha Adası , Muğla Limoniye Adası ve Muğla Plati Kayalığını elini kolunu sallayarak işgal ederken Soylu, olanı biteni turist gibi seyretti.
3152 sayılı Kanun’un 2. Maddesine göre, İçişleri Bakanlığı, sınır, kıyı ve karasularımızın muhafaza ve emniyetini sağlamaktan ve kamu düzenini korumaktan sorumludur. Türk adalarındaki kamu düzenini sağlamaktan Jandarma Genel Komutanlığı, Türk Karasularının muhafaza ve emniyetini sağlamaktan da Sahil Güvenlik Komutanlığı sorumludur. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin ve Sahil Güvenlik Komutanı Ahmet Kendir, kendilerine kanunla verilen görevleri yapmıyor, Vatan toprakları işgal edilirken olanı biteni turist gibi seyrediyor.
Soylu, Çetin ve Kendir’in, TCK 302 ve 309’da tanımlanan suçlar ile birlikte TCK 316’da tanımlanan, “Suç İşlemek İçin Anlaşma” suçunu işledikleri açıkça görülmektedir. TCK 309’da tanımlanan suçun da darbe suçu olduğunu hatırlatalım. Bizzat darbe suçu işleyenlerin, Türkiye’nin egemenlik haklarına sahip çıkan 104 Amirali edepsizlikle suçlaması akla ziyan bir durumdur.
Ankara, Aydın ve Muğla Cumhuriyet Başsavcılıkları, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin, Sahil Güvenlik Komutanı Ahmet Kendir ile birlikte vatan topraklarını savunmayan Savunma Bakanı Hulusi Akar ve işgalci Yunanistan’a nota vermeyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hakkında neden soruşturma açmıyor? Yargı, Dimitri’nin çiftliği mi?
MSB, OYAK KANUNU’NU NEDEN İHLAL EDİYOR ? TESUD, YANDAŞ ŞİRKET KURTARMA OPERASYONU’NUN ÖNÜNDE ENGEL Mİ ?
Görevden alınan ve yerine kayyum atanan eski TESUD Yönetimi, emekli subayların haklarına yönelik olarak MSB’ye önerilerde bulunmuştu. Önerilerden birisi, OYAK (Ordu Yardımlaşma Kurulu) Temsilciler Kurulu’na seçilecek emekli subayların TESUD Yönetimi tarafından belirlenecek üyeler arasından seçilmesi önerisiydi.
205 Sayılı OYAK Kanunu’nun 17. Maddesine göre, OYAK Emekli Maaşı sistemine giren emekli subaylar Kurumun daimi üyeleridir. Aynı kanunun 3. Maddesine göre, Temsilciler Kurulu’ndaki emekli subay üyelerin, müessese amiri yani TESUD yönetimi tarafından belirlenmesi gerekiyor. Mevcut durum itibarıyla OYAK Temsilciler Kurulu’ndaki emekli subay üyeleri Genelkurmay ve MSB belirliyor. MSB, emekli subay üyelerin belirlenmesinde OYAK Kanunu’nun 3. ve 17. Maddelerini ihlal ediyor.
OYAK’ın, 2017’de Emlak Konut GYO’dan 800 milyon TL’ye arsa alımı ve 2020’de Total ve M Oil’e 450 milyon dolar ödeyerek AKP yandaşı Demirören Holding’i kurtarma operasyonu üyeler arasında büyük rahatsızlık yarattı. Söz konusu alımlar sonrasında subayların OYAK Emekli maaşları düşürüldü. Temsilciler Kurulu’ndaki emekli subay üyelerin TESUD tarafından belirlenmesi halinde, OYAK’ın AKP yandaşı şirketleri kurtarma operasyonu zorlaşacak.
TESUD’a kayyum olarak atanan toplam 11 emekli subayın her birine, mahkeme kararı ile her ay 1.500 TL maaş ödenecek. Üye aidatları ile ayakta duran TESUD’un birkaç ay sonra bu maaşları ödemesi mümkün değil. Bu yöntemle TESUD’un kapanmasının önü açılıyor. Böylece, OYAK Temsilciler Kurulu’ndaki emekli subayları MSB belirlemeye devam edecek ve OYAK’ın AKP yandaşı şirketleri kurtarma operasyonlarının önünde hiçbir engel bulunmayacak.
TESUD’un bir diğer önerisi de Emekli Binbaşı maaşlarının iyileştirilmesi önerisidir. Mevcut durum itibarıyla Emekli Binbaşılar, asgari ücretin biraz üzerinde emekli maaşı alıyor. Ayrıca, Emekli Binbaşılar, Emekli Başçavuş ve Emekli Uzman Çavuşlardan daha az maaş alıyor. Dünyanın hiçbir ordusunda, ast rütbenin üst rütbeden daha çok emekli maaşı aldığı örnek yok. YAŞ (Yüksek Askeri Şura) Kararı ile TSK’dan ihraç edilen Teğmen, Üsteğmen rütbesinde subaylara, sonradan yapılan düzenleme ile Emekli Albay maaşı verilirken, Emekli Binbaşılara asgari ücretin biraz üzerinde emekli maaşı verilmesi haksızlıktır. MSB, hem TESUD’un önerilerini dikkate almıyor hem de önerileri yapan TESUD yönetimini İçişleri Bakanlığı marifetiyle görevden alıyor.
Ümit YALIM
Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri